yorgun pipi

Durum: 772 - 0 - 0 - 0 - 18.01.2015 17:17

Puan: 18476 - Sözlük Kaşarı

13 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 39

banyoda çıplak yıkanmak iyi değil

nedeni banyo yaparken bazı kötü niyetli ecinnilerin sizi izlemesi ve otsbir çekmesi inancından geliyor. türkiye'nin bazı bölgelerinde de oldukça yaygın bir inanış. * kuranda mı hadistemi mi ne yazıyomuş işte.

hatta eniştem de bu kafadan gelen bir adammış zamanında. bir keresinde öğrenci evinde kaldıkları bir sıra banyo yapan arkadaşlarının üzerine bulaşık suyu dökme şakası için dalmışlar. bir de ne görsünler efem çocuk çırılçıplak banyo yapıyormuş. bu durumu o kadar garipsemişlerki çocuğa "donsuz" diye bir nickname takmışlar. düşünün işin trajikomikliğini.

boy kompleksi

başlık yanlış tanımlanmış. hayattaki en büyük başarısı uzun boylu olmak olan insanlardaki akıl dışı üstünlük kompleksi asıl irdelememiz gereken sorun sanırsam.

14 yaşındaki kızla yattığı videoyu internette yayınlayan gavat

çocukluk, cehalet ya da büyük hatadan daha fazlasıdır.

insanlar, 18 yaşına kadar beyinsiz yaşayıp, 18'inden gün aldığı andan itibaren aniden beyin geliştirmezler. 14 yaşındaki bir çocuk da hareketlerinden mesul olacak kadar büyüktür benim için. biri o orospu çocuğunun sikini kesip ağzına dikse zerre kadar üzülmem.

escinsellik.net

ayol gün geçmiyorki cehaletin ve orospu çocukluğunun yeni yüzlerini görmeyeyim. lütfen şu linke bir girip bakın.

http://www.escinsellik.net/escinsellik-s...

sayfayı açar açmaz, fondaki gökkuşağı bayrağına kanıp kendiniz evinizde hissedebilirsiniz, ancak bu kendini kabullenememiş ya da yaşı küçük eşcinselleri dolandırmak için , eşcinselliğin tedavi(!) edilebilir olduğunu iddia eden, psikoloji biliminin yüz karası o amcıklardan biri tarafından yapılmış bir site.

--- spoiler---

20 yaşında bir gencim, benim sorun hemcinslerime ilgi duymak. eşcinsellik teşhisi nasıl konur?

eşcinsellik bir cinsel yönelim bozukluğudur, kişinin yaşadıklarını ve duygularını anlatmasıyla ve ayrıntılı cinsel öykü alınmasıyla bir cinsel terapist tarafından tanısı konulabilir. daha çok ergenlik veya erken erişkinlik dönemlerinde fark edilen eşcinselliğin çeşitli tipleri vardır. eşcinsel eğilim, dürtü, duygu ve davranışlarından acı çeken, bunaltı duyan, benliğe yabancı eşcinselliği olan kişilere ise yalancı eşcinsel (egodistonik – benliğe yabancı) denir. eşcinselliğin heteroseksüelliğe yani karşı cinse ilgi duyulması durumuna dönüşme isteği ile ilgili bazı analitik ve varoluşsal yaklaşım, bilişsel ve davranışçı teknikleri içeren cinsel terapiler mevcuttur. bu nedenle yalancı eşcinseller tedavi olabilirler. ancak esas olan eşcinsel kişinin değişime olan inancı ve istediğidir.

--- spoiler ---

öpüşmek aldatmak mıdır

bir sikişmek kadar aldatmak değildir bence. ne bileyim oral seks aldatmak mıdır mesela? bence pasif olmadığı sürece aldatmak sayılmaz galiba. ay çok karışığım.

ak saray

boka saran her devletin yaptığı ezikliğe makyaj yapma stratejisidir daha büyük saraylar. hayır adamlarda vizyon olsa bunun ne kadar demode olmuş bir strateji olduğunu idrak edebilirlerdi, en son osmanlı devleti daha büyük saraylar yapıp sonra da ülkeyi kapatıp gitmişlerdi.

okullarda başörtüsünün serbest olması yetmez

ayol bir de zıppırt ingiltere'yi referans göstermesi yok mu? götümün kenarı ingiltere kanunlarının işine gelen taraflarını cımbızlayarak demokartik ol ama şeriat iste. bu şakirtlerin şark kurnazlığı hakikaten akıllara zarar.

okulda 5. sınıflara başörtüsü reformu

bence iyi olmuştur. bu çocukların ilerleyen yaşlarda daha muhafazakar değil daha ateist olacaklarına gönülden inanıyorum.

erasmus değil orgasmus projesi

artık nasıl garip bir iş yapıyorsam bu adamla da tanışmışlığım var. hayatım boyunca tanıştığım tek menapozlu erkek diyebilirim. anlatamıyorum görmeniz lazım. ciddi psikolojik sorunları var. özgür mumcu'nun söylediği olay şaka değil adam gerçekten geçmişte bir şey yaşamış olmalı bu kadar pasif agresif davranış şekilleri sergilemek için. bütün varlığı adeta "ben hiç bir bok üretmem, üreten insanların da canını sıkmak için varım" diyor. erasmus yazısına da gelince, ayol okumadım bile... siz de okumayın bu şakirt tayfasını kendi aralarında eğlensinler yazışsınlar twitleşsinler.

