karpuzsever

Durum: 1970 - 0 - 0 - 0 - 21.01.2017 23:37

Puan: 32212 - Sözlük Kaşarı

12 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Yazar.

This is 2013. First base is anal.
  • /
  • 99

a series of unfortunate events

(bkz: talihsiz serüvenler dizisi)

not: yıldızlar spoiler içerebilir, sanırım, eh.

netflix tarafından bu sene çıkması beklenen ve beklentileri oldukça aşan; aynı isimli çocuk kitap serisinden uyarlanmış dizi. 3 kardeşin evlerinin yanması sonucu yetim kalmasından başlayarak sayısız, durmaksızın, bitmeyen talihsizlikler, şanssızlıklar ile bezeli yaşamları anlatılmaktadır. kitapta en ufak bir mutlu son yoktur, mutlu anlar vardır ama bunlar bir iki sayfa, bir iki dakika sürmektedir. miraslarının peşinde olup türlü türlü şekle giren kont olaf ve her defasında çocuklara inanmayıp okuyucular, izleyicileri sinir krizlerine sokan bay poe diğer yan karakterlerdir.

dizinin ilk sezonu 4 kitabı içermektedir ve ikinci sezon onayını çoktan almıştır. * filmine ve kitabına nazaran talihsizlikler, acılar ve acımasızlıklar, kasvet daha fazladır. eğlenceli kısımlar da fazladır aslında. başka ne fazladır biliyor musunuz? kelime tanımlamaları!* her bölümde en az 20 30 tane kelime tanımı yapılmaktadır, bazen dil kuralları falan da öğretmektedir.* filminde pek rastlanmamıştır böyle bir şeye, ama kitabında da bu kadar aşırı olduğunu pek hatırlamıyorum.

kitap serisini sinirden yarıda bırakmış biri olaraktan, dizisi de aynı etkiyi yaratmıştır ve 8 bölümü baya zorlanarak bitirmişimdir. her bölümün başında dediği gibi, mutlu güzel şeyler beklemeyin bu diziden. *neyseki neil patrick harris'in feci üstün oyunculuğu birazcık da olsa sabretmenize yarıyor.*

*

hiç haberi olmayanlar için fragmanı:

homojen dergi 7. sayı

2013 yılından itirafımı kim bulup koyduysa tebrikler hani. o kadar eskilere indiniz yani iyi bir itirafa rastlayana dek. * * * daha fazla itirafta bulunmama teşvik edici olarak görüyorum. itiraf, bazıları gibi durum güncellemesi değil, itiraf arkadaşlar.

ayrıca evet dergi çok uzun okuyamıyoruz, itiraf kısmını okuduk geçtik. *

my chemical romance

ne kadar grup dağılmış olsa da dağıldıktan sonra bir adet greatest hits çıkartarak tekrar göz kalemi sürdürtmüştür zamane emolarına, ne kadar "emo" olduklarını reddetse de grup. akan göz kalemi daha kurumadan zirve albümlerinden olan the black parade'ı tekrar çıkarmışlardır, demolar ve canlı sahneler içeriği ile ve evet grup halen ayrılmış durumda; o eski emolardan kim kaldı ki zaten?

helena:
*
i don't love you:
*
welcome to the black parade :
* *

varboyletipler

instagramda, tiplemeleri ve tespitleriyle oldukça popüler olan bir hesaptır. birçok cümlesi ağzınıza çoktan yapışmış olur ayrıca.

https://www.instagram.com/varboyletipler...

6 yaşında ceo olmak isteyen çocuğun dramı: https://www.instagram.com/p/BKNacy4hsRn/
bingöl'de karatay diyeti yapan tek kişi bile olabilir: https://www.instagram.com/p/BKP05ENhr2V/
fuçuk yauuu: https://www.instagram.com/p/BJdrOb2Bbxu/

jay z beyonce ve lady gaga'ya ihtiyacımız yok

insanlığı jay z ile beyoncé nin aşkının kurtaracağına inanan biri olaraktan baya üzmüştür.

