şeriatı kabul etmem ama müslümanım

şeriatin devlet sistemi haline getirilmesinin etkilerini dünya üzerinde görmekteyiz. kadınların toplum içinde ki yeri, eşcinsellerin toplum içinde ki yersizliği, aklın, bilimin dindar insanlarda ki algısı ve birçok başka nedenlerden dolayı şeriatin ülkeme sirayet etmesini istemeyen bir müslümanjm. laik olmanın insanı dinden çıkartacağına da inanmıyorum.
benim kanaatim böyle birşeyin mümkün olduğu; şeriat dediğimiz islam hukuku zaten, müslümanlıksa bir din ve uhreviyatla ilgili bir seçim;
burda soru, evrensel bir hukuk yasası var mıdır a kadar gider ki belli ki yok, zaten ilk hukuğa ihtiyacın yerleşik hayata geçmeye başlanmasyla başladığını düşünürsek hukuk bir zorunluluk değil ihtiyaçtır, islamda allahla kul arasına hiç birşey giremeyeceğine göre, ısrarlar siyasi bir durum olan şeriatı kabul ettirmek doğru olmazdı sanırım, insanlar yanlış hüküm verebilir bunun bedelini de islama ödettirmek ağır olur
babailerin, kalenderilerin, şeyh ahmet yesevinin, tasavvufun, bektaşi velilerin ve cümle erenlerin harmanlandığı anadolu gibi doğurgan bir ilahiyat denizinde, vahabi-selefi islamın şeriatını onaylamak, kabullenmek, benimsemek ve desteklemek nasıl mümkün olabilmektedir? tabi ki, 1970'lerden itibaren beyaz-anglo sakson-protestan efendilerin soktuğu çomaklar sayesindedir. günümüzde de, anadolu'nun geleneksel felsefelerine aykırı dayatmalar, zorlamalar ve insanlıkdışı dincilik modelleri yine batı'nın eseridir.

son olarak, laiklik, her ne kadar osmanlı atalarımızın 1800'lerden başlattığı aydınlanma ve monarşiye karşı direnme süreçleriyle öğrenilip fransa'daki seküler modelden alınmış olsa da, anadolu'nun ruhunda, köklerinde ve kanında mevcut olan bir anlayıştır. unutmayalım ki, osmanlı da hiçbirzaman pür-teokratik bir yapıda olamamış, örfi hukuk herzaman ağırlığını korumuştur...