edit: tutamadım okudum yazsısını. 2 saniyede psikolojik analizini de yaptım. bu adam sevişememiş belliki. ama öyle böyle sevişememiş. sürekli red yemiş, red yedikçe daha da pısmış * böyle kısır bir döngüye girmiş. pıstıkça daha da red yemiş. sonra daha da daha da çirkinleşmiş, ekstra para verdiği halde hayat kadınları bile bununla yatmamış. evlenebilmiş mi bilmiyorum ama yine de fark etmez, seks kelimesiyle bile aynı cümle içinde kullanılmması gerektiğinin kendisi de farkında. işte madiliği hep bu yüzden. kendisinin yapamadığı ve yapamayacağı şeyleri diğer insanların yapıyor ve hayatlarına devam ediyor olması bu adamı çileden çıkarıyor.

erasmus değil orgasmus projesi

artık nasıl garip bir iş yapıyorsam bu adamla da tanışmışlığım var. hayatım boyunca tanıştığım tek menapozlu erkek diyebilirim. anlatamıyorum görmeniz lazım. ciddi psikolojik sorunları var. özgür mumcu'nun söylediği olay şaka değil adam gerçekten geçmişte bir şey yaşamış olmalı bu kadar pasif agresif davranış şekilleri sergilemek için. bütün varlığı adeta "ben hiç bir bok üretmem, üreten insanların da canını sıkmak için varım" diyor. erasmu yazısına da gelince, ayol okumadım bile... siz de okumayın bu şakirt tayfasını kendi aralarında eğlensinler yazışsınlar twitleşsinler.

artık günübirlik ilişkilerden sıkıldım gayi

down to earth gayi ile sadece aşk arıyorum gayi arasında kalan bir ara türdür. tehlikeli bir türdür. çünkü avını sinsice yakalar.
kelime kelime bu türü analiz edecek olursak:

artık: hevesimi aldım diyor, daha derin şeyler istiyorum diyor. adeta gitgide artan orospuluk çizelgesi bu noktadan sonra düşmeye başlayacakmış gibi.
günübirlik: arkadaş, ben melek değilim diyor, yaptım mı yaptım diyor. ki tehlikeli olmaya başladığı nokta da tam bu noktadır. oldukça dürüst bir yaklaşım sergiliyor izlenimi veriyor orospuluğunu kısmen kabul ederek.
ilişkilerden: şair, burada tek gecelik de olsa her daim düzeyli bir orospu olduğunun altını çiziyor.
sıkıldım: bu da çok ince bir göndermedir. sıkıldım diyor, istiyorum değil. şair, burada ise bu acımasız gay aleminde nasıl kurban olduğunu anlatmaya çalışıyor. adeta bir yılmaz morgül edasıyla beni hep ezdiler hep ezdiler diyor. bütün bu hızlı hayatı seçen kendisi değildi şartlar onu orospu olmaya zorlamıştı.

kezban arkadaşlara armağanım olsun.

amierice

eğer hafızam beni yanıltmıyorsa şu ana kadar ayı sözlükten tanıştığım tek kişi olma özelliğini taşıyor. hayat ne garip! belki koli yaparım umuduyla kaydolduğum sözlükten 2 yıl içinde sadece bir adet lezbiyenle tanıştım *

kafa hatun, sanki 20 yıldır tanışıklığınız varmış gibi samimi. bana da uğurlu geldi galiba. tanıştığım günden beri valla her şey fazlasıyla yolunda gidiyor. en kısa zamanda ortamlara beraber akıcaz. **

green apple

sanal ortamda dahil herhangi bir insanın gönlünü kırmamak için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. çünkü insanların hayatlarında zaten yeterince sorunu olabilir, arızalı davranmak için haklı sebepleri olabilir, yazdıkları aslında yazmak istemediği şeyler olabilir, henüz olgunlaşmamış olabilir...

ama bazen bütün bunların hiç biri değildir. bazen iyi niyet geliştirmenin hiç bir faydası yoktur. kendisiyle ilgili yanıldığımı umarak davranış şeklini gözden geçirebilecek olgunluğa sahip olmasını diliyorum. zira tüm bu saçma sapan atışmaların ve tartışmaların içine müdahil olmaktan ısrarla kaçındığım halde beni bile yoldan çıkarmayı başardıysa durum gerçekten de vahimdir.

subjugator ve bearhairy i sözlüğe geri kazandırma protestosu

böyle bir protestonun altından herhangi olumlu bir şey çıkacağını düşünmüyorum. çünkü gönderilen arkadaşlar çoktan küstürüldü. gönderilmelerinin haklı sebepleri vardı veya yoktu, olup bitene tamamen fransızım. görmedim okumadım duymadım ne olduğunu ama yönetim, yazarların rahatsızlığından bir şey almalı. yazarların pat diye gönderilmesi veya gönderilme sebeplerinin açıklanmaması adil ve etik değil, oldukça can sıkıcı ve gereksiz. bundan sonra yapılması gereken şey şu olmalıdır:

sözlük kurallarını esnetilmeyecek kadar ağır derecede ihlal eden yazar özel mesajla 1 adet uyarı almalıdır ve ikinci defa aynı hata tekrarlandığında sözlükten uzaklaştırılacağı söylenmelidir. bu durum aynı zamanda kontrol merkezinden bütün yazarlara bildirilmelidir "x adlı yazar y nolu entrysinden ötürü sözlük kurallarını ihlal etmiştir, ikinci defa aynı hatayı tekrarladığında sözlükten uzaklaştırılacaktır" şeklinde.

