davranış bozukluğu

davranış bozukluğu, geniş bir kontrolsüz davranışlar yelpazesini içerir. bunlar, karşımızdaki kişilerin en temel haklarının ve genel olarak toplumsal normarın ihlal edildiği davranışlardır. bu tip davranışlar, çoğunlukla, kanunlar önünde de suç teşkil eden tutum ve hareketlerdir.
en temel semptomatik davranışlar, saldırganlık ve şiddet (insan ve diğer canlılara), mala zarar verme, yalan söyleme ve çalma olarak tanımlanabilir. bu davranışların oluş sıklığı ve ciddiyeti, çocuk ve ergenlerin sergilediği benzer tutum ve davranışlarının çok ötesindedir. iki durumu birbiri ile karıştırmamak gerekir. davranış bozukluğunda yapılan davranıştan pişmanlık duymak yoktur ve aşırılık söz konusudur. kişi yaptığı davranışların vehameti karşısında hissiz ve vurdumduymaz bir tutum sergiler. bu da, davranış bozukluğunu, anti-sosyal kişilik bozukluğunun tanı kriterlerinden biri haline getirmektedir. ( nöro bilim tıp merkezi'nin veb sitesinden alıntıdır.)

davranış bozukluğu bizim gibi bilimin gelişemediği toplumlarda sık görülen, görmezden gelinen, bu nedenle de sağlıksız bir toplum olma konusunda her zaman liste başı olmaya neden olan bir sorundur. duygusal ve psikolojik sorunların önemsenmemesi, tedavisi için bir uzmandan yardım almanın utanılacak bir durum sayılması, tedavinin yapılması için bilimsel yöntemlerden yararlanılmaması, halkımın bu tür sorunlarla karşılaştığında bir hocaya ya da üfürükçüye giderek onlardan meded umması sorunu daha da derinleştirir. hemen hemen hiçbirimiz duygusal ve psikolojik yönden %100 sağlıklı değiliz. ancak günlük hayatımızı ve ilişkilerimizi sürdüremeyecek boyuta geldiğinde yardım almak şarttır. yukarıda verilen bilgilerin ışığında küçük bir değerlendirme yapılırsa - özellikle şiddet uygulama- ülkemizde davranış bozukluğunun ne kadar yaygın olduğu kolayca görülebilir. sorunu çözmekten yana mıyız, yoksa üstüne örtmekten yana mı? elbette örtmekten yanayız. çünkü biz türkler ayrıntılarla uğraşmaktan hoşlanmayız, bilime inancımız tam değildir, deli diye yaftalanmaktan ödümüz kopar. oysa çağdaş ve aydın her insanın bir psikoloğu olmalıdır ve sorunlarını konuşarak çözmeyi öğrenmek zorundadır, hem sağlıklı bir birey olmak hem de sağlıklı bir toplum oluşturmak için.
4 Entry Daha