apolitize olmak

12 eylül sonrası başlayan, devlet tarafından insanlara ve özellikle gençlere "düşünme demiyorum, yine düşün ama hobi olarak" dayatmasıdır. siyasi görüşü olan her bireyi terörist olarak suçlayarak, düşünce farklılıklarını "birlik ve beraberliğe tam da en çok ihtiyacımız olan şu günlerde" söylemleriyle susturarak, alternatif her fikri işkence tezgahında ve karanlık hücrelerde yok ederek gerçekleştirilmiş bir süreçtir.

internette haber sitelerinde politik haberlerin altına yaptığınız bir cümlelik bir yorum yüzünden tutuklanabilir, bir sözlükte girdiğiniz entry yüzünden mahkemeye davet edilebilirsiniz. tüm sözlüklerde siyaset konuşmak yasaktır. mevcut düzeni ve yöneticileri öven sözler dışında söylediğiniz herşey aleyhinize delil olarak kullanılır. sıkı bir dizi takipçisi, fanatik bir taraftar, alışveriş manyağı bir beyaz yakalı veya dindar bir cemaat üyesi olma gibi seçeneklerden birini tercih etmeniz istenir.
yıllar önce, bir kaç sayı çıkan "pençe" adlı dergide apolitize olmak ya da apolitize edilmek hakkında bir şeyler yazmıştım. 70 li yıllarda doğan ve 80- 90 larda gençliğini yaşayan biri olarak genel geçer durum belliydi. aman oğlum kimseye karışma. hep duyduğumuz bu ya da buna benzer laflardı. öncelikle sol görüşlü akımlar zaten tamamen yasaklıydı. aklından geçeni konuşmak bile "sakıncalıydı". o zamanlar ideal politik görüş ki en ideali hiç politik olmamaktı, sağ akımlar milliyetçi görüşlerdi. şimdi düşünüyorum da bu günlerde neredeyse tek güç olan çakma takiyyeci dini akımlar baş göstermeye başlamıştı. o zamanlar gizli toplanıyorlardı çok belli etmiyorlardı kendilerini. ama sinsi planlarını uygulayıp mütemadiyen taraftar topluyorlardı. o kadar korkutulmuştuk ki siyasete ilgili her şeyden. başımızı kaldıramazdık. en nihayetince politik fikirler unutuldu. bastırıldı. bu sabah radyo da dinliyordum da hak verdim. geçim derdinde olan insanlar yani nüfusun %99 için, ankarada alınan kavga edilen salak saçma tartışmalar önemli değil. insanlar geçim derdinde. zaman bizi (beni) böyle yaptı