güzelliğin o kadar da göreceli bir kavram olmaması

sözlükteki bazı başlıkların bazı girdilerinde rastlıyorum güzelliğin göreceli olduğunu iddia eden girdilere.

bu ekolün en çok kullandığı argüman genellikle kime göre neye göre oluyor. bunun bambaşka bir mevzu olduğunu düşündüğümden mütevellit bahsi geçen başlıklara cevap niteliğinde bir girdi yazmak yerine başka bir başlıkta masaya yatıralım dedim.

öncelikle şu kavramları birbirinden ayıralım. birini seksi bulmak, birini karizmatik bulmak ya da birini güzel bulmak birbirinden ayrı şeylerdir. çoğu durumda bunların hepsini aynı adamda bulabiliriz ama ayrı ayrı adamlarda da ayrı ayrı da bulunabilirler. örnek vermem gerekirse şahin k'yı kıvanç tatlıtuğ'dan çok daha çekici buluyor olabilirsin. bence gayet anlaşılır bir durum bu. ben özellikle gay barlarda çok rastlıyorum "güzel" diyebileceğim çocuklara ve ilginç bir şekilde çoğunlukla çekici bulamıyorum hiçbirini. ya da ne bileyim bence mesela yılmaz güney kesinlikle çirkin bir adam ama adamın paçalarından bile karizma akıyor. şimdi sevgili ayı arkadaşlarım şahin k ya da yılmaz güney senin için daha arzulanır adamlar bile olsalar, yine de kıvanç tatlıtuğ'dan daha güzel adamlar olamazlar. daha çekici olurlar, daha seksi olurlar, daha karizmatik olurlar, hatta ölümüne aşık olacağın adamlar olurlar ama daha güzel o-la-maz-lar.

güzelliğin neye göre kime göre olduğu sorusu içinde haklı bir argüman barındırmakla beraber haklılığı daha büyük olan başka bir tezi de gölgeleyen bir sorudur. o tez de "güzelliğin o kadar da göreceli bir kavram olmamasıdır". bazı insanların güzelliği veya çirkinliği tartışmaya açık bile değildir. sağlıklı bir* insan gözü bu ikisi arasındaki ayrımı yapabilecek düzeyde yaratılmıştır. örneğin şu ikisinin güzel mi çirkin mi olduğu sorusu tartışmaya açık değildir.




demekki neymiş güzel ve çirkin denilen bir şey varmış. işin göreceli kısmı işte tam olarak burada başlıyor. yani güzel ve çirkin uçlarının ortasında kalan insanları güzel veya çirkin bulmak görecelidir. örnek vermem gerekirse; tarkan, tom cruise, teoman, kenan imirzalıoğlu, will smith vs. bu adamların güzelliği görecelidir. *


toplumsal olarak ister istemez kafamızda belli başlı güzellik unsurlarının oluşturulduğunun bi göstergesidir
başlıktaki tezin ergenlik çağını başarıyla kapatmış yazarlar tarafından tam anlamıyla anlaşılmadığını düşündüğüm için tekrarlama gereği duyuyorum. "güzelliğin o kadar da göreceli bir kavram olmaması" demek aslında güzelliğin yüzde yüz göreceli bir şey olduğu tezine de, ya da güzelliğin yüzde yüz nesnel olduğu tezine de karşı çıkan bir tezdir. yani bu cümleden kastedilen şey güzelliğin göreceli bir tarafının da olduğu ancak aynı zamanda nesnel bir tarafının da olduğudur.

kıvanç tatlıtuğ'un güzelliğini medyanın dayattığı güzellik normlarıyla açıklayan adama da yuh ulan körün mü göz demekten başka bir şey söyleyemiyorum.

yanlış olan önerme.

ten uyumundan bahsederek bu tartışmayı aşabiliriz , tüm zevklerine ters düşen bir insana çekim hissedilebilinir.güzellik evrensel olmayan hatta birey için bile zamandan zamana değişebilen bir algı.mesela esmer türk insanı gayet çirkin bir profilken onu beğenenler de çıkıyor , çok yakından bilinen bir örnek olarak gözler önünde bulundurulsun.

