hepberabear

Durum: 1205 - 0 - 0 - 0 - 25.01.2017 20:57

Puan: 21290 - Sözlük Kaşarı

10 yıl önce kayıt oldu. 5.Nesil Yazar.

"Normal insan kurgudur!"
  • /
  • 61

ayı sözlük

ne olmuş/olmamış kim haklı/kim haksız tartışmasına girmiyorum. ne oldu da, ne ara kim ya da kimlerden dolayı burası bu hale geldi gibi klişelere de girmeyeceğim. güzel işler zamanında yapıldı ama iyi ama kötü herkes çorbaya tuzunu koydu, katkıda bulundu. her şeyin bir süresi varmış demek ki dolmuş bir şeylerin de süresi.

lakiiiin verilen onca emeğe rağmen kimse bu söylemleri ve tavırları hak etmedi diye düşünmekteyim.

her neyse tek istediğim bu sözler kayıtlara geçsin;

"burası benim yarattığım bir alan, kararları da ben veriyorum. bu kadar net! istemeyen gidebilir, kimseyi burada zorla tutmuyorum."

(bkz: ya sev ya terk et)

ok, bye!

alttaki yazara soracaklarım var

her yerini ezbere bildiğim, ne bileyim götünü gördüğüm adamı arkadaştan sayamıyorum ya ben. bilemem belki de ben tuhafım.

özledin mi?

biraz pop biraz sezen

albüm 90ların o harika eşsiz ruhunu öpmüş de bizlere üflüyor gibi bir albüm olmuş. 90lardaki çocukluğumu, 2000lerdeki ergenliğimi kucaklamış, sevmiş, saklamış öyle sıcak, öyle güzel, öyle pop, öyle sezen! an itibarı ile itunes üzerinden satın alınabiliyor! altı yıllık hasret bitti iyi ki geldin kraliçe ne güzel geldin!

albümün şarkı listesi şöyle;

1- isyancı / söz-müzik: sezen aksu / düzenleme: erdem yörük
2- baba evi / söz-müzik: sezen aksu / düzenleme: okay barış
3- ihanetten geri kalan / söz-müzik: sezen aksu / düzenleme: okay barış
4- hakkımda konuşmuşsun / söz-müzik: sibel algan
5- canımsın sen / söz-müzik: sezen aksu / düzenleme: ozan bayraşa
6- manifesto / söz: sezen aksu / müzik: şehrazat / düzenleme: volga tamöz
7- köz / söz: sibel algan / müzik: sezen aksu / düzenleme: aytuğ yargıç
8- kördüğüm / söz-müzik: sezen aksu / düzenleme: aytuğ yargıç
9- ey benim çocukluğum / söz-müzik: sezen aksu / düzenleme: ozan bayraşa
10- ben kedim yatağım / söz: sezen aksu / müzik-düzenleme: rob dougan
11- hu hu / söz-müzik: sezen aksu / düzenleme: erdem yörük
12- üfle de söneyim / söz-müzik: sezen aksu / düzenleme: okay barış
13- koca kıçlı / söz-müzik: sezen aksu / düzenleme: ozan bayraşa
14- benim karanlık yanım / söz: sezen aksu / müzik: ara dinkjian / düzenleme: the secret trio
15- günaydın memur bey / söz-müzik: onur özdemir / düzenleme: ozan bayraşa
16- göç / söz-müzik: sezen aksu / düzenleme: erdem yörük

hepsi birbirinden eşsiz ama favorim;

(bkz: canımsın sen)

dinleyin! dinletin efendim!

ayı sözlük itiraf

etrafınızda güzel insanlar biriktirdiyseniz, en kötü zamanlarda bile kötü sözün enerjisinden kendinizi sakınıp herkes için iyisini dilediyseniz, yeni bir aşka her yeni insan yeni bir hikayedir diyerek hayatınızda izin verdiyseniz eğer işte o zaman öyle bir his kaplıyor ki içinizi nereye saçılacağını şaşırıyor o kelebekler! hayatı güzel yapan, yaşanır kılan, insanlar, anılar, yeni aşklar, huzurlar iyi ki var! hep de olsunlar!

"ne ayıp biliyor, ne günah biliyor!
esiyor aklına, geliyor apansız!
aşk, bunu hep yapıyor!"

