güneydoğudaki çatışmaların sorumlusu

sözlükte bir zamandır devam eden devlet terörü mü-kürt terörü mü tartışmalarının sürmesiyle açılmış başlık...öncelikle şunu söyliyim ki hemen damgalanmayayım, akpnin seçmen pusulasında olduğu hiç bir seçimde akpye oy vermedim (hatta ilk oyumu chp'ye, yerel seçimlerde bulunduğm şehrin en büyük rakibi mhp olduğu için mhp'ye, son seçimlerde temsil edilmesini istediğim için hdp'ye oy verdim, bir kez de hiçkimseye güvenmediğim için oy kullanmadım)
öncelikle yaşı 30'un altında olanlar akp'siz dönemleri çok net hatırlamaz, karşılaştırma yapamaz..o dönemler başörtülülerin meclisten 'burası devlete meydan okunacak yer değildir' diye bağıra bağıra kovulduğu, ilk kez türkiyedeki kapalı müslüman bir kadının, hristiyan çoğunluğun olduğu bir ülkeye,kanadaya 'dinini yaşayamadığı' için iltica başvurusu yaptığı, kürtlüğün topyekün reddedildiği, kürtçe şarkıların bile yasak olduğu, doğum yerine göre kürtlere ayrımcılık yapıldığı çok daha faşist bir dönemdir...
diğer yandan akp'li dönem sahiden de kürtlere en fazla tolerans gösterilen, en fazla hakkın verildiği dönem olmuştur (hala yetersizdir ve şüphesiz ki zaten verilmek zorundadır), akp'nin hatırı sayılır bir kürt tabanı vardır, zaten bu yüzden de kürtlerin çoğunluğunuı karşısına alamaz, tayyip akp'sinin yaptıkları;
-ilk kez kürt sorunu bizzat başbakan tarafından dillendirilmiş, resmiyet bulmuştur ki daha öncesinde kürt halkı tamamen , özellikle ulusalcılar tarafından, reddedilmekteydi
-ilk kez kürtçe kursları açılmıştır
-ilk kez trt kürtçe yayın yapmıştır
-ilk kez kürt dili ve edebiyatı bölümü açılmıştır
-ilk kez türklük alt kimliktir denilmiş, türkiyelilik üst kimlik söylemi bizzat tayyip erdoğan yani o zaman ki başbakan tarafından yapılmıştır
-ilk kez kürtçede bulunup, türkçede bulunmayan harflerinde resmi yazışmalarda kullanılması gündeme gelmiştir (demokratik paketin devamın da bu vardı, w,q x kullanılacaktı ama araya gezi ve bir sürü olay girdi)
-ilk kez güneydoğuya gözle görülür bir yatırım yapılmıştır
-abdullah öcalanla resmi temaslar, artık hiçkimsenin inkar edemeyeceği şekilde, akp döneminde yapılmıştır
-bir kürt partisinin (hdp'nin) kapatılmasına yeterince gerekçe olmasına rağman kapatılmamıştır (uluslararası hukukta bile geçerliliğüi vardır, çünkü hdp'nin söylemine benzer söylemler veren ispanyada ki ayrılıkçı parti kapatılmıştır ve karar aihm tarafından haklı bulunmuştur)
oysa böyle bir dönemde, bunların en çok farkında olması gerekenler kürt siyasi aktörleri, kürt siyasetine yön veren pkk olmasına rağmen, hiç şiddetten ve silahla tehdit etmekten vazgeçmemiştir, bu pek de tesadüf değil çünkü türkiye ne zaman, rusya suriye abd gibi ülkelerle takışsa, pkk eylemlerini gözle görülür bir şekilde arttırmaktadır, çünkü onlardan destek aldığı belgelenmiştir (merak eden pkk askerlerinin israil'de ve bilumum yerde aldığı eğitimleri izleyebilir, ya da silahların nasıl abd ve rusya dan temin edildiğini internette çok rahat bulabilir))
hdp her ne kadar son seçimlerinden önce, sırf barajı geçmek için daha barışçıl söylemlerde bulunduysa da, seçimlerden sonra söylemlerini ayrılıkçılığa çevirmiştir (bizzat, kürtler ayrılmak istemiyor diyen bunun üzerine yemin eden demirtaş ilginç bir şekilde özyönetim ilan etmiştir), belli ki pkk'nın siyasi uzantısı, hdp içinde çok kuvvetlidir ve silah bırakmak gibi bir niyetleri yok
daha öncesinde serhildan ilan eden hdp, ülkeyi kaosa sürüklemiştir, özellikle büyük şehirleri...
hal bu, sonuçta şu ki, güneydoğuda halk çok mağdur kesinlikle, resmen savaş yapılıyor, ve hesabını savunmasız silahsız halk veriyor, cefası onlara kalmış, ama bunun hesabını devlete kesmek çok yanlış , kimliksizliği, devletliği savunuyorsanız, hiç bir resmi işlem yapmadan bir yurtdışına çıkmaya çalışın isterseniz, ya da devlete ait hiç bir otobüsü, bankı veya herhangi resmi bir sistemi kullanmayın
bir kişi pkk sempatizanı ya da ayrılıkçı ise zaten, devlet ağzıyla kuş tutsa da yaranamaz, ama bir kesim var ki bunlar genel de türk solculardan çıkıyor (bizzat beyaz türk denen kesimden), akp olan nefretlerini, türkiyelilik kimliğine ve devlete kusuyor, sorumlu olanlar tamamen silahlı, şiddeti savunan kürt politikasına yön verenlerdir,(sadece güneydoğudaki çatışmalar için bunu söylüyorum, gazeteci tutuklamalarında, gezi olayında, özgürlüklerin kısıtlanmasında tamamen devlet terörü vardır)
kendi adıma devleti sorumlu tutmuyorum çünkü devletin kitlesel bir siyaseti olsa bunu birkaç ilçeyle sınırlı tutmaz tamamen genele yayar, daha kapsamlı politika yürütürdü, oysa çatışmalar bir kaç ilçede devam ediyo
bunları devletin yapmış olduğu iyilikler çerçevesinde gözümüze sokamazsın, devletin verdiği ödünler değil bunlar. asıl terörist kendileri oldukları için bir halkın bölgesini işgal ettiği için ve o bölgeyi elinde tutmak için verdiği imtiyazlar bunlar.
onun dışında kimse başörtü mağduriyeti yapmasın,başörtüsüne kesinlikle ve hala karşıyım. zira dinin temelindeki iyi kadın olgusundan kaynaklı olduğu aşikarken, başörtü takmak özgürlük değil kadınlara baskılanan bir eril tahakkümdür, tanrı ve din erildir. çünkü bir islami feminist ile 2. ve 3. dalga feminizmde asla uzlaşamazsınız. feminizme ters. islamda yoksun.
yav hdp mi halka kaosa sürükledi? her şehit (!) haberinde ülkede kürtlere saldırılar oldu, kaldı ki bunlar ilk değil kendi ağzınızla söylemişsiniz kürtler çok ezildi diye. kürtleri hala ezen bir sistem var, hdpnin ya da kürtlerin kürdistanı kurmak istemesi mi daha mantıklı yoksa devletin hala ülke bütünlüğü vs demesi mi? o bölgede yıllardır yaşayan bir halktan bahsediyoruz. ya bilmiyom ne anlatsam boş gibime geliyor. çok iyi içlerinize kadar işlemiş milliyetçilik