en yakın arkadaşınızın gizli gay olması

gizli kalmak ya da açılmak herkesin en doğal hakkıdır öncelikle bunu belirterek konuya girmek isterim. fakat sözlük siz ilk ona açılmışsınızdır, hayatta her şeyinizi birlikte yaşamışsınızdır, birlikte büyümüş, en "gay" diye nitelendirilecek aktiviteleri çocukluk, ergenlik demeden birlikte yapmışsınızdır, hatta onun da siz gibi olduğuna adınız gibi eminsinizdir (it iti gözünden tanır olayı ya da o hepimizdeki yanılmaz gay radar içgüdüsü) fakat bunu sormaya cür'et bile edemezsiniz. o sizi bilir, bağrına basar ve kabullenir siz de bunu istersiniz ama o karşınızda hala ısrarla sahte sahte laço/maço tavırlar sergilemeye çalışırken, ortamlarda karı kız muhabbeti çevirmeye çalışıp sıçıp sıvarken ve hiç samimi durmazken, barda/klüpte dans ettiği kızlar bile gecenin sonunda "ay sen gay değil miydin aaaa?" tepkisini verirken onunla birlikte siz de üzülürsünüz. bir çok insandan "ya o da gay mi?" ya da "abi o kesin gay ha!" cümlesini duyup (aslında hak verseniz bile) bu eleştirilere karşı çıkarken içiniz daha bir başka yanar. eeyyyy sözlük var mıdır ben gibi bu dertten muzdarip kimseler aranızda? eğer varsa bir akıl fikir verin ne olur? en yakınım, kardeşim, en iyi dostum dediğim bu insanla bu sorunlardan dolayı gün geçtikçe aramıza mesafe girmektedir ve kişisel olarak da bu insan çok daha agresif ve çekilmez birine dönüşmektedir. ne yapacağımı bilemiyorum sözlük! (bkz: i'm cleaning out my closet) (bkz: atilla taş haykırışı)
uzun yıllar önce yaşanmışlıklarımdandır.
önceleri aseksüel bilinirdi etraftan bu arkadaş.
birlikte çok şey paylaştık. çocukluktan ilk gençliğe ve delikanlılıktan yetişkin olmanın ilk demlerine dek.
bana karşı bir asılması olmadı hiç.
kızlarla arası da iyiydi ama cinsel olarak değil; bir tür "meriç" modunda takılır dururdu.
günün birinde, içkiliyken ve babasını henüz yeni kaybetmişken duygusal bir patlamayla ağlayarak heteroseksüel olamadığını, denediğini ama artık bu ülkeden gideceğini, kanada'ya yerleşeceğini ve cinsel olarak erkeklere ilgi duyduğunu aktiflikle pasifliği bile özümseyemediğini, kendini keşfedeceğini bir çırpıda dedi. gitti bu arkadaş. gidiş o gidiş. temasımız azaldı ve koptu. belki otoriter babasının ölümüyle, üzerindeki baskının azalmasıyla, kalkmasıyla yılların dolmuş taşmışlığını döküverdi bir anda. azınlıklardandı. hali vakti de fena değildi. babasından da miras kalınca, hayatını yaşamaya gitti.
laf aramızda, iri cüssesinden dolayı, ayı derdik çevremizde tatlı tatlı takılarak cinsel yöneliminden bihaberken. şimdi kanada'da reklamcılık yaparmış. partneriyle de iş ortağıymış üstelik.


(okuyorsan / okuyacaksan bunları, kendini bilirsin sen.
selamı da kestin kitapsız ayı! arasana olm! kanada'dan istediklerim var.)*