komünist manifesto

avrupa'da bir heyula dolaşıyor — komünizm heyulası.

diye başlayan ve 1848'te karl marx ile engels tarafından yayınlanan bildiri.

kısacası tarihsel süreci sınıfsal farklılıklara dayanan bildirge, sanayi devrimi ile ortaya çıkan (ve zaten var olan) işçi-işveren ilişkisini ele alır ve emekçi halklar için yeni bir yol sunar.

başarısı ya da başarısızlığını tartışırız.
sscb dağıldığı zaman beyazıt ilçesi rus turist kaynıyordu. ben de bir dükkanda tezgahtarlık yapıyorum, yaşım 16 ya da 18 olmalı. bir gün dükkana gelen bir müşteri üstümdeki deri ceketi gördü ve " bunu sadece devlet adamları giyer!" dedi şaşkınlıkla..
marks'a göre işçi sınıfı ve daha da genellersek tüm insanlar eşit olmalı ve sınıf farkı olmamalıydı. bu fikir kendi içinde bile vücut bulmadı, polit büro ve mevki sahibi insanlar ayrıcalık sahibi oldu. (bkz: her devrim önce kendi çocuklarını yer)
bizde ise cumhuriyet öncesi devlet eliyle elit tabaka oluşturuldu. bu o kadar böyledir ki; daha osmanlı zamanında şimdiki aksaray ilinden köklü aileler alınarak, istanbul, aksaray ilçesine ikamet ettirildi.ilçenin adı buradan gelmektedir.
okuyan yoktur nasıl olsa diyerek burada kesiyor, başlığı açan yazar arkadaşa da teşekkür ediyorum.
- mülteci düşmanlığını, ırkçılığını milliyetçilik ayakları ile örtbas edenlerin,

- bu sözlüğe gelip de eşcinsellere ibne dedikten sonra zavallı mağdur biseksüel ayağına yatarak cinsel yönelimini gerçek yüzünü maskeleme amaçlı kılıf olarak kullanan, bu yöntemlerle kendine yandaş bulmaya çalışan ve yine bu şekilde davranmayan diğer biseksüelleri de zan altında bırakan saldırgan avcı kılıklıların,

- ağzına geleni yazıp hakaretler ettiği entryleri durduğu halde sözlükte diktatörlük var ayakları altında kendini zavallı gösteren ama aslında tüm hayatı saldırganlık, taciz, tahakküm üzerine kurulu dikatatörlük sevdalısı tiplerin de takdir ettiğini öğrenmiş olduğumuz kitap.

komünist manifesto da başka bir çeşit diktatörlük savunusudur.* kendisi işçi emekçi olmayıp orta - üst sınıftan gelen iki yazarın *, başkalarının adına konuşarak yazdığı bir kitaptır. bu kitapta yazılanlar kulağa hoş geliyor olabilir. ancak mağduriyet oyunu adı altında işçi emekçi haklarını koruduğunu iddia eden ve aykırı, otorite karşıtı, solcu geçinen bilumum şımarık, saldırgan, tahakkümcü tipin, kendilerini hami, iyi kalpli, naif, koruyucu göstererek savunurmuş gibi yaptığı işçi ve emekçileri, onların istediği gibi davranmadığı zaman, istedikleri siyasi partilere oy atmadıkları zaman onlara her türlü hakareti de etmekten, onları işten çıkartmaktan, köşeye sıkıştırmaktan, kadınlarına, eşcinsellerine taciz, tecavüz dahil her türlü saldırıyı yapmaktan da çekinmediği çok iyi bilinen bir gerçektir.

bu arada bu tiplerin hayalini kurduğu diktatörlüklerde de aynı diğerlerinde olduğu gibi aktif sikici modda ve tecavüz ve pedofil eğilimleri de muhtemel halde gezen tacizciler serbest ama eşcinsellik yasaktır. bizde özellikle naziden bozma ulusalcı eğilimli solcuların* taptığı sosyalist kübanın ölmüş diktatörü, gerçek bir ruh hastası olan,* fidel castro'nun eşcinseller hakkında ne düşündüğünü, onun zamanında onlara işkence dahil neler yaptırıldığını bilmeyenler okusun.

kişinin solcu, entel, mağdur vs. geçinmesi olması o kişinin ırkçı, faşist, tacizci vs. olmadığı anlamına gelmiyor. bu kitap hakkında, "daha önce neler yazdığı ortada iken burada nezaket şovu yaparak" yorum yazan bir üst entryi yazan yazar gibilerinden gördüğümüz gibi.