hayattan ve her şeyden bir anda soğutan şeyler

söyleyeceklerinizi kafada kurduktan sonra size söz sırası gelene veya kendinizde konuşma cesaretini bulana kadar hepsinin başkaları tarafından söylenmiş olması.
perdenin tamamını yanlış korniş boşluğuna takmış olduğunu farketmek ve sonra hepsini çıkarıp tekrar takmak.
boşaldıktan hemen sonra, iyi ki kimse yok demek...
bes aydir 45 derece sicakta yagmur beklemek.
televizyonda izleyecek bisey olmamasi. sevincli bi anda ayagin kucuk parmagini kapiya carpmak. otobuste cok yorun olmaniza ragmen yer verdiginiz bayanin indikten sonra yerinize baska birinin oturmasina izin vermesi *
bir başlıkta üstte yazanın aynısının bir değişini tekrar entry olarak giren yazar ya da yazarlar. *
dunyaya at gozluguyle bakan insanlar.
şarj aletini artistik hareketlerle prize takıp, saatler sonra prizden çıkarmak için geri döndüğümde telefona takılan şarj ucunun yerine yerleşmemiş olduğunu görmek ve telefonun saatlerce sıfır şarjda kaldığını görmek..., yok devam edemicem ühüğ.
ne istediğini bilmeyen insanlar.
"sen de herkes gibiymişsin" dedirten o insanlar
herkesten sakladığınız şarkıların, filmlerin, kitapların, dizilerin, grupların, tarzların bir anda popüler kültür tarafından sikilmesi, moda olması, milletin bunları orospu etmesi.
bitirdikten sonra, yanlışlıkların farkedildiği proje. sil baştan aynı şeyleri yapmak.
sokakta bir an göz göze geldiğiniz amcanın öksürerek yere kocaman bir balgam atması.
sevdiğin adamdan ayrıldığında oluşan durumdur.
kurye olarak gidilen bir evin kapısında * beyaz atletle * * karşılanmak. o anda hayattan, seksten, ereksiyondan, orgazmdan, her şeyden bir süreliğine soğuyabilir insan.
parmaklarda kalan kurumuş japon yapıştırıcısının verdiği rahatsızlık.
  • /
  • 2