annemin lgbt bireylerle ilgili yuzleşip parçalamak istediği içselleştirilmiş tabuları ve bununla birlikte akıl almaz bir merak duygusu var. gezi parkı'nda ne zaman bizim çadırdan kaybolsa kendisini lgbt blokta yakaladım. büyük bir heyecanla bana "su istedim verdiler" ya da "sohbet ettim, çok tatlılar" gibi cümleler kurdu. kadıncağız hacı kızı acaip tabularla büyümüş "ya anne allah aşkına arkadaşlardan uzaylılar gibi bahsetme" dediysem de, onun kendi içinde esen fırtınaları normalleştirme çabalarına saygı duymamam mümkün değil. en son çapulcu düğününde trans bir arkadaşa "koca bulursan söz çeyizin benden demiş" bana yine heyecanla anlattı.
şimdi ben diyorum ki zirveye gelirken kendisini koluma taksam ne olur? sonuçta her ne kadar cinsellik tabusunu yıkmaya dair bir mücadelesi varsa da 30 yaşındaki kızı olan ben denizin hala bakire olduğunu sanıyor ve inanıyor. yani eşiğimiz bu düzey. alsam annemi gelsem ağır doz mu olur acep kendisine? of kafam karışık sözlük. şimdi söylesem zirveye kadar uyuyamaz heyecandan onu da biliyorum.
özetle benim kesin geleceğim ama annemi getirmek konusunda derin düşüncelere daldığım zirve.
*