2016 yılının tek cümlelik özeti

ayı sözlük

sözlükteki transfobik/homofobik/eril dil kullanımına çok fazla tölerans tanındığını, nice editöler ve moderatörlerin neden bu işe hiç el atmadığını merak etmekteyim. bu şekilde ucuz içerik ve değerler eğitiminden yoksun bir dil kullanımı ile içerik üretmeye devam edersek çok daha fazla eksilmeye devam edeceğimizi düşünmekteyim. dışarıdan çizdiğimiz imaja girmiyorum bile. lütfen söylemlerimize, neyi nasıl anlattığımıza biraz daha özen gösterelim demek istediğim sadece bu.

ayı sözlük itiraf

bazen çok severek seçtiğim ve yaptığım mesleğimin ağır geldiğini hissediyorum sözlük. deliye vurmak, hayatın her anından, her yaşantıdan mizah çıkarmak ve en kötü görünen şeylerden bile yaşanacak değerli yanlar bulmak benim hayattaki misyonum olarak belirlediğim şeydir ama bazen olmuyor. bireysel ya da çevresel koşulların etkisi ile bazen insan aşırı yoğunlaşır ya bugün sanırım öyle günlerden biri. çocukluk döneminde çocukluk şizofrenisi tanısı almış 29 yaşında bir danışanım ile seansım vardı bugün. annesi hakkında iş yerimdeki çalışanlardan bir kaç şey duymuştum ama kendim görmek istedim. danışanım annesi ile geldiğinde annesinin danışanıma olan tavrı, o bir an önce kurtulmak ister hali, o insan yerine bile koymayışı ve çocuğu hakkında bana yapmış olduğu uyarılar beni dehşete düşürdü. sanki çocuğundan değil, bir eşyadan, objeden, gereksiz bir ayrıntıdan bahsediyordu. biliyorum özel gereksinimli bireylerle yaşamak çok zor. bunun bir yerde farkındayım, o annenin de görev ve sorumluluklarından sıyrılmak isteyişini, bir yerde bezginliğini, birey olarak gereksinimlerini anlıyorum ama danışanımın bunların hepsinden aşırı derecede etkilendiğini bildiği halde buna devam etmesi çok yaralayıcı. seans boyunca danışanım sevilmediğinden, içinde bir acısı olduğundan, değersiz hissettiğinden bahsetti durdu. hiç susturmadım. hiç müdahale etmedim. belki de istediği gibi, bir birey olarak, özgürce ilk defa anlattı, anlattı, anlattı dakikalarca... o an şunu fark ettim o kadar benziyordu ki aslında hayatın karşısındaki itilmişliğimiz ve birilerinin, yedi kat yabancının ya da en yakınlarımız, ailemiz, arkadaşlarımız, eş, dostun izin verdiği kadar kendimiz oluşumuz... bitmesin istedi, bitmesin istedim o seans... keşke anlatsaydık saatlerce, günlerce... hafifleseydik biraz. haykırsak, bağırsak, bir kere daha sizin lütfettiğiniz hayatı değil hakkımız olan hayatı yaşamak istiyoruz diye... keşke...

ayı sözlük birinci tekyön club fethi

dün gece sözlük yazarlarımız himbil, orospu seyhan, benli meryem ve bendeniz tarafından gerçekleşmiştir. güvenliğin kadın yazarlarımızı içeriye almaması ve zeka küpü yazarlarımız orospu seyhan ve benli meryem'in avukat kartları ile sonradan biz savcılıktan kontrole geldik diyerek içeri girmesi. içeri girer girmez güvenliğin olayı anlaması ve bizi yaka paça dışarı atması, ardından karakola gidip şikayetçi olduktan sonra polisle tekyönü basmamızla sonuçlanmış ve aramızdaki bazılarının ömür boyu tekyön'e girmesi yasaklanmıştır. yarım yarım yarmış gebertene kadar güldürmüş olaylı gecedir. bu dörtlüye dikkat edin!*

himbil

ahmetonski

daha yeni konuştuk ama yetmiyor... mesafeler çok... çok çok çok özledim!

