imamoğlu'nun geleceğin rte'si olması

beni her defasında biraz daha kaygılandıran durum. ilk başta sandıkların başında bekleyip sabaha kadar söke söke alması koltuğun onun için ne kadar önemli olduğunu gösterdi. böyle gelen birini göndermek kolay olmicak.

diğer bir yandan akp kitlesine benzer, yere göğe sığdıramayan bir kitlesi oluştu. bu da çok sağlıklı değil.

din konusuna gelince; açılışa din adamıyla dualarla twitt atması benim gözümde tamamen kendini bitiren hamledir.

her ne kadar gelecekte tayib'i indirecek tek adam olduğunu düşünsem de içim rahat değil. tayip zaten kendi kendini bitirecek bi daha alırsa ama yeni bir dikdatörü indirmek en az 20 sene alıyor tr'de.
kendisini destekleyen ve kendisine oy veren kitlenin, haşmetlimiz erdoğan'a oy veren kitleye nazaran daha eğitimli, sorgulayan ve de biat kültüründen uzak olması nedeniyle gerçekleşemeyecek olan önermedir. tayyip'in yaptığı hataların yarısını yapması durumunda alaşağı edileceğinin farkındadır, ki olması gereken de budur.
koltuk sevdası ile ilgili şunu söyleyebilirim. eşcinsel evlilik için mücadele eden insanlar da evlilik sevdalısı mı oluyor bu konuda. yoksa olan bir eşitsizliği gidermeye mi çalışıyorlar. iki olgunun arasında bir korelasyon kurulsa hangi sav mantıklı olur?
kimse geleceğin rte si olmamalı.bu ülke bir rte vakası daha kaldıramaz.
katılmak veya argümanlarını tartışmak için henüz çok erken olduğunu düşündüğüm bir önerme.
nitekim, "güçler ayrılığı" ilkesinden vazgeçip, güçler birliğine dayalı bir başkanlık zortlaması uyduran akp zihniyetinin, mevcut sistemle bir demokrasi patlaması yapması, fizik yasalarına aykırıdır.
dolayısıyla, yeni bir tek adamın yapacağı bir onarım sonrasında parlamenter rejime dönülebilmesi ihtimalinin stratejilerini tartışmak gerekir.
(güçler ayrılığından güçlere tecavüze geçiş)
(başkanlık sistemi)