ilgili video: https://www.instagram.com/p/BGIKemDDdTk/

orospuseyhan

tek bu kocama nickaltı gireceğim. beni sahiplenip korudu sütyensiz dik büyük memeleriyle. erkeksi kollarıyla sarmalayıp beni minik masum pasif bakire bir ceylan gibi hissettirdi. ne kadar büyülediyse artık birasını devirdim o şaşkınlıkla. beni ifşa etmesine de kızamadım, canı sağolsun, öpüyorum pürüzsüz yüzünden.

homojen dergi trans evi ile dayanışma partisi

toplasan 10 dakika oturmuşuzdur. bazen bizden başka dans eden yoktu resmen mekanda. sözlükten de oldukça az insan vardı ya da ben tanışmadım bilmiyorum. cake'in djliği güzeldi ta kii deniz'e bırakana kadar.* merak ettiğim bir şey sürekli aramıza girip dans eden o kadın kimdi? fazla enerjikti ve bize bayılmıştı. istiyorum onu.*

ayrıca çekiliş oldu mu unutuldu mu yoksa gecenin 4ünde falan mı yapıldı? o paralar da umarım ulaşmıştır yerlerine. nice yardım partilerine...

homojen dergi trans evi ile dayanışma partisi

+3 ile uğracağım parti ama neden bu kadar az insan var bu sefer anlamlandıramadım. çok soğuk diye sıcak yatağınızdan mı çıkamıyorsunuz?

para için götünü siktiren gay modeli

neden olmasındır.

uygulamalarda saniyede 100 insanı sola kaydırıp; günde 4-5 kişiyle seks yaptığını böbürlenerek anlatıp; karşısındaki insana kendisini beğendirmek için moda, kozmetik, yalandan entellektüellik için kasılıp paralar verip kendisini pazarlarken bir sorun yoktur; ama bu seksleri para karşılığında yapınca yanlıştır düşüncesi oldukça komiktir mesela. ha kendini beğenilmek için pazarlamışsın, ha karşılığında para almışsın. *

göbeğindeki çatlakları kaşıyıp ağzının kenarında günlerdir silmediği hardaldan sivilce dolmuş suratına düşmüş yağlı saçlarının altında "yav bu insanların kendi bedenlerine saygısı yok" diyen 30larındaki ergenimsiler de komiktir mesela.

mutlu olmanın çeşitli bir çok yolu varken, "yav nasıl mutlu olsunlar, aşk sevgi de yaşamıyorlardır onlar" demek ile "yav nasıl mutlu olsunlar,* evlenip çocuk torun sahibi olamayacaklar" demek arasında bir fark yoktur aslında. sonuçta tek bir doğru, tek bir yol yoktur; ha öyle düşünüyosan sen de komiksindir mesela.

üniversite mezunu işsiz oranlarının her sene arttığı; yeni mezundan en az 5-6 tecrübe istenildiği; sayısız program bilgisi, dil bilgisi, yurtdışı görmüş geçirmiş bilgisi talep edilen bir ortamda "yav para kazanmak kolay, girersin bir işe o kadar zor değil." diyenler de komiktir. hadi bir şekilde girmiştir, şanstır falan; peki bu para için patronun sigara alkol kokulu ağzını çekip; ömrünü, gençliğini, enerjisini, emeğini birkaç binlik maaş için sunup 30 yaşındayken aslında erkenden 50 yaşında dede olmuş tiplere büründükten sonra da halen böyle konuşabilcekler midir acaba? böyle yaşayanlar halen mutlu, edepli, ahlaklı mıdır mesela? düşünürsen aslında komiktir...

"yav ahlaksızlık, edepsizlik" ile "yav ibnelik ahlaksızlık, günah ve edepsizlik" demek arasında da fark yoktur mesela. kime göre neye göre değil mi? hmm sana göre öyle mi? hmm banane o zaman senden, başkaları için yaşamıyoruz sonuçta. sen git köşede başkalarının görüşü için yaşantına bak hadi, bulaşma.

ne kadar ayrımcılıkçı, milliyetçi, katı bir ülke olduğumuz bilinmektedir ayrıca. sunni, hetero, türk değilsen herhangi bir yerde iş bulma olasılığın yok denecek kadar azdır. bulsan bile sosyal güvence yapmayıp maaşını vermedikleri bile olabilir. parasını verdiğin halde bakkal sana ekmek bile vermeyebilir sırf kimliğin, dinin, hayat yaşantın yüzüne. parayı bırak, barınma yeri bile vermez çoğu insan. peki elinde ne kalmıştır bu insanların? kendisi, bedeni. e o da bedenini satar o zaman, ne için, hayata tutunmak için.

