biyoloji

latince -loji eki bilim demektir. biyo da canlı. türkçeleştirdiğimizde biyoloji, canlıbilimi oluyor. yaşayan her varlık biyolojinin ele aldığı konulara girer. biyoloji üzerine uzmanlaşmış, biyolojiyi meslek edinmiş kimselere biyolog denir. günümüzde biyomühendislik bitiren bilim insanlarına da biyolog deniyor ülkemizde.

evrensellik evrim çeşitlilik devamlılık genetik etkileşimler olmak üzere altı adet temel ilkesi vardır. sadece biyoloji için değil, biyoloji ile alâkası olan bilimlerin de ilkelerinde yer alır.

alt dalları:

moleküler biyoloji
sitoloji
histoloji
fizyoloji
anatomi
embriyoloji
biyokimya
genetik diğer adıyla kalıtım
evrim
mikrobiyoloji
taksonomi diğer adıyla sistematik
ekoloji
uzay biyolojisi
parazitoloji
viroloji
patoloji
biyometri
biyocoğrafya
kriyobiyoloji
entomoloji
etoloji
ihtiyoloji
immünoloji
limnoloji
deniz biyolojisi
tıp
nörobiyoloji
ornitoloji
paleontoloji
sosyobiyoloji
morfoloji
ontojeni
filojeni

düzeltme: taksonomi ve sistematik aynı şey değildir. taksonomi, türleri sistematiği kullanarak birbirinden ayırma işidir. sistematik daha genel bir kavramdır. ayrıca biyoloji tıptan yararlanmaz; tıp biyolojiden yararlanır. temel bilim sonuçta. bu, bilime değer vermeyen ülkelerde bu şekilde algılanır. amerika gibi ülkelerde biyolojiye önem vermeden tıpçı olamazsınız mesela.
lisedeyken sevdiğim tek sayısal bölüm dersiydi. ayrıca sınavlarda yanıma hep bu bölümün öğrencileri oturtuluyor dattebayo.
canlı bilimi. sayısal bölümünü sırf bu dersin güzelliğine kanıp seçmiştim. hayalim iyi bir biyolog / biyoloji hocası olmaktı kader mühendis eyledi :/ en zevkli konuları içinde barındırır, yaşamdır adeta diğer pozitif bilimler gibi saçma gelmez çünkü yaşamın içinde görürsün her detayını. yıllar sonra hala biyoloji soru bankalarımı açıp çözerim biraz test ve üzülürüm :/ ve en kıyak hocaların bölümüdür. dershane hocam hayatıma yön veren bir hocaydı hala rüyama girer sohbet eder benle. neyse öyle işte sözlük. *
iyice materyalist olmama neden olan bölümdür kendisi ayrıca. iyice dinsiz yaptı beni. artık hiçbir şeye kutsal gözüyle bakamıyorum, bana göre her şey molekül. zeytinyağına oleik asit diyesim geliyor. şekere sakkaroz diyesim geliyor. her aromanın aslında bir kimyasal formüle sahip olduğunu ve aslında bütün maddelerin bir kimyasal olduğunu bilmek bazen ilginç. *