vefasız

verdiği söze, ettiği yemine güven olmayıp kendini yalan ve aldatmadan kurtaramayan, kadir kıymet bilmeyen kişiler için kullanılan sıfat.
haluk levent şarkısı;

ruhumu gam keder kapladı diye
tutupta feleğe çatasım geliyor
vefasız bir kalbe saplandı diye
çıkarıp gönlümü atasım geliyor

ağlayan fidan kırık dal gibi
kuytu köşeye atılmış bir saz gibi
uçmak isteyen yaralı bir kuş gibi
dalıpta umuda batasım geliyor

gam ile, keder ile çürümektense
böyle vefasız ömrü sürmektense
seni baska kollarda görmektense
ebedi uykuya yatasım geliyor
haluk leventin, fatih erkoçun, soner arıcanın, mahsun kırmızıgülün, murat göğebakannın bununla ilgili şarkıları, hülya koçyiğitin filmi bir yana, günümüzde dile yapışan bir kelime zamanla anlamı değişiyor gibi.

vefa "sözünde durmak", "görevini yerine getirmek", "borcunu ödemek" anlamlarına geldiği düşünüldüğünde, her duruma vefasız sözcüğünü yapıştırmak biraz tuhaf. günümüzün işlevselleşmiş ilişkilerini özetleyen durumlardan biri. beraber geçirilen zamandan karşı tarafa bir sorumluluk yığmanın bir diğer adı. genellikle özlenilen kişiye söylenir, görmek istemediğiniz birini aramıyor sormuyor diye vefasız olarak suçladığınız oluyor mu hiç? hayır!

yapılan iyiliğin bir karşılık beklediği, beraber geçirilen zamanın bir sorumluluk yüklediği durumlar. kişi beklentileri karşılayamadığı için bir sitem ifadesi olarak bu sıfata maruz kalır. platonik hislerin bir yansıması. zira sözünde durmayan, borcunu ödemeyen için vefasız artık tercih edilmeyen bir söz, o da şerefsiz sözcüğüne evrimleşmiş durumda.
soner arıcanın hiçbir karizması veya müzikalitesi ya da takip edilebilirliği yoksa da türk pop müziğine armağan ettiği için saygı duyduğum üç şarkısından biri. diğerleri için (bkz: derbeder) ve (bkz: deniz gözlüm)