*

mübarek cuma gününü fırsat bilip yüzyıllar sonra marvelous ile birlikte buluştuğumuz saylonlu, dünya dışından arkadaşımız olur kendileri. *biraz elektrik almak için üç kişi * müzeye gitme aktivitesinde bulunduk.*** ama aksi şeytan, meğer çocuk müzesiymiş, etrafta milyon bacaksız, birbirinden elektrik almak için koşuşturuyorlar. bir tanesi tam ayağıma dokundu, kereta, bir fırlattım, halicin dibini boyladı... neyse cumanın mübarekliğinden olsa gerek, mayıs ortası yağmurunu yakalanmamız, bizi durdurmadı tabiki de. zaten biz marjlar yağmurda buluşmayı tercih ederiz... tabi benim fedakarlığım, iyi yürekliliğim, yediğimiz şeyleri * eritmek için baya yürütmüşümdür bunları. * sonra işte bowling falan oynuyacaktık ama baktık playstationda yağlı saçlı sportif lezbolar varmış, oraya aktık biz de.* önceden dediğim gibi, mübarek gün, mübarek aylar, bira içmeden olmaz. baktık alev almadık, anladık ki burada allah yok.

yüzyıllar sonra, belki ekürini de alıp görüşmek dileğiyle geleceğin otter'ı, havuz başlarının piremsesi, koşu bantlarının terli kürdü... seni unutmayacağız, gay god'a emanet ol.