gay bardan adam kaldıran kadın

vallahi beni adamdan sayar mısınız bilemem ama kendisi bizzat beni kaldırmış medar-ı iftiharımız biricik yazarımız benlimeryemdir.*

selahattin demirtaş'ın gözaltına alınması

yalnız bu sözlükte yazar olan, fikir paylaşan, gezinirken bir şekilde denk gelen, ya da ne olursa olsun şu an bu entryi okuyan herkes bilsin ki zalimin zulmüne sevinip ses çıkarmayanlar mutlaka bir gün bundan nasibini alır! sen lgbti+ bir birey olarak bu toplumun gözünde "terörist" diye ötekileştirdiğin insanlardan bile ötekisin, aşağısın, pisliksin! senin o pipiye tapan erk sarhoşu ordun, her gün evine ekmek getiren apartman görevlin, caminin imamı, ahlakçı komşu teyzen, muayene olduğun doktor, iş yerinde karşılıklı oturduğun ofis arkadaşın hatta akrabaların, hatta ailen belki, seni en adi diye nitelendirdikleri insanlardan daha aşağılık görüp yok etmek, öldürmek, dünya zemininden silmek istiyor! sen merak etme yani kim çoğunlukta olursa olsun, kim iktidara gelirse gelsin, kim kimi ezerse ezsin sen onların gözünde hep öteki, hep azınlıksın! o yüzden zulmedenden değil direnenden yana ol! vicdanını geçtim, onurun için yaşa!

homojen party vol.2

annem ve babamın da katılmak istediği organizasyon! (ciddiler)* hayır asıl endişem şu beni az çok tanıyan bilir onlar ben çarpı beş kafada insanlar zaptedemem diye korkuyorum. ayyy!

kurşuni

söz yazarı şehrazat'ın ustalık eseri şarkısıdır. öyle bir sözleri ve ercan saatçi tarafından yapılan müziği vardır ki şarkının insanın içini deler geçer. gülben ergen'e ciddi manada tahammül edemeyen bendeniz bile şarkıyı defalarca dinleyebilir. müthiştir efendim. hele hele şarkının;

"bir hata deme, sakın
bize yakışıyor mu?"


kısmı var ki oofff oooffff "sapla sapla sapla hançerleri" tadındadır! o derecedir! iyi ki böyle bir şarkı vardır! şehro ablamıza kurban olunsundur!





ayı sözlük yazarlarının pahalı zevkleri

bu adam fezadan

kanımca athena'nın en iyi albümlerinden biri olan altüst albümünün harika şarkılarından bir tanesidir. şarkıdaki o dinginlik, o masalsı anlatım alıyor da alıyor sizi içine... sözleri de müziği de çok yumuşak, çok derin... çok sevilesi...

yorulmuşsun terk edilmişsin de
üstüne elinden tutan yok
sıkıntı yok

aldatılmışsın, sevdin sanarken
kaçırmış son treni de koşmaz
kaybetse de ne fark eder

bu adam fezadan
ona koymaz ona koymaz
iki cennet arasında yaşıyorsa

yıkık dökük, ıslak avuçlarınla
düşüyor gibi durur ayakta sıkıntı yok

çok yalnızmış
pek kararlıymış
başı yerde yüzünde ay var
yalanım varsa kahret beni

bu adam fezadan
anlamazsın anlamazlar
üstü yara, güller açmış her yanında
güler oynar ağlamazdı ağlamaz
bu adam fezadan
fezada, fezada

ayı sözlük yazarlarının ilişki durumları

homojen dergi viral reklam kampanyası

başta lgbti+ aktivizminde bilinen isimlerle iletişime geçilip önce onlardan sonra da yine aktivizme destek veren ünlü isimlerden kısa bir video ile sosyal medyada homojeni duyurması istenebilir.

leoparsiz burjuva

ay ay ay ay! sonunda kavuşabildik aşkitomla ve deliler gibi eğlendik, sohbet ettik! kız kardeşlerin en güzeli house of hönönö'nün biricik teyzesi. bütün akşam göz göze diz dize hasret giderdik. iyi ki geldin. yine gel, hep gel temelli yerleş hatta altını üstüne getirelim bu şehrin. çok yakında yine kavuşmak üzere seni güzel ama pek göremeyen gözlerinden öpüyorum! bebeğim!

facebook dışında sosyal medya kullanmayan insan

  • /
  • 61
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 1205

aileye açılmak

benim açılma hikayem çok çok ilginç olmuştu. ailem bir şekilde ajanlıkla bunu öğrenmişti fakat aldığım olumsuz tepki çok gariptir ki şuydu; böyle bir şeyi neden bizden saklıyorsun, biz senin aileniz her şekilde yanındayız, aptal mısın sen neden bizden saklıyorsun diye daha çok sinirlerimi bozmuşlardı. aradan aylar geçince inanın herkes alışıyor o kriz bir şekilde aşılıyor.(tabii benim ailem kabullenip sağlıklı biçimde bunu aşan tipe örnek) şimdi annem yüzümün gülüşünden anlıyor, sevgilimle barışık mıyım?, ayrı mıyım?, kavgalı mıyım? diye. hatta son günlerde aramızda geçen bomba muhabbet;

