3 temmuz 2013 mısır darbesi

sevgili romalılar,

değerli mısırlılar,

muhterem ortadoğulular,

tarihiniz diktatörlerle doluyken sizin bunları sürekli istemeniz, açık yaranızı kaşımanız cidden takdire şayan.

işte olan biten bu sayın seyirciler. mısırlılar ne yazık ki yine kaşınıyor. biz de sanki isveç ya da italya'da bir olay oluyor gibi olaylara yorum yapıyoruz. bölgenin yapısını bilmeden, demokrasiden bahsetmek avanaklıktır, boş konuşmaktır ki buna bizim ülkemiz de dahildir.

ne olursa olsun bölgemizde gelen ağam, giden paşamdır. bu atasözünü de ben götümden uydurmadım sevgili romalılar değil mi?
piramitlerin önündeki kedi heykelini kim kırdı, aslında aklımda mısır için iyi bir belediye başkanı adayı var. isterlerse başbakanda yaparlar.
islam'la demokrasinin bir arada olamadığını bir kere daha tescilleyen darbedir efendim. bütün ortadoğu yöneticilerinde böyle bir koltuğa yapışma, gücü elde edince zalimleşme, biat isteme, burnun dikine gitme durumları vardır. dinin prensipleri biatı gerektirdiği için halkın varlığı ve gücü yöneticinin gerisinde kalsın istiyorlar ama halk bu, sel gibi ezer geçer. yalnız ordunun bir halk hareketini engelleyip işi darbeye dönüştürmesi de bildiğin şerefsizlik, başka açıklaması yok.
"white sea" kıyısındaki "corn" adı verilen bu güzel ve mistik ülkenin şu haline bakınca, bir zamanlar dünyanın en büyük ve en ileri medeniyetine sahip olduklarına inanmak çok zor...
mısır halkının elinden devrimin ikinci kez çalınması durumudur. ancak mısır'ı türkiye ile eş tutup gezi olaylarıyla mısır ayaklanmasını kıyaslayan dingillerin niyeti apaçık ortadadır. ulan gerzek mübarek nasıl devrildiyse mursi'de öyle devrildi. mısır ordusunun kimin elinde olduğunu biliyoruz. bir mursi gidecek başka bir mursi gelecek. şimdi oradaki darbeyi örnek gösterip hala sandık demokrasisi diyen fetişler gezi olaylarının darbe girişimi olduğu yalanını meşrulaştırmaya çalışıyor. ha yedik bizde maldık çünkü!!!
'bugün yine islam'a laf attım canım yine çok kültürlüyüm' cüleri de galeyana getiren darbedir, sadece akşamları izlediği tv haberleriyle nerdeyse kendinde 'islam ve demokrasi' başlıklı konferansa konuşmacı olarak katılacak cüreti bulan insanların, zamanının medinetü’s-selam -barış şehri- bugünkü bağdat, şam, isfahan, hadi onlara yetişemedin harran bölgesinin tarihine bakması ve öğrenmesi gerekir, kendinizi kültürlü zannedip laf attığınız islam ortaçağda helenistik dönemin bilgi ve felsefesinin lokomotifliğini yapmış ve günümüze ulaşmasını sağlamıştır, yunanca ve latinceden yüzlerce felsefe, matematik ve daha nice eserler arapçaya çevrilmiş ve muhafaza edilmiştir, islam dininin hüküm sürdüğü birçok bölgede musevilik ve hristiyanlık şöyle dursun yezidilik ve güneşe tapınma gibi inançlar bile ayakta kalmıştır, demek ki neymiş canısı bir akşam haberi izledin diye kendini ordinaryus sanmayacakmışsın bir tarih okuyacakmışsın ve islamla demokrasinin nasıl yanyana ayakta kaldığını görecekmişsin
gelelim mısır darbesine,darbeyi yapan islam değil, müslümanlardır, her zamanki gibi dinin veya inançların siyasallaştığı yerde özden uzaklaşılır ve çıkara dayalı olaylar gelişir, çoğunluğun müslüman olduğu yerde yapılan ya da herhangi bir müslümanın yaptığı hata veya antidemokratik bir olay islam'a mal edilemez, islamın özü bu değildir
bölgedeki sorunlar islamla alakalı değil osmanlı yıkılmasından sonra yapılan siyasal hatalar ile ilgilidir, nitekim bölgeye bir yahudi devleti kurulmuş ve bunun için kan dökülmüştür, kültürel anlamda daha önce olmayan ve yanlış sınırlandırılan ırak diye bir ülke kurulmuştur ki, hala kan dökülmektedir, suriye olması gereken suriye değil tarihsel süreçten koparılmış bir suriyedir, bölgedeki olaylar veya darbeler, günlük veya haftalık bir olay değildir, tarihi sürecin getirdikleridir, ahkam kesmeden önce tarihe bakılması gerekir, hele hele bir din veya bir dinin mensupları bir darbeyle veya sadece tek bir olayla töhmet altında bırakılmamalıdır
mısır gibi demokrasi kültürü çok gelişmemiş, seküler deneyimi zayıf bir ülkede yaşanması çokta şaşırtıcı olmayan durumdur. mısır özelinde başka bazı ülkelere de göz atacak olursak(mesela tunus) benzer şeylerin orda da yaşandığını görebiliriz. muhtemel bir askeri darbe ardından tunus'ta da yüzbinlerin sokaklarda göbek atacağına hiç şüphe yok. cehaletin tavan yaptığı, özgür seçimlerle işbaşına geldiği halde sivil bir diktaya dönüşmüş, demokrasiyi bir araç gibi kullanarak şeriat yasalarını göstere göstere anayasaya sokan bir rejimde orta sınıfların isyanından daha doğal birşey beklenemezdi. denize düşen yılana sarılır misali mısır'lı entellektüellerin, seküler grupların ve sosyalistlerin askeri darbe için oryantal yapması ise acıklı bir durumu işaret ediyor. sanayileşmemiş, sekülerizmi toplumsal hayata yedirememiş toplumlarda demokrasi işlemiyor, işleyemiyor. ortadoğu ülkelerinin genelindeki karanlık arka plana ve azgelişmişlik çemberine bakılacak olursa mısır'daki darbe ne ilk ne de son olacak gibi görünüyor. darbeyi yapan generalin abd ile olan yakın ilişkisi ise mısır halkının yapmak istediği ama kapitalizmin çaldığı devrimin temellerini afişe ediyor. ab ise mısır'da yaşanan sürecin askeri darbe olmadığına yönelik bulanık açıklamalar yaparak sürece destek verdi. görünen o ki ortadoğu'daki ılımlı islam projesi rafa kalktı. muhtemelen önümüzdeki günlerde ortadoğu'daki pekçok yerde başka başka gelişmeleri de canlı yayında izleyeceğiz. bu süreçteki en kötü ihtimal müthiş bir enerji ve toplumsal mutabakatla başlayan gezi parkı direnişinin bu tür ucuz emperyalist oyunların kucağına düşmesi olur. herkesin dikkatli olması lazım...
gezi direnişi sırasında penguenleri yayınlayan cnntürk ün canlı yayından aktardığı vakadır!