rüya görmenin amacı

rüya aslında beyinin bilgileri kaydetmesi için geliştirdiği senaryo halidir, gün içinde yaşadığımız olaylar hatıra anında aldığımız tat, koku, ses, ısı, ışık gibi verileri kullanarak bir senaryo oluşturulur. bu oluşum sırasında önceki hatıralarda aynı etkilerin olup olmadığı kontrol edilir, eşleşme yapılır
bu eşleşmeler sonucunda rüyalar iyice karmaşık hale gelir. hafızamız bu yüzden bilgisayar gibi değildir. herşeyi olduğu gibi kaydedemeyiz ön hatıralardan çağrışımlar yapılarak sinir hücrelerinde kaydedilir. aslında milyonlarca rüya görürüz uyku anında ve ender olarak hatırlarız.
çoğu zaman zihnimizde çok gerilere atıp rahatladığımız insanları olayları gün yüzüne çıkarıp insanın psikolojisinin içine etmektir kanımca.
akla barış bıçakçı nın bizim büyük çaresizliğimiz kitabındaki cümleleri getiren başlıktır.

"neden bir de rüya görürüz? her şey olup bittikten sonra neden bir de rüya görürüz? karmaşanın, keşmekeşin, hayatın yorucu zenginliğinin içinde eksik kalan nedir ki, uykunun kuytusunda ille de tamamlanması gerekir? rüyamızda, birbiriyle ilgisiz gibi görünen ayrıntıları bilincimiz önden gürültülü bir lokomotif gibi çekip bir yere, örneğin bir anlama mı götürür? yoksa o ayrıntılar bilincimizin balonuna batan iğneler midir?"
imkansızların yer almadığı bir dünya deneyimi yaşabilmemiz içindir. gerçek dünyada ne kadar yetersiz ve aciz hissediyorsak rüyalar aleminde bir o kadar sınırsız güce ve imkana sahibiz.

şahsım adına rüyalarımdan kazandığım huzur, özgüven ve mutluluk ile elde ettiğim gücün gerçek hayatta ayakta kalmama yardımcı olduğunu söyleyebilirim.
bilinçaltımızın bizimle iletişim kurması sanırım. imgelerle dolu bir film izlemek gibi oluyor bazen rüya görmek. bazısı uyandıktan sonra uzun uzun düşündürüyor hatta.
uyurken sıkılmayalım diye beynimiz bize film izletiyor