2. defa aynı uyarıyı alan yazar sözlükten uzaklaştırıldıktan sonra kontrol merkezinden yine bütün yazarlara duyurulmalıdır. neden uzaklaştırma aldığı.

bundan sonra böyle bir politika izlenirse yazarların bu gönderilmeler konusunda herhangi bir şikayeti olacağını sanmıyorum. çünkü bu şekilde"sözlük benim sözlüğüm asarım da keserim de" gibi duruyor. *

istanbul semtlerinin isim hikayeleri

emirgan: götten sorumlu amir *

hikayesi ise şöyle:

dördüncü murat dönemi...
osmanlının en karmaşık dönemidir. bir yığın yeniçeri ayaklanması sonucu, genç osman tahta indirilip işkenceden sonra öldürülmüş, yerine deli mustafa getirilmişti. fakat kısa süre sonra tam manasıyla deli olduğu anlaşılınca, bir saray manevrasıyla indirilip yerine 12 yaşındaki dördüncü murat oturtulmuştur. ancak asıl ve fiili padişah, tarihin ikinci hürrem’i kabul edilen anası kösem ve boşnak asıllı damadı sadrazam topal recep’ dir. kösem, yavaş yavaş ergenleşen sultanın küçük ve toy olduğunu, eğer “hareme” sokulup kadınlarla iç içe yaşarsa aklını çelip onu kendilerine karşı kışkırtacaklarını düşündüğünden, ilk ergenlik yıllarından itibaren kadınlarla ilişki kurmasını engellemiş ve yerine içki âlemleri eşliğinde taze yakışıklı ve genç “oğlanlar” getirtmiş, cinsel ihtiyaçlarını onlarla gidermesini sağlamıştır. bu şartlarda büyütülen murat, bu yaşam tarzına alışmış, bir daha bırakmadan ölünceye kadar sürdürmüştür. öyle ki bu kez kösem, oğlu zürriyetsiz kalmasın diye bin türlü dolapla kadınlarla yatmasını sağlamaya çalışmıştır. kadere bakın ki, bu işleri gönülsüzce ve bir angarya gibi yapan murat’ın doğan hiçbir çocuğu yaşamıyordu. yirmili yaşa gelen murat, ağabeyi osman’a yapılanları unutmayıp zamanı gelince intikamını almaya yemin etmişti. yerini sağlamlaştırıp saltanat gücünü tamamen ele geçirince, ilk işi onca zaman oyunlarına katlandığı topal recep ve adamlarını öldürtür. sonra da deli ibrahim hariç bütün kardeşlerini boğdurup osmanlı tarihinin en kanlı dönemini başlattır. bir ara anadan da kardeşi deli ibrahim’i de öldürmeyi düşünmüş, ancak kösem tahtın varissiz kalacağını söyleyerek bu fikrinden caydırdı. o sırada iran’a sefere çıkmak gerekti. ordunun başında revan kalesine dayanan sultan, birkaç top atışından sonra revan’ın iranlı valisi, savaşa gerek bırakmadan, sultana sığınır ve şehri osmanlıya teslim eder. hemen sünni mezhebine geçirilip tahmasb olan adı da yusuf olarak değiştirilir. kendisi gibi “oğlancı” olan yusuf’tan çok hoşlanan sultan, ikramiye olarak onu önce halep’e vali gönderir, fakat, 2–3 ay sonra da istanbul’a getirtir. padişah, ona boğazda ormanlar içinde bir köşk yaptırıp hediye eder.

