haram olduğunu öğrenince artık cuma günleri yapmıyorum.

götünü parselleyerek satanların kullandığı bir deyim.

her göt görünce ağzım sulanır, burnumda güzel kamembert peyniri kokusu hayal ede ede dudaklarımı yalarım..

eğer göt güzelse, davetiye bile olabilir.

ay abi, söyledim işte, yani istersen al.

ben once gay'im dedimde, sonra transeksüel olarak dansederken, arkadan yapan adam prens çıktı. bana evlenme teklif ediyor. bütün hareminden vaz geçecekmiş. bilmem dedim. sana tokmakçı selamlık kurcam diyor. na'api'im alsınmı? vereyimmi? adı fukit-ibne-fukit. bilen varsa söyleyin birşey.

benim sevgilim beni öyle boş yere aldatmaz. aldatırsa vardır bir hikmeti. aldattımı hep sorarım
“niye?”
“eh adamın aleti çok büyüktü hayatım.”
“nasıl gördünki?”
“kazaran, soyunduk yani, iş olsun diye.”
“onu seviyor musun?”
“yok canım ben onu nasıl severim? adamın parası yok.”
“aynı adammı?’
“ya tabii, seni öyle herkesle aldatmam ben?”
“ah canım benim.”
ben artık alet büyültmeye çalışıyorum. oda beni yalnız bırakıyor ki, yani büyülteyim diye. ama mesele şuki ben ne kadar büyütsem, onun deliğide öyle büyüyor nedense, ama olacak.

öf sakso yap, yala, birde bayılacağım geldi, baktım gözüne, "sen buna çok bayıldın dedi." bende "evet dedim". "sen devam et," dedi, bende bayıla bayıla yaptım. naapiim?

ayy, bu adam, yani ona güzel görünmek için dantelli tanga giydim, aletimide de şöyle içinde sakladım, teyp filan sarıp, görmesin diye. belki evlenmek teklif ederde o zaman bakarız çaresine. isterse kestiririm yani de şimdi böyle saklansın. adam bir çekti tangamı, caaart, benim alet, filan hep çıktı şey gibi yani, sallanıyo. utandım, kaçtım öyle çırıl çıplak sokağa. şanslıyım kız arkadaşım geçiyordu arabayla, beni alıp eve götürdü. artık ayıp olmasın diye evlenme teklif ettim, haftaya evleniyoruz.

bakkal abi bana sürütüyor, böyle açık açık. yani ben de boşum şu halde, dildo mu da takmadım, ne olur ne olmaz diye, ama nasıl söyleyim de bişey yapsın diye, hoş adam. yere bişey düşürdüm gibi eğildim oda bana gene dokundurdu. acaba çüküm olduğunu biliyor mu, yoksa bilmeden mi sürtüyor. bi daha gelince şöyle vites geçirsem, belki anlar. acaba yemeğe davet etsem, karım arkadaşlarına gidince, belki televizyon seyrederiz. belki çükü karımın dan daha büyüktür.