bir şarkıyı bıkana kadar dinlemek

öyle şarkılar vardır ki ne kadar ucuz, basit olmalarına rağmen bütün hafta sadece o şarkıyı dinliyor olursunuz. yatarken mırıldanırsınız, yürürken mırıldanırsınız; ama cidden sözleri en ufak bir anlam ifade etmeyebilir size, sözlerini ezberlemiş olsanız bile. yapışır size bir parazit gibi, başka şarkılar sıkar, bayar, katlanılmaz gelir. kusana kadar dinlersiniz ama bırakırsınız bir anda bir vakit, doymuşsunuzdur artık o melodiye. herhangi bir yerde çalınca sizi tetikleyip kulaklarınızı kapattırır noktasına getirir. öyle bir durum hani.

*

* *
şu sıralar benim için muhteşem yüzyıl dizisindeki gerilim temalı müziklerdir.
yaklaşık iki haftadır her akşam izleyerek birinci sezonu bitirdim. diğer sezonlara pek ilgim yok açıkçası ama bütün hafta kendi kendime çok eğlendim.

aynen şöyle oluyor efendim. diziyi biliyorsunuzdur. gerilimli anlarda dakikalarca millet birbirlerine ya da oraya buraya duvara yere havaya karaya bakıyor. sonra hareket olduğunda bir müzik geliyor ya.. işte o müzik. mesela evde pencereden bakıyorum, sonra çişim geliyor. tuvalete gitmek için harekete geçtiğim anda başlıyor müzik. sanki suikaste gidiyorum amk. ya da bir anda sabitlenip ''ne yapacaktim ben?'' olur ya insan, işte o an gerilimin pik noktası oluyor çünkü belirsizliğin korkutucu gölgesi gergin keman yaylarını tetikliyor ve müzik. ziyadesiyle tripten tribe koşuyorum.
son zamanların müzik endüstrisinde bulamayacağınız bir özelliktir.