bunu bir çatırtı olarak görüp kötü bir şey olarak lanse etmek yanlıştır bence. aile kurumu tek doğru, sağlıklı şey değildir sonuçta.
*
olay kadınların konumlarının değişmesiyle olmuştur. önceleri, onlar için tek yol bir aile kurup kocalarına çocuk vermek ve neslini devam ettirmekti. ama şimdi kadınlar da kendilerine yetebilecek düzeyde maaş sahibi olup kocalarının boyundurluğunun altına girmek zorunda değillerdir.
aile içi şiddet için de kaçınılmaz olarak görülüp, "çocuklarımın babasıdır, döver" diyip üstü kapatılır; kimse de yargılamaz zaten. şimdiyse şiddet daha görünürdür ve bunun altından tek başına kalkmak zorunda değildir artık kadın, sesini çıkarabilme olanağı artmıştır.
ayrıca eskiden 7-8 çocuk doğururken, boşanma elbette mevzu bahis olamazdı.
* ama şimdi ekonomik zorluklar sebebiyle yaşanan çocuk sayısındaki azalmalar aslında pek de engel olmamaktadır bu boşanma olayına.
he bi de boşanmış kadınlara pek de temiz, ahlaklı, edepli olarak bakılmazdı. sonuçta bekaretini kaybetmişti ve yanında sümüklü bir çocuk vardı. kim alır onu. kimsenin almayacağını bildiğinden pek de boşanmaya yanaşmazlardı kocalarından.
erkekler açısından bakmak gerekir mi bilmiyorum, halen aynı kafa sonuçta. kadının yükselen gücünü daha fazla şiddetle bastırmaya çalışmak, teknolojinin sağladığı olanaklarla karılarını daha kolay aldatabilme
*, ve buna ses etmelerini daha da fazla şiddetle önlemeye çalışmak. yani erkeklerin boşanma davası açma oranlarının kayda değer bir artış yaşadığını sanmıyorum.
*
*