ayrılık süreci

sıkılmaya başlamışsınızdır karşınızdaki kişiye tahammülüz kalmaz hiçbişeye, mesela o yemek yerken artık çok antipatik gelir sevdiği bişeyi izlerken neden hep onun sevdiği şeyi izliyoruz diye dürtterler alttan alttan sonunda kalbinde bittimi realdede bitirme isteği başlar it gibi davranırsın anlam veremeyebilir osuruktan kavgalar çıkartırsın aramalara geri dönmezsin soğuk soğuk konuşursun ve sonunda bombayı patlatıp olayı bitirirsin ilk haftalar güzel geçer sonraki evreler neden bittiki diye düşünürsün kulağına gelir sevgilisi vardır hopp şarkılar yardımcın olur demet akalından serdar ortaça umrunda olmuyo gibi görünsün ama mesajda versin istersin ohh eller havaya ama içten allah belanı versinli şarkılar aylar geçer 1 yıl doldumu işte sapıklık zamanın burda başlıyo faceden resimlerini farklı kaydetmeler eski resimlere bakmalar o resimlere bakarken kibariye dinlemeler bok vardıda ayrıldımlar geçmiş olsun...
ya samimiyetin yada tam tersinin tavan yaptığı ,bol sigaralı bol alkollü ,bol sancılı bir insanlık hali
önce çok takmamaya çalışırsınız. her şeyin düzeleceğine dair bir umudunuz hala vardır çünkü. aslında bu umut ayrıldıktan sonra da devam edecektir. oysa hiç bir şeyin artık eskisi gibi olamayacağını, biraraya gelemeyeceğinizi biliyorsunuzdur. kitapların hiç bir anlamı kalmaz. ya da filmlerin ya da şarkıların. çünkü dinlediğiniz, okudğunuz ve izlediğiniz süre boyunca kendinizi bir karakterle özdeşleştirip ağlak modda trajedinizi büyütmek için her şeyi yaparsınız. sürekli feysbukunu takip edip, telefonunuzun sesini kıstıktan sonra sürekli bakıp durursunuz. et yığını gibi hissedersiniz çünkü yaşadığınız mekanın/ülkenin ortamının bir tür kasaphane olduğunun farkındasınızdır öyle ya da böyle. mungan şiirlerine tutunursunuz. arkadaşlarınızla vakit geçirmeye çalışırsınız. hepsi size en olmaz şebekliklerini yaparlar. müstehzi bi tavırla gülersiniz zoraki. bir süre sonra hayata kendinizi kaptırıp genelgeçer işlere yoğunlaşmaya çalışırsınız; yaparsınızda. ama bir an gelir, ayı radyoda bir şarkı çalar, durursunuz o an, dünya durur, her şey durur ve düşünürsünüz hayatınızdan nasıl teğet çizip gittiğini o kişinin ve artık siz de eksilmiş yüreğinizle yaşamayı anlamlandırmak için başka çareler bulmanız gerektiğini anlarsınız. anladığınız anda süreci doldurmuşsunuzdur.
ölümden daha acı olan bir süreç.