yani istanbul’da şimdiki “emirgan koruluğu” olan yer. zevk ve sefa âlemlerinde profesyonel olan yusuf, padişaha hayal etmediği zevk ve sefa geceleri düzenleme işini ele alır. yusuf, bu işi o kadar ileri götürür ki, saraydaki mevcut “oğlanlar” artık heyecan ve tat vermez olmaya başlayınca, yeni oğlanlar bulmak gerektiğine karar verip aramaya koyulur. düzenli aralıklarla çarşıları dolaşarak esnafı gezer. gözüne kestirdiği parlak, yakışıklı, tüysüz esnaf çırakları olan sübyanları bir deftere kaydeder. zamanı ve sırası geldikçe zaptiyeler gönderip zorla alınan çocukları sultana ikram eder.
durum öyle iğrenç bir hal alır ki, yusuf’un çarşıya çıktığın gören esnaf;
—çırakları saklayın,”emir-i kûn” gene çarşıya çıkmış. diye, birbirine haber uçurmaya başlar; böylece herkes kendi imkânınca çocukları saklamaya çalışırdı.
emir-i kÛn nedir?
“emir”:bildiğimiz “emir”,yani “amir” demek.
”kûn”: farsça “göt” demek.(bu kelime kürtçede de “qun” dur)
yani, istanbul halkı yusuf’u, “padişaha oğlan (göt) temininden sorumlu amir” olarak adlandırıp tanıtmıştı.
emirgan
“emir-i kun” dillerde dolaşa dolaşa zaman içinde “emirguna” ve nihayet (günümüze kadar gelen) “emirgan” olarak telaffuz edilmeye başlandı.
osmanlının tarihçileri, bu utanç verici olaya bir açıklama getirmek için güya yusuf’un iran eşrafından “emir guna oğlu” olduğu yalanını uydurmak zorunda kalırlar.
ancak nice yıllardan sonra gelen kimi dürüst tarihçiler bu gerçeği açıkladılar. iri yarı ve çok güçlü olmasına rağmen, doğuştan arızalı vücudu, yaşadığı sınır tanımaz zevk ve sefaya çok dayanamaz; arkasında kan, dehşet ve zulmünü bırakarak çok genç yaşta 28 yaşında ölür. tartışmasız osmanlının, belki dünyanın da en zalim ve kanlı sultanı idi…
sahipsiz kalan yusuf, yaptıklarının hesabının sorulacağını bildiğinden saklanarak osmanlı topraklarından kaçmaya çalıştıysa da, yakalanıp idam edilir.

sayın başbakanımıza, atalarının pak ve temiz tarihinden “nezih bir sayfa” olarak arz edilir.

kaynaklar:
1-r.ekrem koçu/ osmanlı padişahları
2-j.hammer /osmanlı tarihi c.2
3/e.behnan şapolyo/osmanlı sultanları tarihi
4-yılmaz öztuna/b.türkiye tarihi c:5
5-zinkeisen/osm.imp.tariihi.c:

http://groups.google.com/forum/#!msg/tur...

yazarlardan bear fotoğrafları

normalde ayılar ilgi alanıma girmez ama böyle olursa kurban bile olurum. next next yapıp diğer fotoğraflarına da bakın.

http://www.facebook.com/triplemsydney/ph...

penisle polis dövmek

tanışmak isterdim o penisle, ben benimkini göbek deliğime bile değdiremiyorum.

hangi ilin neyi meşhur

istanbul: çeşit çeşit koli
ankara: memur koli
bursa: bol bol koli
mersin: bol bol koli
eskişehir: öğenci koli
malatya: büyük yaraklı koli
antep: ayı koli
urfa: ayol aktif koli
trabzon: gizli koli
izmir: gizsiz koli
muğla: tatlı koli

türkiye'de işçi ölümleri

bütün gelişmiş ülkelerde var olan sektörel alın yazısıdır bunlar. yakın geçmişten örnek vermek gerekirse 1678'de almanya'da...

evlat olsa sevilmeyecek tipler

  • /
  • 39
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 772

ilk cinsel deneyim

en az 5 kere kutlanan 39 uncu yaş günü gibi bir şeydir gayler için. her defasında ilki gibi... ilkim olur musun ?

eşcinsellerin ünlü eşcinsellere yüklediği misyon

bu konuda üstünde konuşabileceğimiz pek örnek yok. ama elimizde olanlar kafi. bir cemil ipekçi gerçeğimiz var mesela. özelde cemil ipekçi genelde tüm ünlü eşcinseller üzerinden giderek eşcinsellerin ünlü eşcinsellere yüklediği haksız isteklere bir bakalım.

-eşcinselleri temsil ettiği bu yüzden iyi bir imaj çizmesi gerekliliği **
bir insanın "ben eşcinselim" demesi onu diğer eşcinsellerin temsilcisi yapmaz. tıpkı ünlü birinin ben yahudiyim demesi onu tüm yahudilerin temsilcisi yapmayacağı gibi. hiç kimse hiç kimsenin imajından sorumlu değildir. zaten herkesi memnun etmek de mümkün değildir. eğer insanlar tek bir örneğe bakıp genelleştirmeye gidiyorsa bu yine de o ünlüye imajını düzeltme zorunluluğu getirmez. toplumdaki eşcinsel imajıyla ilgili sorunun varsa, çık meydana millet eşcinsel görsün.

-eşcinsel haklarını savunması gerekliliği *
her koyun kendi bacağından asılır. ünlü biri, eşcinsel olduğunu açıklayarak zaten kendi savaşını vermiştir, ve istese de istemese de eşcinsel hakları için bir adım atmıştır. ama hiçbir koşulda kimsenin o kişiye o gruba mensup diye o grubun hakları için çarpışmasını talep etmeye hakkı yoktur. kaldıki o adam başarısını ve ününü o gruba borçlu değilse ortada bir minnet borcu falan da yok.

