ayı sözlük süreyya plajı zirvesi

istanbul dışındakilerin aklına şezlonglu, şemsiyeli içki dağıtılan bir zirve gibi gelse de bildiğin çekirdekli sahil kenarı, dedikodulu zirvedir. evleri yakın olan yazarların; girilen iddia, yanlış verilen boş oy *, tutulamayan söz ve daha nicesi borçlarını ödeyecekleri hesaplaşma günüdür.
pek tembel ayı sözlük yazarlarının kapı önü müsaitliği çerçevesinde pazarları gelenekselleştirdiği zirve. istanbulun en merkezi, en sahil gören semtlerinde yaşayan ve bu çerçevedeki çizginin dışına çıkmak istemeyen bazı ismi lazım olmayan yazarlar için diğer yazarların süreyya plajına inmelerini gerektirmiş zirvedir. resmi zirvenin bir hafta sonrasında gerçekleşen zirve olaylar, düş kırıklıkları, sansasyonlar ve çok özel açıklamalarla renklenmiştir.

aslında hiç starbucksa gitmeyen, popüler mekanlarla işi olmayan* yazarların çoğunluğun seçimi olan starbucksta toplanmasıyla zirve başlamıştır. bardaklara isim yazmak isteyen görevlinin isimlerimizi sorması çok talihsiz bir olay olarak yorumlandı. bizim gibi popüler, türkiye'nin takip ettiği çok elit bir sözlüğün yazarlarına isim sormak saygısızlığı sıcak havada yatıştıracak soğuk içeceklerle teselli edildi. zirvede erkeksiz bir hayat arayışları masaya yatırıldı. erkeklere aslında ihtiyacımız olmadığı, kültürel, sanatsal ve edebi değerlerin erkeklerin önüne geçebileceği çok konuşuldu.

max blumun tarzı gereği görünürlüğü sevmediği, görünür olacaksa da kaliteli, belli bir çizgisi olan pahalı, şık ve zengin bir panoramaya sahip mekanlarda bunu gerçekleştireceği açıklaması gündeme bomba gibi düştü. kırmızı çarşaflarda ateşini, siyah çarşaflarda tutkusunu sergileyenlere inat beyaz çarşaflara sarıp sarmaladığı masumiyetinin renk gereği halen kirlenmediği açıklaması ise ağızları açıkta bıraktı. ki o ağızlar zaten sosyal çevre gereği hiç kapanamadı.*

gereksiz konularla beyni yormak yerine leziz tatlarla mideyi yorma felsefesini benimseyen genç adam doğru popülerlik teknikleri üzerine de ders veren açıklamalarda bulundu.

hestianın evden işe, işten eve giden tam bir ev erkeği olduğu gerçeği kulisleri epeyce meşgul edecek gibi görünüyor. planladığı bodrum tatilinin de kendisine yakışır tarzda sadece deniz, kum, güneş üçlemesi dışına çıkmayacağı, peşinden hep koşsalar da kendilerine asla pas vermediği erkekleri geride bırakmanın huzuruyla dolu 10 günlük bir mola olacağı ise diğer yazarların ahlaki değerlerini yeniden gözden geçirmesi adına ibretlik bir paylaşım olarak tarihe geçmiştir. ve köfte yapmanın sadece mutfakla ilişkili masum bir kavram olarak anılmasıyla ilgili iddiasını yineledi.

dili maşalı olan ve herkesleri yakan coqueterianın güzellik uğruna elinin de saç maşasının azizliğine uğraması ilginç bir tesadüf olarak kayıtlara geçti. börek yapmayı bilmese de, deneyecek vakti olmasa da süslenmek için yeterince vakte sahip olması ne güzel bir nimet diye yorumlandı. ve sözlükte kadın olmanın, sözlükte yazar olmaktan çok farklı algınlandığı, genç kadının kabullenmekte zorlandığı ve haklı olarak sitemkar bir üslupla dile getirdiği önemli bir detaydı.

