beyoğlu

istanbul'un en renkli, en kozmopolit, en gay semtidir.
istanbul'un kurulduğu ilk yıllardan itibaren galata, osmanlı'nın son dönemlerine kadar pera isimleriyle anılmış, cumhuriyetle birlikte, pera ismi tüm resmi yazışmalardan çıkarılmış ve beyoğlu ismi kullanilmaya başlanmıştır.
arap mülteci akını mı yoksa afrikalı brolarımızın istilası mıdır nedir ucuz bir panayıra dönüştün beyoğlu... o ışıklarla aydınlatılmış muşambaya serilmiş hilkat garibesi tablolarla ve seyyar satıcıların merkezi olmuş artık bitmiş çehresiyle kaçılası yer olmuştur.
aylar sonra gidip tiksinti uyandıran bir hal almasıyla üzüldüğüm yer. sokaklarındaki o eski hallerinden hiç eser kalmamış şimdi. yeni yerler keşfetmenin zamanı çoktan gelip geçmiş bile.
eskiden haftada bir gidilmedi mi eksikliği hissedilen bir yerken, son zamanlarda akla bile gelmemektedir. her yanı pislik ve çöp içindedir, istiklal caddesi desen, alelade bir istanbul caddesinden farkı kalmamıştır, o iğrenç asfaltı ile. bir on yıl önceki halini hatırlayınca insanın içi cız eder.
eski adı "pera" olan yunanca "karşı yaka, öte kıyı" anlamına gelen bir istanbul ilçesi. ilçenin ilk sahipleri cenevizli ve venedikli tüccarlar olmuştur. fetih sonrası rumeli ve anadolu'dan getirilen müslüman ve gayri müslüm halk ile nüfus artar. tophane, fındıklı, ayaspaşa gibi semtler türkleştiği için 1492’den sonra galata kulesi çevresindeki elçiliklerin yukarıya doğru kayması ile gelişir. önceleri, fransız ve venedik elçileri ile fransiskan misyonerlerin yaşadığı bir bölge iken, sonrasında istanbul’da yaşayan yabancı diplomatların kışlık evlerinin inşaa edilmesiyle istanbul içinde farklı bir topluluk yaşamaya başlar bölgede. renklenir. 18. yüzyılın sonunda bölgede fransız, ingiliz, hollandalı, rusyalı diplomatların yaşaması, şehrin bu kısmını gayrimüslim halk için bir cazibe merkezine dönüştürür. 1800’lerin ikinci yarısında yabancıların, tüccarların, bankerlerin, armatörlerin ve kozmopolit bir çevreye yerleşmek isteyen zenginlerin, paris modasını taklit ederek yaşadıkları bir yer halini alır. 19. yüzyılda dış ticaretinin ve ulaşım olanaklarının artması ile bölgenin gelişimi hızlandırır. tramvay, gaz, su gibi altyapı hizmetlerinin sağlanmasından sonra, ivme hızlanır ve yapılaşma uçar gider. istanbulun sanatsal ve kültürel merkezidir. bu sebeple herkes ordadır. gece hayatı anlamında beyoğlu haklı bir üne sahiptir. çünkü biz varız.* amin!
hep şu geyiğe konu olan istanbulun semtlerinden biri ' - abi beyoğlu bitti yaaa '