çok da matah değil, zaten soy sadece kanla ilerleyen bir şey de değildir.
isabel allende'nin bir karakteri torununa yazdığı mektupta şöyle der :"damarlarında benim kanımı taşıyan daha başkaları da olduğu halde benim duygusal soyum seninle birlikte sonra eriyor."
bunu okuduğumdan beridir aklımdan hiç çıkmayan bir tamlama bu "duygusal soy".
bu bir yeğen olabilir, öğretmenseniz bir öğrenci olabilir, bir dost olabilir, o dostun çocuğu olabilir. belki kediniz köpeğiniz kuşunuz onların yavruları bile olabilir. nasıl ki aile kan bağıyla olmuyorsa, soy da sadece sizin hücrelerinizle taşınan bir şey olmasa gerek. belki yaşlanınca bu fikrim değişebilir, şerh düşmüş olayım, şimdilik böyle düşünüyorum.