-kimliğini açıklaması talebi *
buna da çok rastlıyorum. hepimizin gay olduğunu bildiği ama bunu resmen açıklamamış olan ünlülerimiz var. niyeyse biz cinsel kimliklerimizi her ortamda saklama gereği duyarken, onların kimliklerini heteroseksüel arkadaşlarımıza bile ifşa etmekten hiçbir çekince duymayız. evet onların da bir ailesi, bir işi, bir statüsü, bir dışlanma ve mücadele korkusu var. bir de pişkin pişkin yok efenim "niye ibne olduğunu söylemiyor, halbuki böyle adamlar itiraf etse bizim işimiz daha kolay olur" diyebiliyoruz falan.

en klasik heteroseksüel yalanları

kadınlarla çok sikişen heteroseksüel erkeğin zamanla eşcinsele dönüşmesi

teori bana ait değil, 2 farklı heteroseksüel erkekten duyduğum bir iddiadır. kadınlarla çok sikişen adam artık sıkılıp başka şeyler denemek istiyormuş falan. ayol biz niye sikiştikçe kadınlara kayamıyoruz o zaman diye bir cevap vermek istedim, veremedim içimde patladı.

meni yutmak

protein bakımından besleyicidir. yutun yutturun. gay life'a can verin. *

ayrıca içerdiği milyonlarca spermden dolayı meni yutmak yamyamlıktır

istanbul'da yaşamak için yeterli maaş

-asgari ücret alıyorsanız ve yalnız yaşıyorsanız, intihar edin demek istemem tabi bu sizin bileceğiniz iş. ama yine de üstünde düşünülmesi gereken bir seçenek.

-eğer yalnız yaşıyorsanız ve 1.000-1.300 arası maaş alıyorsanız, çöp arabalarının neden bu binaları da çöp diye alıp götürmediklerini uzun uzun düşüneceğiniz türden bir mahallede yaşayabilirsiniz. evinize köpek bağlamayı bir deneyin hele. sigara içmek gibi bir lüksünüz yoktur. öğünlerinizi işyerinizde yemek gibi dahiyane planlar yapabilirsiniz. buzdolabınızda bulunan yemekler şunlardır: oha buzdolabın mı var? eğlence olsun diye yapabileceğiniz aktiviteler kısaca şunlardır: gabile'den koli düşürmeye çalışmak, park sahil gibi bir yere gidip pampişlerle çekirdek çıtlamak belki yanında bir tane de bira, 31 çekmek

-eğer yalnız yaşıyorsanız ve 1.300-1.600 arası bir maaşınız varsa, merkezi sayılabilen ama yine de köhne bir mahallede oturabilirsiniz, eğer şanslıysanız nispeten güzel bir semtte temiz bir 1artı1 de bulabilirsiniz. evinizin muhtemelen çirkin bir banyosu toparlanmaya çalışılmış bir mutfağı vardır, tek kelimeyle eviniz çirkindir ama ona alışacaksınız zamanla. kaçak sigara içmek gibi bir lüksünüz olabilir ya da haftada 2 paket 2001 sanırım sorun olmaz. buzdolabınızda bulunan malzemeler şunlardır: makarna, bim yoğurdu*eğlence olsun diye yapabileceğiniz aktiviteler şunlardır: gabile'den koli düşürmeye çalışmak, masasında plastik çiçekler olan bir kafede pampişlerle çay içmek belki bir tane de kola, zara'ya gidip asla satın almayacağın giysileri denemek.

-eğer yalnız yaşıyorsanız ve 1.600-1.900 arası bir maaşınız varsa, kötü bir mahallede iyi bir evi ya da iyi bir mahallede kötü bir evi karşılayabilirsiniz sanırım. evinizde böcük gibi ufak tefek sorunlar olabilir ama böcük zaten ufak tefektir işte. sigara için ama yine de bokunu çıkartmayın. buzdolabınızda bulunan malzemeler şunlardır: makarna, beyaz peynir, o hafta kilerde hangi meyve sebze ucuzsa ondan, çikolata-kola gibi lüks tüketim ürünü sayılabilecek birkaç şey. eğlence olsun diye yapabileceğiniz aktiviteler şunlardır: romeoplanet'tan adam düşürmeye çalışmak, kendisine bohem hava vermeye çalışmış ama aslında sadece ucuz olan bir kafede pampişlerle bira içmek belki bir tane de baileys, kedi beslemek.

-eğer yalnız yaşıyorsanız ve maaşınız 1.900-2.200 arasındaysa, oturduğunuz semti önceliklerinize göre seçme lüksünüze sahipsinizdir, işe yakın olabilir, koli merkezi taksim'e yakın olabilir, ya da sessiz sakin nezih bir yer olabilir. eviniz lükse değil belki ama sevimlidir. sigaranı iç anacım, bir şey olmaz. buzdolabınızda bulunan malzemeler şunlardır: beyaz peynir, uyum marketten aldığınız hindi salam, biraz da tavuklu pilav. eğlence olsun diye yapabileceğiniz aktiviteler şunlardır: romeoplanet'ten adam düşürmeye çalışmak, iç dekoru bir iç mimara yaptırılmış olan bir kafede rakı içmek belki yanına biraz da meze, sinemaya gitmek.

