kurt o elmayı yiyebiliyorsa biz de yiyebiliriz kurtlu elma yiyin

prof. dr. canan karatay'dan mantık müfredatına konulması gereken bir önerme.

kaynak olarak ibni sina"yı gösteren karatay, kurtlu elmanın, doğal ortamda ilaçlanmadan yetişmesinden dolayı yenmesi gerektiğini beyan ederken; ibni sina'nın 'bir elma yiyorsanız onun zehrini atmak için 5 kilometre yürümelisiniz' sözüne de gönderme yapıyor imiş. kurt o elmayı yiyebiliyorsa biz de yiyebiliriz kurtsuzsa ilaçlanmamış demektir şeklinde devam eden karatay muhtemelen kurtlanmış elmalara olan talebi artıracak.

peki nerde bulacağız bu kurtlu elmaları? ayrıca çoğunun içinde kurt yaşar vaziyette olduğu için o sevimli canlıları da mı yiyeceğiz? açıkçası şahsen elmadan bir ısırık aldığımda ağzımda hareket eden bir canlı istemem, ki o canlıya da yazık kanımca. karışık işler aga.
beni acaba bu karı hayatında kaç kez kurtlu elma yedi sorusunu düşünmeye itti. mamafih yarın sabahları yayınlanan şu korkunç kadın programlarından birinde kurtlu elma yiyip "bakın ben ölmedim, size de bi bok olmaz." demesi hiç şaşırtmaz. burnundan kurt geri çıkıyormuş falan. böögh. * *
karatay hocadan çok önce birçok ziraatçıdan işittiğimiz ve şakası olmayan bir önermedir.
malumunuz, mümtaz türk çiftçisi, yüksek bilinç ve bilgi düzeyiyle, dünyadaki en riskli tarımsal ilaçları ve gübreleri yıllardır kontrolsüz ve göz kararı uygulamaktadır.
bu nedenle, uzmanlar, yıllardır, en küçük ve en kötü görünümlü sebze ve meyvelerin doğal ve az ilaçlı veya ilaçsız (hormonsuz ve zehirsiz) olabileceğini söylemektedir.
sonuç olarak, elma kurdu, aslında bir semboldür...