-ne olur kal de bana (içimden söylediğim) -gidecek olan gider , kalacak olan her şeye rağmen kalır (onun içinden geçirdiğini düşündüğüm ama emin olamadığım düşünce) -senin bunu hak edecek insan olduğuna inanabilsem dünyayı karşıma alır dururdum,ama korkuyorum ve bir o kadar şüphelerim var.(ona diyemediğim cümle) -senin iyiliğin için en doğrusu gitmen , (bu cümleden sonra yıkılırsın ,susarsın içine gömülür çaresizliğe bürünürsün)
gidersin başka diyarlara kopar bir parçan ,nasıl da acır insanın içi
keşke dersin ama çaresizsindir, öyle boktan bir durum işte
her şey bir ayının sözlüğü şans eseri bulmasıyla başlar kısa zamanda çok iyi bir yazar olan kahramanımız çok güzel dostluklar edinmiş ve popüler hale gelmiştir.günün birin de ayının birine aşık olur tabi bu karşılık bulur.
her şey klavyenin ardında çok güzeldir.kameralar açılır sohbetler edilir beraber sabahlanır.günler çok güzel geçmektedir.kahramanımız itilmiş hor görülmüş bir kitlenin içinde kendi gibi olan kişilerle yalnızlığını yendiğini düşünür taa ki gerçekler yine tokat gibi suratına çarpılıncaya kadar. ayi sozluk bir zirve yapar,zirveye her kesimden insanlar (lgbti) o gün büyük bir heyecanla katılmıştır.ama zirvede bir kişi eksiktir. o da bizim kahraman.aylarca internet üzerinden sohbet ettiği aşk yaşadığı sevgilisi çok merak eder neden gelmedi diye.telefon açar ulaşamaz hırslanır sinirlenir o gün zirvede tanıştığı biri ile onu aldatır.
halbu ki gerçekler çok farklıdır ötekileşmiş bir dünyanın mensubu olan kahramanımız aslında engellidir.belden aşağı felç geçirmiştir yürüyemiyordur. bu gerçeği aşık olduğu birine söyleyememiş o kişiyi kaybetmekten korktuğu için her gün ertelemiştir.....
sonuç olarak kısa keseyim.film içinde sadece bu iki kişi değil bir lezbiyen yazarın, bir ayı yazarın,bir trans yazarın ... vb her kategoriden bir çok eşcinselliğin ufak ufak hikayeleri olursa ve bu hikayeler harika bir final ile bağlanırsa güzel bir şeyler çıkabilir.
(mesela çocuk sahibi olmak isteyen lezbiyen bir kadının ve gay bir adamın sözlükte şans eseri tanışması ve hikayeleri olabilir.)
çok uzatmak istemedim.
gay olarak her ne kadar itilmiş gibi hissetsek de bizlerden daha çok ötekileştirilmiş bir çok insan yaşıyor üstelik onlar bulunduğu durumu saklayamıyorlar da, aslında toplumun genel sorunu farklılıklara karşı ön yargılı olunması.
sanat kimsenin tekelinde değildir.sanatla uğraşan herkes sanatçıdır. eğer tüm sanatçı sanatını mükemmel yapan kişi ise "kötü sanatçı" kelimesi anlatım bozukluğumu oluyor dedirten üzerine düşünmemiz gereken başlık.
iyi sanatçı ve kötü sanatçı da ayrıca göreceli olan bir şey kime göre neye göre