-eğer yalnız yaşıyorsanız ve maaşınız 2.200-2.500 arasındaysa, oturduğunuz semtteki binaların ufak şirin bahçeleri vardır ya da en azından mimarisi zevklidir. eviniz lüks sayılabilir, iyidir iyi. sigara da içersin nargile de. buzdolabınızda bulunan malzemeler şunlardır: ton balığı, kırmızı et ürünleri, carrefour'dan aldığın pastane ürünleri. eğlence olsun diye yapabileceğiniz aktiviteler şunlardır: el altında bekleyen hazır ve nazır kolileri kaldırmak, canlı müzik çalan bir kafede şarap içmek belki bir kadeh de viski. caz konserine gitmek.

-eğer yalnız yaşıyorsanız ve maaşınız 2.500-3000 arasındaysa, oturduğunuz semtle ilgili yaşadığınız tek problem arabanızı park edecek yer bulamamanızdır. ankastre dolap tam olarak ne bilmiyorum ama evinde kesin ondan vardır. amına koyim sigara mı içiyorsun utanmadan bir de, git ot mot bir şey bul. buzdolabınızda bulunan malzemeler şunlardır: migros'tan aldığın havyar *. eğlence olsun diye yapabileceğiniz aktiviteler şunlardır: "seviyeli ilişki aramak, genellikle rezervasyonla müşteri alan bir restoran/kafede kola içmek *, haftasonu uludağa gitmek.

kullanışlı bir planetromeo profili açmanın incelikleri

koli bulamıyor musun? bulduklarını düşüremiyor musun ya da düşürdüklerini beğenmiyor musun? işte bu başlıkla tüm sorunlarına kökünden çözüm bulacaksın. doğadan özenle toplanan binlerce ayının deneyimlerinden yararlanarak artık senin de hergünün başka bir sikişle dolacak.

1-ilk adım ne istediğini belirleme adımıdır. onların ne istediğini boş ver sen ne istiyorsun?

2-aslında ilk adımı boş ver. hepimiz yarrak istiyoruz işte. burdan ne anlıyorsun? gözü dönmüş bir pasif olsan bile asla profilinde "bottom only" ya da "more bottom" gibi ibareler kullanma. unutmaki "top only"ler bile "top only"leri düdüklemeye çalışıyor.

3-feminenler uzak dursun, erkek erkeğe, feminenlere saygım var ama, erkeksi değilim erkeğim, feminenlerden hoşlansaydım heteroseksüel olurdum diye profillerde karşına çıkan ibareler seni yanıltmasın. bu ibare sahiplerinin yüzde 95'inde yüksek oranda östrojen hormonu vardır. bu herkesin bildiği ama yüksek sesle dile getirmediği bir gerçektir. bu adamlar bir araya gelip kendi aralarında erkekçilik oyunu oynuyorlar başka bir anlamda. yani üçüncü maddeden ne anlıyoruz? profiline bu tip şeyler yazmaman gerektiğini anlıyoruz. sadece çirkin ifadeler oldukları için değil, senin aslında feminenliğini bastırmaya çalıştığın anlamına geldiği için.

4-kendine güvenen gelsin, düzgün insanlar gelsin, yakışıklı bilmem kimler gelsin şeklinde oldukça garip ifadelere rastlayabilirsin profillerde. düşünecek olursan bu gay milletinde hakikaten yarım gram zeka kırıntısı bile yok. herkesin kendine güvendiği, herkesin kendini düzgün sandığı herkesin yakışıklı olduğu bir dünyada neyin filtresini yapmaya çalışıyorsun be gerizekalı? bir de şöyle bir durum var. bu elitçi, seviyelici ve düzgüncü arkadaşların yine yüzde 95'i varoş mu varoş apaçi mi apaçidir. yani dördüncü madde neymiş? asla düzgün-kaliteli-seviyeli-elit-kültürlü kelimelerini cümle içinde kullanmaymış.

5-isviçreli bilim adamlarının yaptığı araştırmaya göre planetromeo'da bir paragraftan uzun yazıların okunma başarısı is yüzde 5'tir. o yüzden boşu boşuna kendi kendini kasmana lüzum yok. yani beşinci maddeden ne anlıyoruz? (bkz: özet geç piç)

5.5- beş buçukuncu adım 5 ile 6 arasında bir ara adımdır. resimlerini ve yazılarını yüklemeden önce kendine bir rol seçmen gerek. önce seçmemen gereken rollere bir göz atalım istersen.

a- ortalık orospusu **
b- şirinlik muskası *
c- üstün insan * * * *
d- çirkef *

şimdi gelelim seçebileceğin rollere

a- olgun gay **
b- yeni düşmüş masum bebe ***
c- maço **
d- zengin **
e- gizemli ***

6-şimdi senin için en uygun rolü seçtiğine göre profil yazılarını buna göre yazabilirsin. e artık onu da bana yazdırmayacaksın değil mi?

7-ayı sözlük yazarlarının bamya fobilerinden de anlaşılabileceği gibi yarrak boyu gayler için düşündüğünden çok daha önemli bir kriter. romeo jargonunda s yarrağım yok demek, m küçücük bir yarrağım var demek, l eh ortalama bir yarrağım var demek. bu 3 seçenek de iş yapmaz. peki bu konuda ne yapabilirsin? bu konuyu hiç belirtmeyebilirsin ya da yalan söyleyebilirsin.