zevk alıp almaması, mutlu olup olmaması önemli değildir. çünkü bunları parayla alabilirsin. herkes alıyor sonuçta. herkes para peşinde koşuyor, param yok ama ailem, çevrem var diyip mutluluk rolü takınanlar 10-60 yıl sonra onları da kaybedince bu role devam edebilcekler midir acaba? ya da o çevren, sırf senin paran olmadığı için seni işlevsiz, işe yaramaz görmeye başladıktan sonra da bu role devam edecek misindir?

*

kilo alma yöntemleri

109 kilo olan tuğçe isimli arkadaşına; kilo alamadığı için ağlayan 48 kilo olan buse isimli nefretlik kıza önerilmesi gereken şeyler. ***

(bkz: triggered)

digimon

ciddi anlamda çocukluğum bunu izleyip bayılan tek kişi olaraktan geçti. herkes pokemon için delip olup, tasolarıyla çılgın atarken, sokak kaldırımlarında taso kırarlarken; bense digimon tasolarıyla oynamaktaydım. altıgen şeklinde ve kıvrımlıydı tasoları, coolluk akıyordu her yerinden yani, sıradan yuvarlak rengi kullanmaktan kaçmış pokemon gibi değillerdi.*

ayrıca pokemon gibi çocuksu, laçka, ciddiyetsiz değildir. daha olgun, karanlık ve ilişkileri daha samimi, düzeylidir. 3. sezon ise daha bir karanlıktır; digimon sahipleri bile emo gibi mutsuz ve lanet dolulardır.
**

*

the train to busan

beklentilerin çok üstünde olan bir filmdir. düşük bütçeli, inandırıcılığı olmayan, basit bir şekilde giden bir şey olarak bekliyordum, kore filmidir aman nerede bütçe olacak sanki hollywood filmi mantığıyla. 2-3 tane zombi görür belki bir iki hoplarız diye beklerkene sarsmıştır, beni özellikle. ger ger nereye kadar ger artık dedirtmiş, dram dram kuruduk yeter artık; geber geber lanet olası; ah hayır sakın!; ah o da olmaz!; pof bunu da mı! diye diye ara vermeden hop oturup hop kaldırmıştır beni. zombi filmlerinden gına gelmişken, modası geçmişken, tekrardan bir heyecan katmıştır.

devamının gelebileceğine dair söylentiler falan var ama zirvede bırakmalarını öneririm açıkcası.

ayrıca salonda tek bir tane boş koltuk vardı, o da bonus kafalı gerizekalı çocuğun arkası. *

ayı sözlük yazarlarının telefon melodileri



(bkz: sex and the city)

melodiyi bitirene kadar açmıyorum telefonu çoğu zaman, o kadar güzel hani. ayrıca ortamda ibne olduğumu belli eden "ufaktan" bir etki bırakıyor.

*

ayı sözlük yazarlarının iq'ları

dipteyim ben

neden "google" denen siteyi kullanmadığını merak ettiğim yazardır. merak ettiği şeyleri oraya yazarak dakika geçmeden bulabilir cevabını. bing'e google yazıp aratırsa da bulabilir siteyi ayrıca. bu da benden bir artı olsun hadi. limewire'den* chrome programını indirirse de açılış sayfası google olabilir. *

*

geç saatlerde kadın yazarların online olmaması

lgbt yeri olup kadın yerine bayan deniliyorsa, bir kadın olaraktan girmek istemezdim en başta zaten. *
saat 1:45'de bu başlığın açılması aslında pek geç saat olarak sayılmaz hani. *
ayrıca kimin erkek kimin kadın kimin diğerleri olduğunu nerden biliyoruz? *
parfüm kokması da ayrı bir cinsiyetçi söylem olsa gerek. *

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

betty rizzo - there are worse things i can do

deli güzeldir efem...


