gözler yalan söylemez

kendi gözlerimin bile kendime yalan söylediğini gördüm*. başkalarınınkini saymıyorum bile.

gözler yalan söylemez, yalandan uydurma bir söz. safça bir yaklaşım bence.
eğer bu söz doğru olsaydı bakışlarla keşfedilen ve sonrasında sözcüklere dökülen aşk çoğu insanı hüsrana uğratmazdı. aşk sözcükleri fısıldandıktan sonra daha ilk günlerden duygularımdan emin değilim denmezdi en azından.

(bkz: hislerinde yanılmak)
(bkz: tutunacak dal yanılgısı)
bence insanın sarraf olup olmama durumunun ıspatıdır. tanıdığın bildiğin bir insanın sana söylediklerinin gerçeği yansıtmadığını anlamak çok da zor olmasa gerek bence. tabi bunun farkına varamayacak durumlarda, ortamlarda olma durumu da söz konusu olabilir. mesela aşıklık durumu.

teorik olarak; gözler yalan söyleyemez nitekim doğruları da söyleyemez ağızları, dilleri, sesleri ve ses çıkaracak imkanları yoktur konuşamazlar.

sonuç; bir gözün nesi var, iki gözün de sesi yok
kim demişse halt etmiş. öyle bi yalan söyler ki oturur ağlarsın.
üniversite 1. sınıfta bir huzurevi ziyaretinde alzheimer hastası yaşlı bir kadının 5 dakikada bir önümüzü kesip bize sorduğu soru şöyleydi;

-kimler yalan söylemez?
-gözler yalan söylemez.

soruyu sormasının ardına kendisinin cevaplaması ve birkaç dk geçmeden ilkkez sorma çabası alzheimer olduğunu gösteriyorken bizdeki empati duygusu coşmuştu. teorik olarak çok duyduğumuz bir deyim olmakla birlikte pratikte çok defa karşımıza çıkmıştır. gerçekten insanlar yalanı tabiri caizse ağzına yuva yapmış gibi söylerken hakkaten de gözleri ağzından çıkanın aksini iddia eder. inanıp inanmamak dinleyicisine kalmıştır.

*yüreğine sağlık dedirtir.
kendi yalanına kendini inandırdıktan sonra kolaydır.