bir sesini duymak istedim

bir telekom şirketinin son reklamının can alıcı cümlesidir. reklam yayınlanmadan birkaç hafta önce bizzat yaşadığım bir konuşmayı sizinle paylaşacağım. bakalım "bir sesini duymak istedim" gerçek hayatta nasıl geri dönüşümler yaşatıyor.

ben: (telefon çalıyor ama açan yok)
10 dk sonra yine ben: (mesaj atıyorum) müsait olunca beni arar mısın?
20 dk sonra yine ben: (ve yeni bir mesaj atıyorum) lütfen desem?
1 saat sonra telefonum çalıyor ve o: merhaba.
ben: merhaba. nasılsın?
o: iyiyim, ya sen?
ben: sağ ol, bende iyiyim. öylesine aramıştım. iyi misin diye merak ettim. bir sesini duymak istedim.
o: sağ ol.
ben: uygun bir zamanda görüşelim mi? bir kahve içeriz.
o: olur.
ben: tamam o zaman. kahve teklifi benden geldiği için zaman ve yeri sen belirlersin. senden haber bekleyeceğim.
o: tamam. iyi akşamlar.
ben: iyi akşamlar. kendine dikkat et.

sonuç: hala aramasını bekliyorum. *

yani, hayat reklamlardaki kadar içten değil ve "bir sesini duymak istedim" gerçek hayatta anlamsız.