"ay ona mı üzülüyorsun oğlum, yavrum be! bir senin güzelliğine bak bir de şu adama, haşlanmış yumurta gibi! üzme kendini sen en iyilerini bulursun!" *

yine de şu var ailenin bireyi kabulu ve anlayış göstermesi çok önemliyken aynı şekilde açılmamanız da bence bir sorun çıkarmaz. yani illa ki bilmek zorunda değiller. eğer bu sosyal ilişkilere zarar verecek derecede ailede bir bozulma yaratacaksa en iyisi açılmamaktır. ayrıca kimse kusura bakmasın ama evladını her şekilde kucaklayamayan aile, aile değildir! siz onları reddedin, kendi hayatınızı kurun, dostlarınız, sevdikleriniz, aşklarınızla kendi ailenizi kendiniz kurun! unutmayın açık ya da gizli; ne yanlışız, ne de yalnız!

seda sayan

“ben çocuğumun doğumundan sonra yemin ediyorum disipline girmiş bir kadın olarak, sen kimsin beni yargılıyorsun? sen kimsin? sana bir tavsiyem, yazık o git kızına sahip çık önce. inşallah allah seni kızınla terbiye etmesin. inşallah allah seni, o geride bıraktığın karınla terbiye etmesin. sen çok alçak bir adamsın, çok alçak. insanlara belden aşağı vuracak kadar. senin akıl hocalarını da biliyorum. senin akıl hocaların, kendi karılarının çektiği pornolara baksın. hepsini çıkarırım! oğlum ayağınızı denk alacaksınız. herkes ayağını denk alacak! öyle kolay değil bu memlekette ahkam kesicem, beni hükümet..seni hükü kim koruyor? hangi hükümet o, hangi hükümet seni koruyor! kim?? herkesten hesabını sorarım. kimse bana bu konuda konuşamaz. dört dörtlük yaşayan, bu memlekette çalışıp, köpek gibi çalışıp kraliçe gibi yaşamaya çalışan, evladını ailesini en iyi derecede yaşatmaya çalışan, aslan gibi vergisini veren, yardımlarını yapan. ne yaptınız ulan siz? ne yaptınız! nerde ne yaptın! pis! yediği kapıya pisleyen şerefsiz adam. onu bile bir adamlık sayıyorsun, o bile bir adamlık değil. git intihar et be. yediğim kaba pislemem be ne olursa olsun. git ulan kendini as. asarım kendimi, öyle bir kadınım biliyor musunuz? ekmek yediysem, o insanlar ne olursa olsun, beni ilgilendirmez arkadaş. görmedim bilmiyorum derim be!

benim yirmi yaşındaki evladıma sen kimsin? sen onu üzebilir misin? ben onun tırnağına taş değdirir miyim? hele senin gibi bir soytarıya. soytarı. sende evlat mevhumu olsa çocuğunu barlardan, seninki kız çocuğu bi de. git çocuğunu barlardan topla. git geride bıraktığın karına sahip çık. ben aslan gibi ortadayım bak. aslanım be. valla. senden daha adamım. bi de sen kadınlarla uğraşıyorsun. çok üzülüyorum, hayır ne gibi bir sorunun var, bir sorunun var senin? var, hep kadınlarla. bu adamın ilk bana kini nasıl başladı bana anlatıyorum. bu adamın aramızda geçen bir şeye kadar…(anlatmıyor, orada fark edip susuyor) hepsi elimde!

