cinsel kimlik

nüfus cüzdanında yer alan, zorunlu toplumsal cinsiyet rollerinden* farklı olarak kişinin kendini ifade ettiği kimliğidir. çoklukla cinsel yönelimle de karıştırılır. mesela eşcinsellik bir cinsel yönelimdir, cinsel kimlik ise eşcinsel kadın ya da eşcinsel erkek olarak ifade edişinize göre şekillenir. bunun gibi heteroseksüel kadın ve erkek, biseksüel kadın ve erkek, transseksüel kadın ve erkek şeklinde gider. yani pembe ve mavi buzdağının sadece görünen küçük kısmıdır, bu çeşitliliğin yanında.
önceden kimlik mi varmış dedirten durum.
bedenden çok ruhun kafa kağıdıdır. anlatılmadan yaşanır.
kaybolunca gidip bir yerden edilemeyen kimliktir.

insanların çogu kimliksiz olarak gelirler dünyaya ve çoğuda kimliksiz olarak ölürler. ana baba gibi ebeveyn tipler önceden belirlerler cinsel kimlikleri. böyle olunca mış gibi yaşar çoğu insan. dayatılan kimlik ile istenilen kimlik başlayınca psikolojik nevrozlar ortaya çıkarlar.

dediğim gibi çoğu insan cinsel kimliksiz başlarlar dünyaya, kendilerinden farklı birini görünce saldırmalarının sebebi kendi cesaretlerini toplayıp, kendi hayatlarına karar verememeleri yüzündendir.
çocuklukta şekillenen benlik.
annenin babanın çocuklarında kız ya da erkek yönünde cinsiyet beklentisi, çocuğa verilen isim, çocuğa karşı tutumlar, kız ya da erkek oluşuna göre ondan beklenen davranış, cinsel kimlik gelişiminde önemli rol oynamaktadır. yaşamın ilk yılları cinsel kimliği belirleme de çok önemlidir.
cinsel kimlik, kukusu olan kadındır ve pipisi olan erkektir haricinde de tanımlanabilecek herhangi bir varyasyonun olduğu gerçeğini bize gösterir.
pipisi yerine kuku, kukusu yerine pipi isteyen bireyler bu gerçeğin en somut ve yalın halidir.
insan kendini içinde nasıl algılıyorsa, yaşıyorsa, tanımlıyorsa odur. bir kadının ruhunda eril, erkeğin ruhunda dişi hissetmesi ister %100 ister %70 ister %50 ister %30 hissetsin hiç farketmez... cinsel kimlik bireyin, kimliğini dilediği gibi tanımlama ve ifade etme özgürlüğüne sahip olmasından gelmelidir.