köpek sahibi olmak

her gün en az iki kere dışarı çıkarsınız. olur olmadık her yere işeyebilir. geçtiğiniz sokakta yabancı köpeklere rastladıysanız yandınız. köpek şımarık ise oturur kalkmaz, kaldırana kadar canınız çıkar. bir türlü doymak bilmez bir boğaza sahiptir. *en son kahvaltı masasını kaldırırken sağolsun bizimki bir kalıp peyniri iki saniyede yedi.

sonrasında sözünü geçirmesiydi, sana alışmasıydı derken bir hayli yorucu bir dönem atlatabiliyorsunuz fakat o sizin evladınız olduğu için bunların pek bir önemi kalmıyor. onun size verdiği huzur, sevgi bir başka.

bu arada. almayın, sahiplenin.
eğer bahçenizde besliyorsanız bakımı oldukça kolaydır. aşılarını yaptırırsınız, ayda bir yıkarsınız, arada gezdirirsiniz, mama ve su verir, iki üç günde bir kakasını toplarsınız. her cins için konuşamayacağım ama golden ve benzeri (oyuncu) cinsler acayip çabuk kendini sevdirir. iki gün görmeseniz özlersiniz.
eğer bahçenizde besliyorsanız bakımı oldukça kolaydır. aşılarını yaptırırsınız, ayda bir yıkarsınız, arada gezdirirsiniz, mama ve su verir, iki üç günde bir kakasını toplarsınız. her cins için konuşamayacağım ama golden ve benzeri (oyuncu) cinsler acayip çabuk kendini sevdirir. iki gün görmeseniz özlersiniz.
bakımı oldukça zordur, bi köpeği sahiplenince kendi çocuğun gibi görmen lazım. aşılarını yaptırman, veteriner kontrollerine sürekli götürmen, yıkaman, onunla oynaman, gezdirmen, beslenmesine falan dikkat etmen lazım. keyfi alınıp, iki üç sıkılınca atılası birşey değil. oyuncak değil sonuçta, bu bi canlı. bi hayvanı sahiplenmeden önce iyi düşünülmeli, altından kalkabilir miyim diye?