garsona tatlıdan ikram etmek

ince düşünceli bir eylemdir. sizi de garsonu da mutlu eder.
akıllara modern bir çeşnicibaşı yorumu gibi gelse de, doktora serumdan ikram etmek gibi yorumlanabilir.

bahşiş vermek daha doğru sanırım. canı istiyorsa alır zaten. yine de incelikten zarar gelmez.

fakat garsonun ısrarla tatlıyı yememesi şüpheleri doruğa çıkarabilir.
bana bir kere garson ikram etmişti. vezir parmağı imiş o tatlı. ne anlama geldiğini bilmiyordum o zamanlar.
benim de böyle bir anım var. yakışıklı bir garson vardı. iki ayrı tabakta iki porsiyon tiramisu sipariş ettim. masaya getirince bana sordu diğer tabaktakini kim yiyecek diye. ona bu da benden olsun gel beraber yiyelim, hem de laflarız dedim. ters ters baktı bana. bekle dedi gitti. ben de kendime çeki düzen verdim beklemeye başladım. sonra kaba saba iri kıyım biri geldi. oranın bodyguardıymış. ne istiyorsun diye de sordu. çok kabaydı. anlattım durumu umutsuzca o garsona bakınarak. bu arada o iri kıyım nezaketsiz adam benim tabağımdaki tatlıyı aldı diğer tabaktakinin üstüne bocaladı ve hepsini elleriyle yedi. konuşmadı bile benle. beni de yiyecek sandım. neyse ki hemen gitti. ama ben çok korktum. bir daha böyle şeyler yapmamaya karar verdim. iyilik yaramıyor işte.