(bkz: grease)

w.i.t.c.h.

winx club'la* aynı zamanda çıkmasına rağmen onlar kadar varoş, avam, pespembe, gerzek değillerdir. daha şiddetli daha karanlıktır ve eğlenceli yan karakterlerle de dengeli hale getiriyorlardır.

ayrıca 2. sezondaki açılışı daha güzeldir bence :


*

ayı sözlük'te büyük harf olmaması

*

oldukça irrite edici bir durumdur. böyle zavallıca, ezik, sessiz, görüntü kirliliği yaratan bir şeymiş gibi. inatla shift'e basmaya devam ama.

5 ekim 2016 çok azmam

bizler de azıyoruz ama bunu büyük bir olaymış gibi anlatmıyoruz hani.

(bkz: drama queen)*

(bkz: 5 ekim 2016 karnımın çok acıkması) *
  • /
  • 99
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 1970

top sakal

dokunulası, hacimli, cezbedici kıllar topluluğu.

* *

künefe

yorumları okudukça salyaların ağız kenarından akmasına sebebiyet veren, sıcağı daha makbule geçen, şerbetli bir tatlı.

the addams family

bir dönem fox kids kanalında yayınlanmış dizi. karanlık ve korkutucu bir şatoda yaşayan bir ailenin hikayesi anlatılır, diğer insanlardan farklıdırlar ve onlardan korkulur. baba gomez ve anne morticia bir tür vampir gibidirler ve birbirlerine taparcasına aşıktırlar. sürekli koklaşırlar. oğulları pugsley biraz salak ve ürkektir, kızları wednesday ise en acımasız, en korkusuz, en kötü ruhludur. biraz mazoşistir ayrıca. elektrikli sandalyesi olan, kel, şişman, koyu mor cildi ile fester amca vardır bi de. diğerlerine nazaran biraz çılgın bir tiptir. zehirleri, büyüleri ve kehanetleri ile ünlü büyükanne de yaşar ailenin yaşadığı şatoda. frankenstein'ı andıran aşırı uzun hizmetçileri "lurch" ve sadece bir elden ibaret olan "şey" isimli etrafta dolaşıp etrafı karıştıran bir şey vardır. * şatodaki üyeler bundan ibarettir ve oldukça eğlenirler. özellikle kendi ailelerinden olmayan normal insanlarla dalga geçip korkutarak daha fazla eğlenirler. bir de boydan boya sarış saçtan oluşan, parazit gibi sesler çıkaran kuzen itt vardır.

bu da aile fotoğrafı
kuzen itt

aktifim ama gay değilim

simple plan

1999 senesinde kurulmuş olan kanadalı rock grubu. şuana kadar 4 albüm çıkarmış olan grup, birçok ödüle layik görülmüştür. kanada'nın müzik ödülleri olan juno ödüllerinden iki tanesine sahiptirler.

welcome to my life : http://ayisozluk.com/lnk/a6fffa
untitled :
*
your love is a lie :

rimming

sözlük yazarlarının evde kalmış gay kurusu olma nedenleri

bu lafı söyleyenlerden haz etmem. herkes bir arayışta, herkes bi depresyonda. arıyorum bulamıyorum, şöyle böyle olmalı, kıçı şöyle, boyu böyle, işlevleri bıdı bıdı bıdı bıdı. hay kaltak ibne, sen ne sunabileceksin de kriter koyuyosun ya? psk arkadaşımızın da dediği gibi, o uygulamalar, o kadar aşağlayıcı, sömürücü, nefret kusulası bir yerki. herkes kendi sikini altın kaplama, hatta altın kaplama yetmemiş üstüne kristaller döşetmiş falan sanmaları. önce şu, muhtemelen türkiyedeki bi %80-90 ibne; ilişki, sadakat arıyorum diyip, önüne gelenle sikişip, yetmezmiş gibi ilişkileri varken bi piçlik yapmışlardır. ama kimse kendine toz konduramıyor. anca ağlıyolar, sızlanıyolar. o kadar sahte ve yapmacık ki...

tamam, hak da veriyorum. elbette evde kalmayı haketmeyen insanlar vardır, mutlaka, mükemmel olanlar, hatta mükemmel olduğunu bilmeyip ona mükemmel olduğunu anlatacak birisi, birileri... ama yukarıda anlattığım "insan yiyen insancıklar" yüzüne, onlar da malesef samanlıkta iğne ararmışcasına ilişki arıyorlar, evde oturup nutella kaşıklayarak bu tarz benim izliyolar, rimelleri aka aka. türkiyedeki bozuk eşcinsel toplumun düzelmesini bekleme, ömrün yetmeyebilir, kendini düzeltmeye çalış. he, düzeltilmeye ihtiyacım yok harikayım diyosan, e o zaman niye evde kaldın? yukarıdaki 2 sebepten biridir muhakkak.

