ben böyle bir film daha önceden ne duydum, ne de izlemiştim. böyle bir şey olamaz. tek başıma izleyemeyeceğimi bildiğim için arkadaşımla birlikte izledim psikolojim bozacaktı. film bittikten sonra arkadaşımla birbirimize baktıktan sonra kalk yatalım, bu filmi de unutalım dedim. son dakikalar içler acısıydı.
kredi veya banka kartlarıyla gerçekleştirilen işlemler sonucunda "yukarıdaki yazılı tutar karşılığında mal veya hizmet aldım" ibaresi bulunan satış belgesidir
ergenliğe ilk adımını atan miniklerimizin 31 çekmeyi 31 e kadar sayıldığı zaman o anda gerçekleşeceğini düşündüren rakam. 31 e kadar sayıp hüsrana varınca elde kalıyor 3ün 1.
cafede oturup arkadaşımın gelmesini beklerken bir büyük çay istedim. garson normal ince belli bardakta getirmiş. büyük istemiştim dedim. ne büyük abi ? dedi. ney mi dedim. fincan ? mı dedi. evet fincan dedim. gitti değiştirdi ama bir ara tekrar büyük çay istediğimde yine küçük getirmişti. bu sefer bir şey demedim. çünkü aramızdaki büyüklük sorunu her defasında gittikçe daha da büyüyor gibime geldi.
tuvalet değil de bugün bir apartmanın asansöründeki aydınlatma dekoruna birisi şöyle yazmış; kapıcı beni sikti !
kimin yazdığı meçhul ama apartmanın kapıcısını kapının önünde görünce bu salak niye kendi kendine gülüyor demesin diye cebimden telefonu çıkarıp gülmeye başladım.
%50 yi oluşturanların çoğu cahil, bilgisiz, yaşı ilerlemiş ve pasif insanlar. bunlar böyle olaylarda kuyruğunu titretirler. geçen seçimlerden günümüze kadar da %50 oranında kimse kaldı mı acaba o da tartışılır. kalanlar allah selamet versin, doğru yolu göstersin.