saadet zamanı: avluya doğru oturmuşuz, sen ve ben
endamımız çift, sûretimiz çift, rûhumuz tek, sen ve ben
bulandıran palavralardan âzâde, gamsız bir keyif, sen ve ben
sen ve ben, ne sen varsın ne de ben, bir olmuşuz aşk elinden
her ne kadar mevlanın şiirlerine ait sözler olsa da manası aşıklar için birdir.
yeşil ve mavi ile iç içe, şehir hayatından uzak fakat devletin ve acarların şehirleşmeye yönelik çirkin saldırılarına maruz kalmaya başlamış değerli yerlerden birisi.
cafede oturup arkadaşımın gelmesini beklerken bir büyük çay istedim. garson normal ince belli bardakta getirmiş. büyük istemiştim dedim. ne büyük abi ? dedi. ney mi dedim. fincan ? mı dedi. evet fincan dedim. gitti değiştirdi ama bir ara tekrar büyük çay istediğimde yine küçük getirmişti. bu sefer bir şey demedim. çünkü aramızdaki büyüklük sorunu her defasında gittikçe daha da büyüyor gibime geldi.
ergenliğe ilk adımını atan miniklerimizin 31 çekmeyi 31 e kadar sayıldığı zaman o anda gerçekleşeceğini düşündüren rakam. 31 e kadar sayıp hüsrana varınca elde kalıyor 3ün 1.
hiç böyle bir şiddete maruz kalmadım. oldukça edepli, seviyeli ve geniş bakış açısına sahip bir ortam. yanlış mı düşünüyorum, yoksa beni beğenmiyor musunuz ? *
tuvalet değil de bugün bir apartmanın asansöründeki aydınlatma dekoruna birisi şöyle yazmış; kapıcı beni sikti !
kimin yazdığı meçhul ama apartmanın kapıcısını kapının önünde görünce bu salak niye kendi kendine gülüyor demesin diye cebimden telefonu çıkarıp gülmeye başladım.
%50 yi oluşturanların çoğu cahil, bilgisiz, yaşı ilerlemiş ve pasif insanlar. bunlar böyle olaylarda kuyruğunu titretirler. geçen seçimlerden günümüze kadar da %50 oranında kimse kaldı mı acaba o da tartışılır. kalanlar allah selamet versin, doğru yolu göstersin.