bi de bu hükümetin adını kullanıyorsun bu hükümet hangi hükümet kim bu başka bir hükümet daha mı var? başka benim bilmediğim bir hükümet mi var? direkt hükümet diyor! gene yazmış ’'hükümetim var arkamda”, bizim ne var arkamızda! benim kimse yok kardeşim arkamda, kimse yok. gel ulan, gel! böyle bir şey var mı ya? bir tane adam çıkacak onun karısına kızına çoluğuna çocuğuna namusuna her şeyine laf atacak, biz de onun bulunduğu ortamda ay dur bulaşmayayım da bana da bunu demesin. diyorsan de hadi git! hadi git lan! git de! senin karının memeleri sen yanındayken ekrandan ağzımıza giriyordu? bulun o görüntüleri. buldururum hepsini! hepsi var. yazık o kadıncağıza da yazık. evine geldim bir kahve içtim diye bu kadar sustum, pislik. popstarda sen çıktın gülşen'e olan aşkını ilan ettin. sonra da gülşene dedin ki, bu kadar türk halkının önünde “evliyim ama seviyorum ne yapayım” dedin, sonra da kadına dedin ki “gülşenin üstünden dozer geçti’’ dedin reha muhtar için. yazık. midem bulanıyor benim. midem bulanıyor.

ben hiçbir ayrılığımın arkasından konuşmadım. hiçbiri de benimle ilgili konuşmadı. çünkü ben gerçekten kimseye kötülük yapmadım, yapmam da. hep iyiliğim dokunmuştur, hep. çünkü ruhum öyle değil benim ya. kimseye zarar veremem, vermedim. hayatım boyu vermedim. vermedim. iki üç tane bunun gibidir konuşan. onlar da zaten benle kafayı yediler. bu kadaaaaaar yılların içerisinde ne mutlu sedanıza ki iki tane üç tane, soytarı üç taneyi geçmez (eliyle iki yapıyor) dikkat edin. üç soytarıdır bu. en fazla iki soytarıdır konuşan. iki tane soytarı. işlerine baksalar belki de yol alacaklar. bunlar soytarı. bunlara prim vermeyiniz. bunların yazdığı söylediği her şey yalan. erol köse, karşındayım, bir kadın olarak. hiçbir adam senin karşına dikilemedi, ben dikiliyorum ulan. gel konuşalım, gel. gidip başka yerlerde soytarılık yapma. sen zaten soytarısın, seni türk halkı soytarı olarak tanıdı. soytarı olarak tanıdı? e soytarısın, devam ettiriyorsun. ben doktorum diyorsun beni ezmeye çalışıyorsun kültürsüzlükle. ben senin okuduğun üniversitenin beş tanesini bitirdim burda be. ben gecekondu çocuğuyum, ordan geliyorum. benim evimin tuvaleti dışarıdaydı. kurban olurum. kurban ol bütün gecekondu çocuklarına. bütün orda yaşayanlara kurban ol sen kurban ol!’'


söyleyeceklerim bu kadar.

hornet'te kuzeni görmek

ayı sözlük şeriatçı yazarlar zirvesi

paralel evrenin merve kavakçı'sı olarak çırılçıplak vücuduma cinsiyetçi ayetlerden alıntılar yazarak katılacağım ve sabote edeceğim zirvedir.

ayı sözlük itiraf

hiçbir aidiyetimin olmadığı bir kara parçasının vatandaşıyım. mutsuzum. umutsuzum. defolup gitmek istiyorum. ve en yakın zamanda da gideceğim.

31 çeken terörist videosunu yayınlayan güvenlik güçleri

ülkenin en geniş gay porno arşivine sahip tsk'nin solo kategorilerdeki arşiv eksiğini gidermeye yönelik bir girişim de olabilir. hani şaşırtmaz yani.

edit: şu yazdığım şeyi eksileyen ibnelerin zavallılığından daha zavallı bir durum yoktur herhalde. ulan sizi obje yerine bile koymayan, doğanız gereği var olan benliğinizi her fırsatta aşağılayan. heteroseksüel bir insana kursa kan çıkacak (yine heteronormatif ahlaktan ötürü tabii) cümleyi hiç düşünmeden kurup "bize sikilirken bir videonu getir belgele" diyen kurumun yardakçılığını yapmaya ne meraklısınız be. gurursuzsunuz. onursuzsunuz hatta üzgünüm.

