kutsal değerlere hakaret

türkiye cumhuriyeti yasalarınca suçtur. bu yasa yalnızca müslümanları değil ülkede ki her dini grubu korumaktır.

" allah'a veya dinlerden veya bu dinlerin peygamberlerinden veya kutsal ki-
taplarından veya mezheplerinden birine hakaret eden veya bir kimseyi dini inanç-
larından veya mensup olduğu dinin emirlerini yerine getirmesinden veya yasakla-
rından kaçınmasından dolayı kınayan veya tezyif veya tahkir eden veya alaya alan
kimseye altı aydan bir yıla kadar hapis ve beş bin liradan yirmibeş bin liraya
kadar ağır para cezası verilir. "

inanmayabilirsiniz. ineğe tapabilirsiniz, geyiğe tapabilirsiniz, hristiyan olabilirsiniz, yahudi olabilirsiniz ama oturup klavyenin başında bir inancı aşağılayamazsınız. eleştirmek demiyorum yanlış anlamayın, eleştirin, sorun sorgulayın ama oturup insanların kutsal saydıkları değerlerle alay etmeyin. oğlum kafanız güzel mi lan bu insanlar allah için günde beş defa başlarını seccadeye koyuyorlar, her yıl 30 gün açlığa-susuzluğa dayanıyorlar, allah için canlarını feda ediyorlar siz de geçip karşılarına türlü türlü hakaret ediyorsunuz. eh edersiniz elbette klavye karşısında kolay.

hindu, hristiyan, yahudi ve isimlerini hatırlayamadığım bilimum gayrimüslim kardeşlerim kusura bakmasınlar, onlara yer veremedim. bu konu müslümanların çoğunlukta yaşadığı bir ülkede geçtiği için islamla konuyu açmak istedim.

bu yasayı eleştirenler olacaktır ki bunların çoğunluğu erdoğan'ı nefret söylemleriyle itham edenlerle aynı kişiler olacaktır. erdoğan demeçleriyle toplumsal ayrışmaya sebep oluyor da sizlerin insanların inançlarıyla alay etmeniz ne oluyor?

soru sor, anlamıyorum de, eleştir ama hakaret etme yani. nasıl açıklasam bilmiyorum ama annenize babanıza değer veriyor musunuz? hah işte müslümanlar allah'a onlardan bile çok değer veriyorlar. şimdi karşınıza birinin geçip ailenize ağza alınmayacak küfürler ettiklerini düşünün. işte bir müslümanın hissettiği bunlardan bile ağır. hadi şimdi bu başlığın altına nefretlerinizi kusun canlarım. çok sevgiler.

herkesin inançlarina saygi duymak da ne demek ya. kafayi yemiş bunlar. burasi ozgur bi platform. istedigime kufredip saydirmadiktan sonra ne anlami var. neymiş efendim inançlara saygı. oldu! inançları eleştirip tartışalım. belki tartışarak müslümanların her namazını iki rekata indirip musevilerin üç vakitlik ibadetini bire indirebiliriz. yapamasak da küfreder dalga geçer eğleniriz. herkesin inancına saygı duymak nedir lan katil eder bunlar adamı. elim ayağım titriyo bak, klavyemi kırdım sinirden şimdi çıkıp yenisini almam lazim' türü söylemlere gebe bir başlıktır.
"inançlara saygı göstermek" ya da "kutsal değerlere hakaret" konusu en az "türk aile ahlak yapısı", "türklüğe hakaret", "halkı askerlikten soğutmak" ya da "toplumun ahlakı" kavramları gibi sınırları tanımlanmamış bir konudur. bireylerin fikir ve yaşam özgürlüklerini kısıtlamak, farklılıkları törpülemek ve koyunları daha iyi güdebilmek için konulmuş yasalardır. mesela çoğu müslüman için "ben allah'a inanmıyorum" demek ya da "ben ateistim" demek bile müslümanlığa hakarettir.

kalkıp bir eşcinselin de bu yasaların arkasında durması, kurşunu kendi kafasına sıkmaktan başka bir şey değildir. ancak sağcılara mantık aşılamaya çalışmaktan uzun süre önce vazgeçtiğim için bu gereksiz muhabbeti burada noktalıyorum.

senin kutsal değerlerini s*kiyim falan olabilir
kutsal değerlere değerini veren insandır.çok basit bi mantıkla altın ya da elmas taştır özünde gramının ya da karatının bilmem kaç milyon edeceğini insan belirler.elmasın eskimolar için hiçbir değeri yoktur onlar için balık ya da kurt daha kutsal ve değerlidir.bu nedenle kutsala hakaret insana yani ötekinin değerine hakarettir.tüm ötekilere saygı duyan biri kendinin de bir öteki olduğunu unutmamalı.güneş balçıkla sıvanmaz.güneşin ister kabe ister kudüs,roma,buda,tanrı,ali,ateş,isa,ekmek,su,balık...olsun.*
bir zümrenin kültür mirası olarak korunan, yaşatılmaya çalışılan, maddi, manevi değerlerin bütünüdür kutsal değerler. kutsallık toplumdan topluma değişkenlik gösterebilir. genel geçer kutsal olan şeyler; eserler, inanışlar, yaşayışlar, ölümler... gibi kültürel miraslardır. fakat kültür ile iç içe olan bazı kutsal değerler zaman içerisinde değişim gösterebilir. ne de olsa değişmeyen tek şey değişimidir...

fakat bu değerleri yaşatmak isterken eğer insanlara bunu tabu halinde, hurafelerle sunarsanız, onları da kendi kutsallarını yaratırmaya itersiniz. ve bu süreç bir sidik yarışına dönüşür. kutsal değerler dogma, tartışılmaz değildir. zaten böyle olduğunu savunur bir halde isek kullanılmak için ideal oluruz.

özellikle düşüncesizlik boyutunda, bencilce yaklaşımlarla varolmaya çalışmış ve kendi kutsalını başkasının kutsallarının önünde tutmuş, hatta görmezden gelmiş bir haldeysek beklediğimiz saygı değil itaattir. hele hele insanların ihtiyaç hiyerarşisindeki yerini çok abartırsanız, geri tepmesine de katlanmak zorunda kalırsınız. kutsal değerler ancak bir uyum içerisinde, saptırılmadan, oyuncak edlmeden, içi boşaltılmadan, en insancıl şekilde kullanılırsa ve saçma şeylere alet edilmesine mani olunursa bir anlam ifade edip kendiliğinden insanları içine çeker. böylece başkalarının zorla saygı göstermesini beklemenize gerek kalmaz.

yani her zaman olduğu gibi yine kapımız empatiye çıkıyor be dostlar.
bir kere çoğunluğun sahip olduğu kutsal değerlerine hakaret etmek nedir ? hangi inanca mensup olunursa olunsun başkalarının değerlerine hakaret insanlık ayıbıdır. saygısızlıktır.