üniversite yıllarına özlem duymayan insan

çok az bulunan insan.
ülkemiz şartları malum, üniversiteden sonra işsizlik kervanına katılan mezun genç genellikle üniversitede yaşadığı ekmek elden su gölden ve erkekli kızlı tercihen emmeli gömmeli ortamın sıcaklığını ve rahatlığını burada bulamayınca sürekli bir özlem duygusu büyütür içinde talebelik yıllarına karşı.
üniversiteyi rahat(!) edemediği bir şehirde okumuş, bir fiil ders çalışmış ve alttan tek ders bırakmadan okulunu bitirmiş ve dahası mezun olduğu gibi iş hayatına atılıp para kazanmaya başlamış insan bu özlemi hissetmeyen, hissedemeyendir.

üniversiteyi 7-8 yılda bitiren insandır muhtemelen. kendimden biliyorum.
(bkz: lise yıllarına özlem duymayan insan )
şu an hala üniversite talebesi olarak içinde bulunduğum durum.
nadir veya zahirdir.
oda koşullarında (1 atm basınç ve 25 c) yaşamını sürdüren her birey, üniversite yıllarının en kötü günlerini bile, orta veya uzun vadedeki bir gelecekte özleyecektir. yoksulluk, parasızlık veya açlık içinde geçse bile, o günler hep özel olarak hatırlanacaktır...
neden? çünkü:
- sadece ders çalışmaktan sorumlu olup, onun dışındaki dertlere karşı kısmen sorumsuz olmak
- aileden uzaklıktan kaynaklanan bir özgürlüğü hissetmek
- çoğunlukla yaşıtlarımızdan oluşan bir çevrede yaşamak
- cinsel ve kültürel etkinlikler açısından daha rahat veya özgür olmak
- aşık ve maşuk olmak için en uygun fırsatlara sahip olmak
- kapsadığı yaş aralığı açısından, ömrün en güzel günlerini içermek
- ... vb...
açıköğretim mezunuysa normal olan durumdur.