oryantalizm

diğer adıyla şarkiyatçılık. batının görmek istediği doğudur;kirlidir,ilkeldir,batılı için egzotiktir,keşfedilmeye ve fethedilmeye açıktır bu yüzden kontrol altında tutulmalıdır. kısaca ideolojik ön yargılar barındıran bir araştırma tarzıdır.gizli oryantalizm ve açık oryantalizm olarak edward said tarafından iki sınıflandırması yapılmıştır.edward said'e göre oryantalizmin dogmaları da vardır:
a. her sektörü akla dayalı, gelişim ve ilerleyişi insancıl, üstün batı ile ilkesiz ve
kuralsız geri kalmış, zelil doğu arasındaki sistematik ve mutlak fark meselesi.
b. doğu ile ilgili soyutlamalar, özellikle kaynak 'klasik’ doğu medeniyetini anlatan
metinler ve külliyât olursa her zaman çağdaş doğu realitelerinden çıkarılan delillere şâyân-ı
tercihtir.
c. doğu ezelidir, tek biçimlidir ve kendini tariften aciz bir coğrafyadır. bundan dolayı
doğu’yu batı bakımından anlatacak ve aktaracak son derece genelliğe haiz ve sistematik bir
dil kullanmak kaçınılmazdır; aynı zamanda ilim açısından 'objektiftir.’
d. temelde, doğu ya korku duyulacak (sarı tehlike, moğol sürüleri esmer
müstemlekeler) ya da (susturma yolu ile, araştırma geliştirmeyle, mümkün ise doğrudan işgal
suretiyle) kontrol altında tutulacak geniş bir bölgedir.

özellikle 19. yy. oryantalizmi sanatta bir fiyaskodur. osmanlı'da haremi gören tek bir ressam olmamasına karşın fantezileriyle aşmış ressamlar vardır.yine doğulu bir oryantalist olan osman hamdi sayesinde oryantalizm bu fantezi ve hayal aleminden sıyrılarak daha gerçekçi biçimde tuvale yansımıştır.kısaca görüş;"doğu oryantalizmin malıdır,oryantalizmin getirdiği bilgiler doğu’dur"olmuştur.
doğu'yu, keşfe ve tecavüze değecek bakir bir dişi olarak görür batılı beyaz erkek.
tadılması, yönlendirilmesi ve yeniden tanımlanması gereken bir arzu nesnesidir çünkü...
nitekim, tatmış, sömürmüş ve allak bullak etmiştir!