kitapsız, çiçeksiz, hayvansız, vicdansız, doğrusuz insandan uzak dur.
umudu öldürüp, nefreti toprağa dikmek isteyenlerden uzak dur.
hayatı sadece ideoloji ve düşünce olarak görenden uzak dur.
mutlu olmanı, sorgulamanı, düşünebilmeni kendilerine yapılmış bir tehdit olarak görenlerden uzak dur.
kendilerine duydukları yabancılık yüzünden karşısındakini kötü bilenlerden uzak dur.
nefreti evinin kapısına koyan, artık her dışarı çıktığında avucunda nefret taşıyanlardan uzak dur.
insan hayatına olan saygısızlığı bir övünç madalyası gibi, gurur mekanizması gibi görenlerden uzak dur.
kelimeleri özenle seçmeyen, her cümlesi biat olan, her sözcüğü toz olandan uzak dur.
sesinin tonu kalbinin tonundan çok olanlardan uzak dur.
çünkü neye çok yaklaşırsan, neyi çok biriktirirsen, ona dönüşürsün.
destek yayınlarından çıkan bir (bkz: özgür bacaksız) kitabı

kitabı alırken heyecanlandım . daha öncesinde duymadığım bir yazar d&r çok satanlar kısmındaydı ve dikkatimi çekti . ismi , hayatımı yaşama şeklim kitabın isminden kaynaklı beni çekti . ne yazıkkı alırken içini alıp incelemedim . lise yıllarımdan beri çok nadir kişisel gelişim saçmalığı kitapları okurum , ( bazı kültler dışında ) dedim ki evrim kızım bu kitapta sen varsın . haksız çıkmadım aslında kitap takvim yaprağı gibi ben küçükken dedem ( esnaftı ) her yıl başında takvim bastırırdı her gün içinde özlü bir söz vs yer alırdı . adam antik çağdan günümüze ünlü filozof ve düşünürlerin özlü sözlerini toplamış altına da kendi bakış açısını ( ki hakikaten bakış açısı aaaaa ufuk falan açan cinsten değil ) yazmış ! benim tarzım kitap değil . kendi bakış açısı yok , sınırlanmış , ünlü yazarların yaratıcılık problemi yaşadığında para kazanmak için bastırdıkları eserleri gibi olmuş . anlamsız