8-geldik en önemli konuya. resimleeeeeerrrrrr. bu aslında tek başına bir ana başlık ama konuyu elimden geldiğince toparlamaya çalışacağım.
ilk önce yapmaman gereken şeylerden başlayalım.

a- hayır öpücük atarak kameraya bakan fotoğraflarını koyma. hatta o fotoğrafları uzayın sonsuz boşluğuna gönder.
b-hayır tuvalet aynasında cep telefonuyla çektiğin resimleri de koyma.
c- resimlerde çok fazla gülme, hele hele gülmek sana yakışmıyorsa.
d- resimlerde poz verme, zaten bu konuda hiç biriniz başarılı falan değilsiniz.
e- yarrak ve göt resimleri ile kaldıracağın koliler genelde yarrak gibi ve göt gibi olmak üzere ikiye ayrılırlar. o iş de yaş.
f- göbeğini içine çekerek çektiğin resimleri de koymanı önermem. insan gözü diyafram ile kas arasındaki farkı seçebilecek kadar gelişmiştir.
g-barda çekildiğin resimleri de koyma. biliyorsun. biliyorsun gay lugatında gay bar eşittir ortalık orospusu.
h-aqua park'ta çekindiğin resimleri de koyma. bir nedeni yok. sadece çok klişe lan!
ı-gözlerinin resmini de koyma. biliyorum aynaya baktığında gözlerinle sevişmek isteyecek kadar narsistsin. ama inan bana iş yapmıyorlar.
i-spor salonunda çektiğin resimleri de koyma diyeceğim ama burası zaten ayı sözlük olduğuna göre o tür resimleri olanınız haliyle yoktur.

şimdi geldik koyman gereken resimlere: zaten yunan tanrısı isen yapman gereken fazla bir şey yok ama değilsen şunlar yapılabilir.
a-ucundan koklat resmi. puzzle'n 3-5 parçasını ver adamlara. bırak gerisini onlar tamamlasın. bırak seni bir max george yapsınlar. bırak seni bir joe manganiello yapsınlar.
b-gay olmaktan başka, karakteri olan, ruhu olan bir varlık olduğun mesajlarını veren resimler koyabilirsin. mesela play station oynarken ya da ne bileyim odun keserken falan *
c-maço objelerle görün resimlerle. mesela motorsiklte üzerinde * ya da basketbol topuyla *
d-erotik resimler koy ama pornografik değil.
e-resimlerde gözlerin kameraya bakmasın, böyle uzaklara bak, çok uzaklara. sanki hayatın anlamını çözmüşsün ve o sırrı kimseyle paylaşmaya niyetin yokmuş gibi.
f-lüks zevklerin ve yaşamın olduğuna dair bir sanrı yaratman lazım. sanki senin arabanmış gibi bir bmw'nin önünde resim falan çekil. yaratıcı ol azıcık.

9-şimdi geldik başka bir önemli konuya. ilk mesaj. açıkçası slm, nbr, tanışalım mı gibi tırt şeylerle birinin hemen etkilemen çok zor. ama evet yaratıcı olmakla uğraşamayacaksan bunlar en yaygın yöntemlerdir. fakat sen kolini hemen ağına düşürmek istiyosun. neler yapılabilir peki?

to be continued

gay ilişkilerdeki en büyük sorun

doğru olanın ya da olması gerekenin toplumca belirlenmiş bir kalıbı yok gay ilişkinin. çünkü gay olmak zaten baştan yanlıştır. örneğin heteroseksüel bir kız olsaydık eli yüzü düzgün işi gücü yerinde bir koca bulmak ve bulana kadar da kimseyle sikişmemek bulunca da 2 tane velet yapmak "doğru" olandı. dolayısıyla heteroseksüellerin eşcinseller gibi neyin doğru olduğunu anlamak için pek kafa yormadıklarını söylemek çok yanlış değil. olması gerekenin ne olduğunu bilirler, öyle olmasalar bile öyleymiş gibi göstermek zorundadırlar. öte yandan eşcinseller büyük bir tabuyu yıkarak gerçek hayata başlarlar. bence en büyük ve en en travmatik sorun bu. aslında buna bir sorun adını vermek doğru olur mu onu da bilmiyorum. ama hayatımızda iyi ve kötü adını verdiğimiz şeylerin temelinde bu olduğunu görüyorum. çünkü eşcinseller kuralları konulmuş bir dünyanın ferdi olmaya çalışmak yerine yepyeni bir ahlak ve yaşam görüşü inşa etmek zorundalar. bu da ucu açık bir özgürlük getiriyor. gerisi zaten zincirleme olarak yaşanıyor. ilişkileri hızlı tüketmek, doyumsuzluk, kabul görmemek, sadakatsizlik, normalleşme arayışı hep bunun sonucu.

arda boyları

türkü sevmeyen insanların bile tüylerini diken diken eden trakya türküsü. sanırım türkünün insanı en çok çarpan tarafı türküyü ölü bir kızın ağzından dinleme fikri.

tebrikler kızınız hamile

güldüren ender bir facebook paylaşımı

"oğlunuz ikidir cumaya gelmiyor." (diyanet işleri)