ayı sözlük itiraf

bazen çok severek seçtiğim ve yaptığım mesleğimin ağır geldiğini hissediyorum sözlük. deliye vurmak, hayatın her anından, her yaşantıdan mizah çıkarmak ve en kötü görünen şeylerden bile yaşanacak değerli yanlar bulmak benim hayattaki misyonum olarak belirlediğim şeydir ama bazen olmuyor. bireysel ya da çevresel koşulların etkisi ile bazen insan aşırı yoğunlaşır ya bugün sanırım öyle günlerden biri. çocukluk döneminde çocukluk şizofrenisi tanısı almış 29 yaşında bir danışanım ile seansım vardı bugün. annesi hakkında iş yerimdeki çalışanlardan bir kaç şey duymuştum ama kendim görmek istedim. danışanım annesi ile geldiğinde annesinin danışanıma olan tavrı, o bir an önce kurtulmak ister hali, o insan yerine bile koymayışı ve çocuğu hakkında bana yapmış olduğu uyarılar beni dehşete düşürdü. sanki çocuğundan değil, bir eşyadan, objeden, gereksiz bir ayrıntıdan bahsediyordu. biliyorum özel gereksinimli bireylerle yaşamak çok zor. bunun bir yerde farkındayım, o annenin de görev ve sorumluluklarından sıyrılmak isteyişini, bir yerde bezginliğini, birey olarak gereksinimlerini anlıyorum ama danışanımın bunların hepsinden aşırı derecede etkilendiğini bildiği halde buna devam etmesi çok yaralayıcı. seans boyunca danışanım sevilmediğinden, içinde bir acısı olduğundan, değersiz hissettiğinden bahsetti durdu. hiç susturmadım. hiç müdahale etmedim. belki de istediği gibi, bir birey olarak, özgürce ilk defa anlattı, anlattı, anlattı dakikalarca... o an şunu fark ettim o kadar benziyordu ki aslında hayatın karşısındaki itilmişliğimiz ve birilerinin, yedi kat yabancının ya da en yakınlarımız, ailemiz, arkadaşlarımız, eş, dostun izin verdiği kadar kendimiz oluşumuz... bitmesin istedi, bitmesin istedim o seans... keşke anlatsaydık saatlerce, günlerce... hafifleseydik biraz. haykırsak, bağırsak, bir kere daha sizin lütfettiğiniz hayatı değil hakkımız olan hayatı yaşamak istiyoruz diye... keşke...

sözlük yazarlarının hep beraber grup seks yapması

başlığı ilk bakışta sözlük yazarlarının hepberabearla grup seks yapması diye okumam ve ardından başımdan aşağı dökülen kaynar sular hissi. oyyyyy. tövbeler tövbesi. *

ayı sözlük itiraf

hiçbir aidiyetimin olmadığı bir kara parçasının vatandaşıyım. mutsuzum. umutsuzum. defolup gitmek istiyorum. ve en yakın zamanda da gideceğim.

ayı sözlük itiraf

ablamın bilişimci arkadaşları sayesinde bütün yazışmalarımı ip üzerinden tüm veri aktarımlarımı denetlettirerek belgelerle aile meclisinde gay olduğumu kanıtlama gecesiydi sözlük. buna hakkı yoktu, evet özel hayata müdahaleydi ama "artık sen de rahatla biz de ve biz de seni destekliyoruz, yanındayız" demek için bunu yaptığını söyledi. kaldı ki garip olan şuydu annem ve babamın biz zaten biliyorduk sana sorup emin olmak istedik tavrı inanılmaz garip ama bir o kadar rahatlatıcı geldi. bugünden itibaren resmi olarak ailesine açık bir eşcinselim ve çok garip bir his. yılın en uzun gecesiydi hakikaten. çok değişik bir his ilk kez bu evde kendimi kendim gibi hissedip ailemin beni "gerçek" ben olduğum için sahiplendiğini ve sevdiğini anladım.

(bkz: ölüm gibi bir şeydi ama kimse ölmedi)

zeki insanların ortak özellikleri

ben merkezci.
maymun iştahlı.
dengesiz.
obsesif.
asosyal.
ukala.

(bkz: herbokolog)

edit: eksileyin amk. unuttuğum bir özelliği daha hatırlattı bana.

övülmekten orgazm olmak!

efsane internet replikleri

özür dilemenin yapay olduğu gerçeği

berat albayrak

mehmet hıdır tanboğa

silopi'de polisin katlettigi mehmet hıdır tanboğa henüz 17 yaşındaydı!
çocuktu!
mehmet hıdır tanboğa yaralı halde hastaneye götürülürken, polisler tarafından hastane önünde katledildi!!!
16'sındaki erdal gibi o da çocuktu!
derdiniz, meseleniz umurumda değil!
çocuklar katlediliyor!
yahu 17 yaşındaki çocuk öldü!
çocuk öldü!
çocuk ulan!
çocuk!


#silopidekatliamvar
#silopidepolisterörüvar
Henüz takip ettiği biri yok.