jackson pollock

şimdiye kadar gördüğüm en gani gönüllü ressam kişi. ben ki leblebi tanesi kadar, kuruyan boyaya dahi iğne batırıp içindeki yumuşak kısmını çıkarıp kullanan biri olarak, bu eli açıklık nerden geliyor merak ediyorum.
bu adamın resimlerinde sabrı ve sabırsızlığı birlikte görüyorum, çünkü ancak çok sabırsız bir insan böyle bir tekniğe musallat olur ( dripping ve allover)aynı zamanda çok sabırlı bir insan böyle bir teknikte başarıyı yakalayabilir.
ayrıca resimleri insanları şu yanılgıya düşürür;
''bunu ben de yaparım, ne var ki bunda? ''
insanoğlunun yüzyıllardır, kendisinin keşfedemediği, düşünemediği her bir iş için hortlattığı argümandır.
eleştirecek bir milyon konu varken gider ve futürsuzca bunu seçer.
''bunu ben de yapardım...''
en nihayetinde pollock'un yaptığı resimleri biz de yapardık, biz de çok iyi bilirdik, performans sanatının temellerini biz de atardık.
lakin döneminin hatta şimdilerin de en büyük sorusu olan, ''nasıl fark yaratırım'' in bir ürünüdür pollock'lar.