ingilizce bilmeyi maharet sanmak

sözlüğü yarısı ingilizce yarısı türkçe girdilerle doldurmak, şarkı sözlerini çevirisiz yazmaktır. bir dili bilmenin mahareti, gerektiği yerde kullanmayı da bilmektir.
askerden sonra çalıştığım amerikan firmasında proje departmanı tamamen boğaziçi endüstri mühendisliği mezunlarından oluşuyordu. adamlara birşey söylemek istediğinde muhabbet genelde şöyle oluyordu;

martı : ben, piç :projeci ingilizceci çocuk

martı: ben tahmini bütçeyi haftaya gönderirim, bunu önümüzdeki dönemin eylem planına alabiliriz.
piç : aaa tabi onun benefitine bakmak lazım, rantabl bişeyse hemen bacıtı onaylarım ben.
martı : o zaman bu döneme de yetişir.
piç : ama bu kuartırın aksiyon planını değiştirmek bi sürü korıspondıns gerektirir şimdi, biz onu gelecek kuartır yapalım
martı : oldu o zaman. ha bu arada babanın götüne koyiim.
ajda, kraliçem çok severim. ama eskiden ciddi görgüsüzdü. daha önceleri yurt dışına çıkmak cidden önemliydi. öyle gidilemezdi ki. ne ulaşım ne para , zordu yani. şimdi ayakaltı oldu. ajda giderdi estetiklerini yaptırır, alışveriş yapar gelirdi * . konuşurken araya fransızca kelimeler serpiştirirdi, sanki ana dili fransızca da zorlanıyor türkçe konuşurken. neyseki bıraktı artık. artık herkes gidiyor geliyor. ayrıca gitmeye de gerek yok, yabancı dil eğitimi neredeyse türkçe eğitiminden ilerde. herkes bir şeyler biliyor. ama halen bazı görgüsüzler bunun statü yükselttiğini mi düşünüyor? bu kadar mal var mı halen? bir entry okuyorsun, çoğu ingilizce. eeee neden, yahu ajda 70 yaşında ama değişmeyi biliyor. ya siz?
gereksiz bir eylemdir. daha birçoğumuz güzel türkçemizi doğru dürüst konuşamıyorken ingilizce bilmek pek büyük bi maharet değil.
bir lisanın bir insan ettiği bir dönemde, söylenmesi en son gereken deyiştir. 3 dil bilen bahçevan arandığını bile gördüm. hepimizin günlük konuşmaları
içerisine gizlenmiş onlarca ingilizce kelime vardır. burda önemli olan:

iş hayatında kullandığımız yabancı dili, günlük hayata yansıtırken ortalığı birbirine katmamaktır.
günümüz şartlarında dünyanın neresinde olunursa olunsun, anadil dışında yabancı bir dile hakim olabilmek bir nevi maharettir, hatta gereklilik halini almıştır. kişilerin bu durumu, belli bir statü göstergesi olarak yoz amaçları doğrultusunda kullanması ise apayrı bir sorundur. bu yozlaşmışlığın gerçekleşmesi veya sürdürülebilmesi için, ingilizce'ye veya başka bir dile ileri seviyede hakim olmaya gerek yoktur, birkaç kelime bile yeterli olabilmektedir ve bazı durumlarda karşı tarafın stres katsayısının artmasına neden olduğu da bir gerçektir.