galata kulesi

bizans imparatoru anastasius tarafından 528 yılında fener kulesi olarak yaptırılmış, istanbul'un en önemli sembollerinden olan tarihi kule.
1204'te, istanbul'u yerle bir eden 4. haçlı istilasında tahrip olan kule, 1348'de cenevizliler tarafından "isa kulesi" adıyla yeniden inşa edildi.
türklerin eline geçtikten sonra sırasıyla hapishane, rasathane ve yangın kulesi olarak kullanıldı.
hemen altında cafe gündoğdu vardır ki o tarihi kahve eşliğinde izlemek müthiştir.
o güzelim kulenin bugünkü konumu ve görünümü, "kentleşememenin dayanılmaz hafifliği"nin en acı örneklerinden biridir.
ne aşklara , ne ölümleri şahit olmuştur kim bilir .
dönemin önemli şairlerinden ümit yaşar oğuzcan’nın oğlunun intihar ettiği kule . ve oğluna armağan ettiği okudukça hüzün saran o şiir .

galata kulesi

"6 haziran 1973
pırıl pırıl bir yaz günüydü
aydınlıktı, güzeldi dünya
bir adam düştü o gün galata kulesi’nden
kendini bir anda bıraktı boşluğa
ömrünün baharında
bütün umutlarıyla birlikte
paramparça oldu
bir adam benim oğlumdu...

gencecikti vedat
ışıl ışıldı gözleri
içi
bütün insanlar için sevgiyle doluydu
çıktı apansız o dönülmez yolculuğa
kendini bir anda bıraktı boşluğa
söndü güneş, karardı yeryüzü bütün
zaman durdu
bir adam düştü galata kulesi’nden
bu adam benim oğlumdu

“açarken ufkunda güller alevden”
çıktı, her günkü gibi gülerek evden
kimseye belli etmedi içindeki yangını
yürüdü, kendinden emin
sonsuzluğa doğru
galata kulesi’nde bekliyordu ecel
bir fincan kahve, bir kadeh konyak
ölüm yolcusunun son arzusu buydu
bir adam düştü galata kulesi’nden
bu adam benim oğlumdu

küçüktü bir zaman
kucağıma alır ninniler söylerdim ona
“uyu oğlum, uyu oğlum, ninni”
bir daha uyanmamak üzere uyudu vedat

6 haziran 1973
galata kulesi’nden bir adam attı kendini
bu nankör insanlara
bu kalleş dünyaya inat
şimdi yine bir ninni söylüyorum ona
“uyan oğlum, uyan oğlum, uyan vedat”...