sefarad

yahudilerin ispanya'ya verdikleri isim "espemya" dır sefarad,islam dönemi için endülüs'dür.
türk yahudilerinin büyük çoğunluğunu oluştururlar,aşkenazlarda vardır ama onların sayısı yok denecek kadar azdır. bir de romanotlar ve karaylar vardır;romanotlar bizans zamanındaki yahudilerdir ama onlarda sefaradların arasında kaynayıp gitmişlerdir.
eski sevgilim sefaraddı,onun sayesinde bu güzel ama fazlasıyla kapalı cemaati tanıyabilmiştim.dindar ve gelenekçi bir cemaat,hatta biraz tutucu bile denilebilir.ilk zamanlar bunun nedenini pek anlayamamıştım ama sonradan hak verdim çünkü gittikçe dışarıya göç verip eriyorlar,haliyle bu muhafazakar yapılarını anlayabiliyorum.

kısaca tarihlerine de gelirsek;ispanya'da başlayan reconquista'dan sonra,bir zamanlar müslümanlarla birlikte yahudilerin,ilmek ilmek ördükleri muhteşem bir medeniyet;endülüs elden çıkar. granada'nında düşmesiyle,müslümanlar ve yahudiler ispanyol engizisyonundan kaçmak için akdeniz limanlarına akın ederler.yinede belli bir sayıda müslüman ve yahudi varlığı halen vardır ancak iş burada bitmez;tamamen katolik ispanya hayalleriyle yanıp tutuşan,kastilyalı ateşli kraliçe isabella ile aragonlu ferdinand, 1492'de bir ferman yazarlar;yahudiler ya din değiştirmelidir yada ülkeyi terk etmelidir. aslında hedefte müslümanlarda vardır ancak,yahudiler daha savunmasız oldukları için,ilk kurban da onlar seçilir. osmanlının sefaradlara kucak açması ise tamamen iyi niyet yada merhamet göstergesi değildir. sefaradların büyük çoğunluğu;ticaret,zanaat,ilim ve bilim de işin ehli insanlardır,haliyle böylesi bir fırsatı da kaçırmamışlardır.

sürgün fermanı:
“tanrı’nın inayeti ile ülkeyi, yani kastilya, aragon, leon, mursia, mayorka, sardunya, granada ve navara’yı yöneten biz ferdinand ve isabella… anusim’in (marranos: zorla hıristiyanlaştırılanlar) feryat ve figanları bize kadar ulaştı. onların bazılarının yakılması bazılarının da ömür boyu hapsedilmesine karar verilmiştir. zira onlar yeni dinlerini (hıristiyanlık) yaşama konusunda gevşeklik gösterirken, bir kısmı da cezasız kalmıştı. kendilerine işte böyle bir ceza takdir edildi ki, belki pişman olup girdikleri yanlış yoldan dönerler.
engizisyon memurları onların şeytanî davranışlarını[!] araştırmaya başlamışlardır. bunlar, anusim’in serkeş tavrı ve hıristiyanlığın gereklerini yerine getirmemelerinin asıl sorumlularının yahudiler olduğunu tespit etmişlerdir. yahudiler onlara kendi yaşam tarzlarını, hukuk kurallarını ve inançlarını öğrettikleri gibi, oruç ve bayramlarının esaslarını da belletiyorlarmış. bu sebeple, ispanya’da yahudiler bulunduğu sürece, onların (anusim) gerçek anlamda dinin bütün gereklerini yerine getiren hıristiyan olamayacakları aşikârdır. bu sebeple, suçlarının cezası daha ağır olmasına rağmen, biz, onların krallığımızdan çıkarılması ile yetinmiş bulunmaktayız. gerçi biz (böyle yapmakla) kendilerine merhametli davrandık; böyle bir sürgün cezasıyla yetindik.
bu sebeple erkek-kadın, genç-yaşlı krallığımızda yaşayan yahudilerin sürülmesine, yaşadıkları yerleri terk etmelerine karar verdik. 1 mayıs’tan [1492] itibaren temmuz ayının sonuna kadar üç ay içerisinde yahudilerin krallığımız topraklarından bir başka memlekete gitmeleri gerekmektedir. bu emrimize itaat etmeyen, belirtilen süre içerisinde ülkemizi terk etmeyen yahudiler, bulundukları yerde ya idam edilecekler ya da hıristiyanlaştırılacaklardır.
ancak, bu günden itibaren kendi rızası ile din değiştirip hıristiyanlığı seçenler önceden olduğu üzere, sahip olduklarıyla kendi evinde, menkul ve gayr-i menkulüne malik bir şekilde oturmaya devam edeceklerdir. bunlar 10 yıl süre ile vergiden muaf olacaklar. herhangi bir ceza ile de muhatap olmayacak, engizisyon takibatına da maruz kalmayacaklardır.
biz yine bütün yargıç, bürokrat, müşavir, vali ve memurlarımızı da (ülkeyi terk edecek) yahudilere göz kulak olmalarını, herhangi bir şahıs ya da memurun meskûn ya da gayrimeskûn mahallerde bunların can veya mallarına herhangi bir zarar vermemeleri konusunda da uyarıyoruz. uyarıya rağmen yahudilere herhangi bir şekilde zarar veren olursa, bunların darağaçlarında sallandırılacaklarını da şimdiden duyuruyoruz. herhangi muhtemel bir zararın daha baştan önlenmesi için köy, kasaba, şehir ya da bölgelerdeki yahudilerin evleri kraliyet mührü ile işaretlenecektir.
yargıç, bürokrat, müşavir, vali ve memurlarımıza ilan ederiz ki, iş bu fermanımız, yahudilerin yaşadığı her yerde mayıs ayının ilk gününde tellallar çıkarılmak suretiyle ülkenin her tarafında duyurulsun.
memur ya da bürokrat, bu fermana karşı gelip savsaklayan herkes, tekdir edilip hak ettiği cezaya çarptırılacaktır.”
alıntıdır.

son olarak da müziklerinden bir kaç örnek verelim;



osmanlı imparatorluğu döneminde ağırlıklı olarak selanik, izmir, edirne* ve zamanla istanbul'a yerleşmişlerdir. ladino olarak bilinen dili konuşurlar. müzikleri ayrı bir güzelliktedir. ülkede üstü örtülen başka bir utanç dolu geçmiş olan 1934 trakya pogromu ile o bölgedeki* yahudi nüfus göç ettirilmiştir. 1940ların sonunda da israil'in kurulması ve sonrasında artan ayrımcı söylemler ve saldırılar nedeniyle diğer yahudilerle* birlikte göçleri hızlanmıştır. * türkiye'deki yahudilerin çoğunluğunu oluştururlar. * ayırca seferad diye de yazılmasına rağmen doğru yazılış biçimi sefaraddır.

ladino dili için kısa bilgi:
https://www.avlaremoz.com/2018/01/31/lad...

ladino dilinden bizde de bilinen ve sevilen adio querida* (selva erdener'in etkileyici yorumu ile)

ispanyol yahudilerine verilen isimdir.1492 yılında iber yarımadasından çıkarılan yahudilerin bir kısmı osmanlı toprağı olan istanbul, izmir, kudüs gibi şehirlere yerleştiler.
aşkenaz olmayan tüm yahudileri ifade eden terim.
sefardim de denilir.
türkiye kökenli tüm musevi yurttaşlarımız bu kapsamdadır.
osman aga parçasıyla nam salıp ortadan kaybolan müzik grubudur.