başı bağlı tra jedinin iç çekişleri adeta süreyya plajını inletti. ve genç adam ortamın güzellikleri, çekiciliği ve cazibesine rağmen sadakatten, ilişkilerin değerinden, düzenli bir hayattan bahsetti. çok erkek hiç erkektir derken iki eliyle göbeğini öne doğru çıkararak seksapelitesiyle vurgu yaptı. ama tabii ki hiçbir yazar onun göbeğini gösterirken göbeğe zaafı olduğu sonucunu çıkarmadı.

dark bearsa her zamanki gibi bitmek bilmeyen enerjisiyle mükemmel yazarları, kaliteli atmosferi, çok seçkin konukları görmek üzere zirvedeki yerini aldı. ve kısa süre sonra ilk şehirlerarası otobüse atlayıp evinin yolunu tuttu. çünkü o da diğer yazarlar gibi gecelerin nelere gebe olabileceğinin, tüm ahlaksızlık ve çirkinliklerin gece yaşanabileceğinin farkındaydı.

aslında bu zirve de zaten zirvede olan isimlerin yerlerle temasına dairdi. herkesin arada bir çizgisinden çıkmaya hakkı vardır.



söylentilere göre gelecek haftasonu gerçekleşecek olanzirvedir. entelektüelliğin zirvesinde sohbetler ve rezalet ötesi dedikodularla vakit geçirilecek, dedikodu yapmak oscar wilde'den alıntılarla meşrulaştırılacaktır.

bugunden sonra adını her zaman süreyya plajı zirvesi değilde, süreyya kesiş zirvesi olarak adlandıracağım olay... sizi temin ederim bahsi geçen insan evlatlarının bugün görüleni sadece ve sadece buz dağının görünen kısmıdır. başarılı bir gündü vesselam...
olması durumunda komşum hestia ile yürüye yürüye geleceğimiz zirve olacaktır. umarız saygıdeğer coqueteria hazretleri bu sefer teşrif ederler**
tra jedi ile hatta son olarak mavi bear ile gelenekselleşen pazar zirvemiz, daha çok yazar olması daha mutlu edecektir, kayıp kardeş coqueteria yı kimse ile paylaşamayacağım bir zirve olacaktır aynı zamanda.
yoğun talep olursa bermuda şortumla katılacağım zirve olacaktır. tarihi önceden belirleyin, antrenman ve maç programıma bir bakayım. coqueteria sen yakınsın lütfen şemsiye de getir. *
hayatımda ilk defa bayram izni kullandığımdan hemen bursaya anamgilin yanına geldim hiç gözüm zirve görmedi. bu arada süreyya plajı alt geçidi belime kadar su dolu.*
sonraki zirvemiz benim evimin önünde olacak o kadar. büyükçekmece deki zirveyi en yakın zamanda gerçekleştireceğiz. o maltepe civarında oturup "ay çok uzak ben gelemem" diyenlerin bir bir kafasını kırarım baştan söyliyeyim. özellikle bu gün metrobüste çektiğim çileyi bir ben biliyorum. neyseki ayakta giderken yanımda sürekli sürtündüğüm ayıcan biraz tesellim oldu yolculuk esnasında.

(bkz: daha da süreyya plajına gitmem)
umarım yağmur yağmaz ve gerçekleştirebiliriz dediğim zirve. gelicem diyip gelmeyenin kafasını kırarım. *
bugun gıbı bır hava ön görüldüğü için büyük olasılık yalan olacak zirvemizdir, coqueteria nın laneti olsa gerek * zaten onun olmayışından pek içime sineceğinide sanmıyorum.
yalan olmamış, çok eğlenceli geçmiş zirvedir. 6 yazar arkadaş radarlar açık bir şekilde 3 saat boyunca hem dürtüşmeler hem sohbetlerle zevkin doruklarına ulaşmak için kendilerine bol bol malzeme yaratmış hemde kapalı havada ha yağacak, ha dökecek telaşıyla yağmuru beklemişlerdir. o beklenen yağmur o bölgede yağmamıştır. birde şu var, o bölgede erkekler neyle besleniyorlar bilmiyorum ama %50 si resmen insan evladı, ayı görünümlü şahinler, gayet relax, istanbul un stresini yaşamayan insanlar gibi geldi. lay lay lom millet. oralarda oturuyor olmayı, en azından yakın olmayı isterdim. buralarda yok yahu öyle güzel adamlar. * *