daha lafım bitmedi editi: o uygulamalara tekrar dönersek. tekrar o insancıklara dönersek. sonra bunu heteroseksüel toplumu da katarsak. boşanma oranlarını falan da katarsak. sonuç, her şeyin kolay ulaşılabilir olması, insanlardaki değeri ve sadakati öldürüyor. kapitalist insancıklar gibiler, emek verenleri sömürüyolar, uğraşanları sömürüyolar... üzgünüm valla, şu zamanda bir çoğu sik dışında bir şey düşünmüyor. sorry about that.

ayı sözlük yazarlarının penis boyları

fasıl gecesi kimde kalınacağı sorunsalı

+merhaba. - göz kırpar, sırıtır -
"merhaba canım" - o da sırıtır, hınzır hınzır -
+rahat edebileceğimiz bir evin var mı? - parmakları adamın gömleğinde dolaşır -
"sana her zaman kapım açık" - hınzırlığın dibi.hormon kokusu -
+gelin arkadaşlar ev buldum! - arkadan 10-20 sözlük yazarı gelir -

tarzı bir taktik de uygulanabilir. *

ayı sözlük yazarlarının yaşları

gusül abdesti alan geyler

allahuekber wuhuu

looking

umarım son sezondur diye umduğum dizidir kendisi. komik değil, dramatik değil, eğlenceli değil. düz bir çizgide "hayattan" eşcinseller. sağolsunlar, geylerin "cinsellik" dışında en ufak bir şeyden bahsetmediklerini, yapmadıklarını gösterildiği dizi.* paddy karakterinin varlığı bile, diziyi izlememek için büyük sebeplerden. bu kadar kezbanlığa, aptallığa, saflığa, pimpirikçiliğe gelemedim. ve asla sex and the city ve girls dizisi ile karşılaştırılmamalı. onlar gibi asla olamazlar, yetişemezler, efsane olamazlar... 2 sezonluk the new normal bile bundan daha fazla şey katmıştır bence. *

ne akılda kalıcı cümleler, ne akılda kalıcı karakterler, ne büyük olaylar. adın da belli olduğu üzere, bütün dizi "aramakla" geçecek, ama hiçbi yere varılmayacak. fazla gerçek.

ramazan nedeniyle onur yürüyüşüne katılmamak

tek beni sevsin istediğiyle yatsa da olur'cu model

güçlü, sağlam, düzgün, anlayışlı ve emek vermişliğe, yaşanmışlığa, zaman harcanmışlığa dayalı bir ilişkiye sahipse; cinsel anlamda denenebilecek, yapılabilecek her şeyi yapıp kendinizde keşfedecek bir şey kalmadıysa*; mümkün olabilir "belki". becerebilenler, yapanlar var mı? var. ama adam gidip başkalarıyla sikişip sana gelince "kalkmıyosa"*; yanındayken growlr, hornet fıldır fıldır dolaşıyorsa (tabi oralarda sevgilisiyle fotosunu koyup ilişkisi olduğunu söylemektedir, neyse, bu ayrı bi konu)*; daha 2-3 aylıkken böyle bir şeyi teklif ettiyse*; planlarınızı koli için iptal edebiliyorsa* falan filan... kendini aşmış, tanımış, tamamlanmış, mutluluğunu hiçbi şey bozamıyorsa; iki medeni insansanız; ya da cidden gerizekalı saftirik biriyseniz; olabilir yani. *

(bkz: kocam değil mi ister döver ister siker insanı)

bi de bunu tatlandırıp, ballandırıp, bi bok becerdiğini sanarak etrafa anlatanlar vardır. "ya canım biz çok medeniyiz, bak ne kadar mutluyuz, biz mutluysak siz de yapabilirsiniz." diyerek ne kadar modern, avrupai ve erişkin bir çift olduklarını kanıtlamaya çalışabilirler. *