“kızınız yine alışverişte.” (ekonomi bakanlığı) **

“kızınız bir odun için her gece sular seller gibi ağlıyor.” (orman ve su işleri bakanlığı) **

“kızınız bir öküzü seviyor.” (tarım ve hayvancılık bakanlığı) **

"aslında kızınız iyi de çevresi kötü" (çevre bakanlığı) ** “kızınız barda eğleniyor.” (içişleri bakanlığı) **

“kızınız yine o çocuğun evine gidiyor.” (ulaştırma bakanlığı) **

“kızınız dün konserde, bugün sahilde öpüştü.” (kültür ve turizm bakanlığı) **

“geç kalmadan kızınızı evlendirin.” (aile bakanlığı) **

“kızınızın eline erkek eli değmemiş, milli servet resmen boşa akıyor.” (enerji ve tabii kaynaklar bakanlığı) **

"oğlunuzu suriye ile savaşa sokuyoruz!" (milli savunma bakanlığı) **

“sağlık bakanlığı ismiyle "tebrikler! kızınız hamile." mesajları atan dolandırıcılara itibar etmeyiniz! kızınız valla burcular’da kaldı.” (emniyet genel müdürlüğü) **

“kızınızın maşallahı var, gelip alabilirsiniz” (diyanet işleri başkanlığı) **

"kızınız facebook'ta atatürk'ü seviyorum resmi paylaştı, bir daha olmasın." (atatürk araştırma merkezi) **

"kızınız, mayo değil bikini giymiş." (denizcilik müsteşarlığı) **

"sizin oğlan milli oldu." - (spor bakanlığı)

ayak kokusu

bir apış arası kokusu kadar tahrik edici olmasa da kendine has bir çekiciliği olan koku. hatta acıktırıcı bile sayılır.

(bkz: doritos nacho peynirli)

eşcinselliğin beş şartı

1-farklı ve özel olmak
eşcinsellerden bahsederken onlar diyerek ve tanıştığınız her insana onlardan farklı olduğunuzu ima ederek veya direkt söyleyerek bu şart yerine getirilmiş olunur.
2-kültürlü olmak
en az 3 yabancı diziyi hatmetmiş olmak ve birkaç tane de yabancı şarkı ve şarkıcı ismi biliyor olmak yeterli bu şartı yerine getirmek için.
3-tek gecelik ilişki aramamak
tabiki tek gecelik ilişki aramamakla tek gecelik ilişkilerin seni bulması aynı şey değil
4-erkeksi olmak
pantolon ve gömlek giyiyor olmak bu şartı yerine getirmek için yeterli. hatta etek, pembe ve transparan giymediğiniz sürece bu şart aşılmış olunur.
5-çanta
mükemmeliğin son rötüşü de denebilir bu şart için. tüm o önemli eşyaları amele gibi cebinde taşıyacak değilsin tabiki.

izmirlilerin güzel oldukları kadar küstah da olmaları

özellikle söz konusu izmir olunca çok hırçın olabiliyorlar.

bir izmirliyle karşılaşırsanız şu soruları sormanızı şiddetle öneririm. sorarken de yüzünüze en kezban ifadeyi takının.

1-izmir'de cami var mı?
2-izmir büyükşehir oldu mu? ....... -aaa ciddi misin?
3-tanıştığım bütün izmirli kızlar çirkindi, güzel olanları dışarıdan mı yerleşmiş acaba?
4-izmir'den sahilini çıkarırsan geriye dünyanın en çirkin şehri kalır diyorlar, kuzum sizin sahilinizden başka numaranız yok mu sahi?
5-izmir'de türbanlıları neden linç etmeye kalkışıyorsunuz?
6-neden izmir'de yaşıyorsun ki?
7-izmirlilerin izmirli olmaktan başka gurur duyacağı bir başarısı yok mu?
8-izmir'in geçim kaynağı daha çok tarım mı hayvancılık mı?
9-izmir'de niye kız kulesi gibi, galata kulesi gibi, boğaz köprüsü gibi şehirle özdeşleşmiş herhangi bir yapı yok?
10-istanbul'da ya da ankara'da yaşamak varken neden burada yaşıyorsunuzki?
11-izmirliler kendi yavurluklarını sindiremedikleri için mi faşist ve ırkçı oluyorlar?
12-bir izmirli günde ortalama kaç kez seks yapıyor?
13-sen nasıl izmirlisin, ağzın içki kokmuyor?
14-küçük şehirde yaşamanın ne tür avantajları var?

**

heterofobi

bir tepki olarak çoktan doğmuş olması gereken akımdır. bu tür uç ve anarşik yapılanmalara ihtiyacımız var. şu an için bütün gay barların kapısına " heteroseksüeller ve köpekler giremez" yazılsa bana yine de yeter.

öpüşmek

bir kulak yalamak bir kulak memesi kemirmek bir kulak ısırmak değildir
açıkçası bir türlü sevemediğim aktivite olmuştur. sanırım iyi bir öpüşken değilim ya da doğru kurbağayı bulamadığım için mi bilmiyorum. ama neden icat edildiğini bile anlayabilmiş değilim hala.
Henüz takip ettiği biri yok.