kıvanç tatlıtuğ'un azra akın'la zamanında birlikte olması, azra akın'ın zamanında türkiye güzeli seçilmesi bu önermeyi çürütür.
çırkin insanlar üzülmesin diye söylenir
"her malın bir alıcısı bulunur. " sözünden incinebileceklere karşın bir önlem olarak söylendiğinden çok önemsenmemesi gerekir. sanat eserlerindeki göreci güzellik kavramını ayrı tutmak gerekir tabii. ama insan güzelliğindeki görece sadece ortalama güzellikteki insanlarda olabilir. yoksa birçoğu ya herkese güzel ya da herkese çirkindir. başka bir görüşle daha çok çirkin kategorisindeki şahıslar kendi seviyelerindekileri güzel kabul ederek kendilerini de o sınıfa sokma niyeti içinde olabilirler olsa olsa.
"burak özçivit çirkindir" diyebiliyorsam ki gayet içten diyorum bunu, yanlış bir argümandır.
yazarlardan bear fotoğraflarına gelen tepkilerden anlaşıldığı kadarı ile gayette göreceli olan kavram.
kimisi göbekliler göz zevkime tecavüz ediyor, kimisi muhteşemler, kimisi zayıf, kaslı adamlar paylaşsana diyor. hatta bazıları ise çirkinleri beğendiğini ifade ediyor. çirkinleri beğendiğini ifade ederken de, bize çirkin geldiğinin farkında olduğu için, çirkin sıfatını kullanıyor ki anlayalım.
dertsiz başa dert alan kuma'nın haklı feryadı..

güzellik görecelidir de akıllara ne kadar sorusunu getirir..

ortak algı; gay dış görünüşçülerinin ortak düşüncesi her zaman için kaslı, sarışın ve kılsız erkeklerin yakışıklı olduğu yönünde, ayılar için ise ne kadar sıska o kadar irite modu mevcuttur.. orta yollu olmak ne yazık ki zor gibi görünse de, herkesin hayatına kimse karışamaz, popiler ve pipiler kişiden kişiye göre değişir ve değişmelidir de..

olay renkler ve zevkler tartışılmaz kıvamına gelmemeli kesinlikle!! göbekli seven bunun kendisinde uyandırdığı hisleri karşı tarafa aktarırken, ereksiyon, meme ucu sertleşmesi gibi nitel ve nicel araçlar ile gerçekleştirirse, kas sevenin de anüsünün keşkül gibi titremesinin bir karşılaştırma unsuru olarak kullanılması ile üstünlük yahut eşitlik durumu ortaya konulabilir..
yeni bir kast sistemine materyal taşımak için azgın bir ırmak gibi çağlayıp duran ve insana sadece güzel göründüğü sürece varlık hakkı tanıyan ulu moda avcıları. ve çözüm olarak sorunun bin bir türlüsünü göğsümüze dizip duran iflah olmaz, felah bulmaz güzellik uzmanları. nesillerin o pak zihinlerine durmadan güzelsen varsın, çirkinsen yoksun mesajını verip duran kokuşmuş et bekçileri. bize yalnızca güzelin masalını, hikayesini anlatan, iyi kızların hep güzel, kahraman delikanlıların hep yakışıklı olduğunu dikte eden saygıdeğer büyüklerimiz. sadece güzel olanın aşık olunmaya layık olduğunu her fırsatta haykıran senarist ve yönetmenler. hatta işi çığırından çıkarıp iblis ile huri, ifrit ile belkıs, adem ile şeytan misallerine çirkin ile güzeli de ekleyiveren düzen tutmaz insan güruhu insan elbette kimine güzel kimine çirkin gelecektir. ama bilin ki dünyada bir insanı beğenen tek bir kişi varsa orada elbette çirkin kelimesi kaldırılıp atılır.charles bukowski der ki;
çirkin olduğunuzda bilirsiniz ki, sizi seven, gerçekten seviyor.
eğitimsizlikten midir bilinmez lakin öyle insanlar var ki 5 dk'lık zevk için çoluğunun çocuğunun parasını harcıyor.
sokakta gördüğü çocuğun eline 5 kuruş sıkıştırmıyor ama 5 dk'lık zevk için otel kiralayabiliyor.
o insan 5 dk'lık zevk için sağlığını da feda edebilir.