türkiye'deki siyasi görüşler

çok küçük bir kısmı bu toprağa özgü-buraların meyvesi ve büyük çoğunluğu batı eksenli düşünce sisteminin senkretik türleri iken, bir kısmı da anadolu'nun yeni dini islam odaklı yaklaşımlardır.
kanımca acil olan gereklilik, batı'nın bireysel özgürlük temelli kazanımlarını reddedip yitirmeden, kadim ve doğurgan anadolu ruhuna geri dönerek daha özgün felsefi akımlar oluşturabilmektir. fakat, bu geriye dönüş, özgür bireyin haklarını ve milletleşerek uyanmasını reddeden biatçı-ümmetçi kulluk anlayışına götürmemelidir. yeni krallara veya padişahlara değil, yeni ve üretken meclislere ve aydınlara ihtiyaç vardır!
cumhuriyet modelini geliştirirken inançta, dilde, cinsellikte, ırkta...vb. tüm öğelerde bulunan farklılıkları kabule ve korumaya dayalı sistemler yaratılmalıdır. böyle bir ürün, yukarıda belirtilen birçok farklı görüşün bir sentezi olabileceği gibi, tümüyle yepyeni birşey de olabilir. kanımca böyle bir ürün, anadolu'nun miras hazinesinde mevcuttur!