dan brown

kitapları severek okunur. çok donanımlı bir yazardır falan ama yine de çok yaratıcı olmadığını düşünüyorum. herhangi bir kitabında karşınıza çıkacak karakterler şu şekildedir:

süper adam: süper zeki, süper yakışıklı süper karizmatik, insan değil sanki bir yunan tanrısının piçi. eğer süper kız bilim insanı değilse bu süper adam bilim insanıdır. ve hayır kitabın sonunda asla ölmez.

süper kız: süper zeki, süper güzel süper karizmatik, insan değil sanki elf kızıdır. eğer süper adam bilim insanı değilse bu süper kız bilim insanıdır ve hayır kitabın sonunda asla ölmez.

süper yanlış anlaşılan adam: lise müdürünüz kadar meymenetsiz, mendebur bir heriftir ama sadece çok pis yanlış anlaşılmıştır aslında niyeti iyidir,senin için fesat olduğu için onu kötü adam sanmışsındır. kitabın sonunda ölür ama süper ikiyüzlü kötü adam ölmeden önce ölür

süper ikiyüzlü kötü adam: hani vardır ya bazı insanlar içinin güzeliği dışına vurmuş dersin, dünyadaki herkes kötü olabilir ama bu adam olamaz dersin. paçalarından bile iyilik akıyordur. hani babana bile güvenemezsin belki ama bu adama gözün kapalı güvenirsin. gel gelelim bu adam insan bedeninde yaşayan bir şeytandır aslında. kitabın sonuna kadar olup bitenlerden dolayı sorumlu tutabileceğin en son adamdır. genellikle de süper kız ile aralarında manevi bir bağ vardır. süper kızın baba modeli eksikliğini bu adam tamamlamıştır ama bu yine de süper kızın fişini çekmeyeceği anlamına gelmez. neyseki geberip gider kitabın sonunda.

süper ikiyüzlü kötü adamın süper piyonu: gözünüz bu adamı başından beri tutmamaıştı zaten ama onun sadece bir piyon olduğunu anlamanız biraz uzun sürecek. bu adam illaki ölecek diye bir şey yok ama belasını mutlaka bulur.
macera roman yazarı olan beyimizin annesi ilahiyat müzisyeni, (ki sanırım pazarları koro eşliğinde kiliselerde söylenen şarkılarla bi alakası olduğu yönünde kaygılarım var) babası ise matematik profösörü bi amcamız. büyüdüğü ortama göre şu an ki kişiliğine pek de şaşırmamak gerek sanırım. kitaplarına gelince hepsi güzel ve doyurucu, aynı zamanda da sinemaya uyarlaması çok kolay olduğu söyleniyor.

kitapları ise;

(bkz: dijital kale)
(bkz: ihanet noktası)
(bkz: da vinci şifresi)
(bkz: melekler ve şeytanlar)
(bkz: kayıp sembol)

yorgun pipinin analizlerinde haklı olduğunu söyleyerek kitaplarında sürekli olarak kendini tekrarladığını düşündüğüm yazar. misal en son kitabı kayıp sembolun ortalarında her şey tahmin edilmiştir ve kitap resmen işkenceye dönüşmüştür.
son kitabı da mayıs ayında raflarda olacak, heyecanla beklemekteyiz.

inferno**

http://ayisozluk.com/lnk/a0e8f9