akdamar adası

van gölünün içinde yer alan bu adada ermenilerden kalma bir de akdamar kilisesi bulunur. efsaneye göre ermeni tamar kızımız ve çoban gencimiz birbirini sever aşık olur. keşiş baba türlü entrikalarla iki aşığı ayırır. çoban gencin boğulmadan önceki son sözü olan ah tamar! haykırışı ve bu haykırışın adaya adının verildiği şeklinde rivayet olunur. bahar ayında henüz dağların tepesi karlı, badem ağaçlarının çiçek açtığı dönem en fotoğrafik ve gezilesi dönemdir. müze kart ile girmiştim olmadan da cüzi bir parayla gezebilirsiniz.
güzel ülkemde ne güzel hikayeler, yerler var. ülkemizde o kadar çok bilinmezlik var ki.. insanlarimiz daha kendi ülkesini bilmezken tutuşmuşlar yurt dışı sevdasına.
gidip, görünüz hatta doğu turu yapınız. hayran kalacaksınız.
axtamar veya ahtamar diye de geçiyor diye biliyorum. yalnız bu adı türkçe olmayan; kürt, ermeni, süryani kısacası türk olmayan halkların kültüründe önemli bir yer edinen yerlerin adlarının türkçeleştirilmesi cidden çok şey kaybettiriyor bence. ani harabeleri de anı diye çevriliyordu sanırım bir ara. bu durum bana bu yerlerin kültüründen ve anlamından arındırılması gibi geliyor. halbuki su yüzüne çıkacak ne kadar çok hikayeler var mekanlarında yaşayan, bilinmeyen.