ebru sanatı

geleneksel türk el sanatlarından biridir. büyüleyici bir görünümde, su üzerinde boyalar dans ediyormuş hissine kapılıyorsunuz. mistik birşey. batıda ebru "türk kağıdı" ya da "mermer kağıt" olarak adlandırılmaktadır.

ebru teknesi klasik bir alüminyum tepsi gibidir. içine bitki özütü özel bir madde atılır.

yapımında toprak boya kullanılıyor.
değişik renklerde toprak boyalar ayrı ayrı iki cam yüzey (veya seramik, krom) arasında iyice ezilir. ezilme esnasında hafif su katılır. ezilme sonrasında meydana gelen çamur benzeri boyaya sığır ödü katılarak 15 gün veya bir ay kadar bekletilir.boyanın öd asidiyle pişmesi sağlanır. beklemeden sonra mamül sulandırılarak kullanılır. boya açılmıyorsa öd katılır. rengi açmak için su kullanılır.



çocukken evimize yakın tarihi bir medrese de bu işle meşgul salih amca vardı. kıpırdamadan saatlerce o küçük kendi bölmesinde ebrular yapardı. her defasında büyülenir, izlerdim uzun uzun. o boyanın dağılışı, sonra aniden gelincik, gül, bülbül olması beni büyülerdi.
herşeyini insan böyle masallarda ki gibi değiştiremediğindenmidir nedir *, insanı bu cezbediş.

neyse bir zaman izledim, iki zaman izledim. üçüncü zaman salih amcayla arkadaş olup, masallarını hikayelerini dinlemeye başladım. deliye bağlamış bir halde hergün okul çıkışı salih amcaya gider sohbet eder, hikayeler dinler, ona saçma sorular sorardım. saçma sorular sormamı çok severdi. arada fırçayı bana verirdi, heycandan ölecek gibi olurdum.

bir zaman sonra salih amca vefat edince, travma geçirip günlerce ağlamıştım.
şimdi gülümseyerek hatırlıyorum onu, ne iyi insandı.