father and son

orijinal ismi otets i syn olan 2003 yapımı bir aleksander sokurov filmi.

bir baba ile oğul arasında yaşanabilecek sevginin en yüksek derecesinin anlatan dehşet bir drama. görüntü ve teknik; mekanlar ve müzik seçimi harikulade. asıl mekanımız olan ev tam olarak hayalimdeki ev. denize nazır, çatı katı. çaykovskinin müzikleri hiç bu kadar tazeleyici olmamıştı. * fakat filmin konusu diğer özelliklerine göre daha zayıf. bu kadarı kadı kızında da olur herhalde. *

--- kilosu 12 rupiden yarım kilo bamya---
insan daha ilk sahneden hop oturup hop kalkıyor "ne ediyor bunnar " diye. ilk sahne homoerotik sayılabilir. insanın aklına kötü şeyler geliyor. ensest mi yoksa falan diye. film ilerledikçe bu kanı yükseliyor. bunun hakkında bir şey demeyeceğim ama çok dehşet lan. yanlışım olursa düzeltin ama mevlana ile tebrizi arasındaki o yüksek aşk derecesine benzetiverdim. hem yasaklı hem bağlı. ama düzene karşı olmasına rağmen düzeniçi. buradaki düzen kavramını çok büyük bir iddiayla kullanmadım fakat film izlenildiği süre içerisinde insan tasnifi yapmak için önceki tespitlerine haliyle düzene sarılıyor. çünkü anlatılan baba oğul ilişkisi bizim "göster pipini amcana yavrum"-"ahanda burada amca"lık türkiyeli baba ve oğul ilişkilerinin çok çok üstünde. sanki bu baba ve oğul hem kendileri ama yalnızca kendileri, fakat inanılmaz derecede birbirleri, benzerleri, bir gibi. aralarındaki bu sevgiden bahsettim ama bi de çekişme var. adını koyamadığım bir çekişme. kıskançlık gibi durdu önceleri ama kesinlikle değil. daha farklı. kuşak çatışması diyen olmuş ancak kanaatimce alakası bile yok. bu filmde kuşak çatışmasını bırak iki ayrı kuşağa örnek gösterilecek temel özellikleri yeterince sergileyebilen kahraman bile yok. gülüp oynayan, konuşan adeta hem-dem, çağdaş ve tabiki arkadaş olan bir baba ve oğul. aynı anneden doğmuş bir baba ve oğul. bu arada filmde anne yok. anne yokluğunun neredeyse adı olmadığı gibi yardımcı karakterle filme sokulan annenin imajı da gayet kötü. filmin temel düşüncesi ve karakterinin tahlili için sanırsam rus tarihi, rusların ataerkil tarihi, yönetmenin kişisel tarihi gibi bir takım yan dallar hakkında da bilgi sahibi olmak gerek.
--- kilosu 12 rupiden yarım kilo bamya ---

not: sanat filmlerine gelemiyorsanız topuklayın kardeşim. yoğun bir şekilde san'at icra edilmiştir. hatta keşke afişine, filmin ilk sahnelerine falan da bu uyarıyı iliştiriverselermiş. ben sanat filmi olduğunu bilerek izledim, yanlış anlaşılmasın ancak bir çok kişiyi tanıyorum ki bu sanat filminin ilk yirmi dakikasında dayanamayıp intihar eder. bu korktuğum şey olmasın diye yani. * *
farklı versiyonu dad&son.