kendini doktor sanan hasta insan
sabah kuşağındaki sağlık programları yüzünden yurdum teyzelerinin üçte birinin dahil olduğu insan sınıfıdır. sabahları evdeysem sırf bu tür programlarla karşılaşmamak için televizyon açmıyorum.
sürekli ahlak dersi veren insan
iki yüzlüdür. işine gelince ahlak bekçisi kesilir, işine gelmeyince "toplumun ne düşündüğü beni ilgilendirmez" der. yani unutkandır da.pragmaları doğrultusunda dün söylediğini bugün unutur, muhtemelen bugün söylediğini de yarın unutacaktır.
requiem for a bear
teşekkür ederim, kimsenin ömründe ağıt olmasın.
requiem for a bear
johann sebastian bach
müziği kusursuzdur. tüm eserleri muazzam bir matematik içermektedir. özellikle andreas scholl yorumuyla dinleyeceğiniz "erbarme dich" neredeyse fiziksel acı verebilir.
geyşa
muazzam bir soundtrack listesine sahip olan memoirs of a geisha adlı filme konu olmuş disiplin.
bir hastalıkla ilgili pratisyen hekimden daha bilgili olmak
sabah kuşağı programları sayesinde çoğu teyzenin gerçekleştirdiği eylemdir.artık teyzelerimiz "hasta olabilirim, kesin hastayım, madem hastayım niye hastaneye gitmiyorum, neden hastanede insanlara hastalığımdan ve eltimin anlattığı bitkisel tedavi yöntemlerinden bahsetmiyorum" gibi mazoşist bir yolakla günlerini geçirmekteler.
fiskos sehpa
üzerindeki vazonun ömrünün çok kısa olduğu sehpa türüdür. en ufak bir sarsıntıya bakar. genellikle tekli koltuğun yanında bulunup, üzerine dekor amaçlı kullanılmak üzere yazılmış kitapların belli bir açıda yerleştirildiği sehpadır aynı zamanda.
psikiyatri
halk arasında psikoloji ile karıştırılan bilim dalıdır.psikoloji bölümünü bitiren kişiye psikolog ünvanı verilirken, psikiyatr olabilmek tıp okumak, tusa girmek ve psikiyatri alanında uzmanlık almak gerekir. yani psikiyatr ünvanı alabilmek için diğer tüm uzman doktorlar gibi minimum 10 seneyi gözden çıkarmak lazımdır.
entropi
gibbs serbest enerji formülünde yerine koyularak, bir fiziksel ya da kimyasal değişimin istemli mi, istemsiz mi olarak gerçekleşeceğini bulmada kullanılabilen kavramdır.
tenor
küçükken sahip olmak için çıldırdığım ses aralığıdır. fakat yanına bile yaklaşamadığımdır zira şu an karanlıkta duyanı korkutacak bas sese sahip biri olup çıktım. bari bariton olaydım, evde kendi kendime bir şeyler mırıldanabileydim.
silmarillion
orijinal dilinde okumak göreceli olarak büyük efor, zaman ve bilgi gerektirir, zira archaic english ile yazılmıştır.türkçe'sini anlamak bile zordur. orijinalini okuyup hepsini anlayabilene helal olsundur.
opeth
dinlerken arafta kalma hissi uyandıran gruptur. isveç' ten çıkan diğer bilimum gruplar gibi şahane olmakla birlikte bunlar aradında çok özel bir yere sahiptir. orchid albümünden forest of october, still life albümünün ise tüm parçaları şiddetle önerilir. still life bir konsept albüm olup; bir zamanlar dinden çıktığı için köyünden kovulan ve yıllar sonra sevdiği kişiyi kendisiyle gelmeye ikna etmek için köye gizlice sıvışan bir adamın hikayesini anlatır. ayrıca grubun şarkı sözleri iyi seviyede ingilizce bilen kişiler için bile fazlaca vocabulary gerektirebilir.
kulağı delik olmak
kulağın gerçek anlamda delik olması durumuysa, dedeme göre cehenneme gitme sebebidir.