türkiye coğrafyasının eşcinseller için en büyük çelişkisi

aslında olay çok basit. bizim ülkemizde insanlar takım tutar gibi oy veriyorlar. yani onlar için kişiler değil, hangi partiden aday oldukları önemli. siz isterseniz dünyanın en namuslu, anadolu insanına göre diyelim, adamını chp'den aday yapın radikal muhafazakarlar için hiçbir şey ifade etmeyecektir. çünkü onun gözünde chp hala camileri ahır yapan, ezanı türkçe okutan partidir. adam 2015 ile düşünmez. çünkü babasının "takımı" chp değildir. aynı şekilde örnekleri akp, mhp ve hdp ile genişletebiliriz.

bana kalırsa türkiye coğrafyasının eşcinseller için en büyük çelişkisi her fırsatta "yaratılanı severiz yaratandan ötürü severiz," diyen insanlardan şiddet ve nefret görmeleridir. yani sen bu kadar sevgi dolu olduğunu iddia edeceksin sonra insanları hayat tarzlarından dolayı dışlayacaksın. işte benim için türkiye coğrafyasının eşcinseller için bence en büyük çelişkisi budur.

global dünyada porno kasedi yayınlanmış isimlerin siyaset yapması ya da sanatçı olarak tanımlanması, üstelik türkiye bu kadar muhafazakâr ve genel ahlak manyağı iken. ben bu denli ahlak ahlak diye kıçımı yırtsam hard core pornosunu izlediğim kişiye oy vermem siyasetçi yapmam mesela. pornoyu baştacı yapan algı gayet normal olan eşcinselliği tuhaf şekilde kabul edemiyor.

bu kadar muhafazakâr geçinen bir ülkenin vücudunun her yerini gördüğü birine siyasi ve sanat anlamında değer bahşetmesi enteresan.

sözüm ona bu kadar sıkı ahlak yanlısı olup pornoyu caiz görmek ama eşcinselliği caiz görmemek, örneğin gaylere siyasi hayatta desteklememek ya da gay olduğu ortaya çıkan bir sanatçıyı ekmeğinden etmek yaman bir çelişki?