iki buçuk saat sonra girecek olduğum sınavdır. allaam yardım et.

uygulamalı sınavın yani direksiyon sınavının ılkinde kaza yapmıştım , diğer kursiyerin kulandığı arabaya bodoslama olarak sağdan girmiştim , emniyet kemerinin takılı olması büyük bir şanstı.

test kısmı genel itibariyle kolaydı. 1saatlik sınav 20-25 dk.da bitti. motor kısmı zordu. darısı direksiyona.

test kısmı formaliteden yapılan sınav.hiçbir dersine gitmedim ve kitapta hiç bir konuyu okumadım.sınavdan önceki akşam kitaptaki soruları çözerek 92 aldım.direksiyon sınavı ise daha ciddi yapılan sınav ama geçmesi kesinlikle zor değildir.arabayı 3 kez stop ettirdiğim halde o sınavı da geçtim.45 dk boyunca araba kullandırılır hem boş alanda dur kalk gibi talimatları yerine getirirsiniz hem de trafiğe çıkartılırlar.hasanpaşa kadıköy salı pazarı arasındaki o dar ve garip yolda sürdürmüşlerdi.kısacası ehliyet sınavları zor değil lakin bu kadar kolay olması benim gibi bir çok yetersiz insanın trafiğe çıkmasına sebep oluyor.dolayısla trafikte karşınızdakinin benim gibi bir sürücü olabileceğini düşünün ve dikkatli olun

- türkiye ' nin sosyo-ekonomik, sosyo-psişik, siyasal ve ahlaki gelişim düzeyinin göstergelerinden birisidir.
- bir ülkedeki sistem bilincinin, meslek etiğinin ve insan canına verilen değerin ne düzeyde olduğunu gösteren sınav modelidir.
- her yıl onbinlerce insanını, kedi-köpek ezer gibi yollarda kurban eden bir milletin, trafik terörünü çözememesinin nedenlerinden biridir.
- ciddiyetsizce savsaklanan bir sınav olup, bence son 30 yılda verilen her belge "ölme ve öldürme ehliyeti" anlamına gelmektedir.
- aylarca sürmesi gereken aşamalar halinde uygulanmalı, psikiyatrik ve psiko-teknik yöntemlerle desteklenmelidir.
- belge alan kişi en az 1 yıl izlenmeli ve aşamalı olarak puanlanarak "tam uzman" sayılmalıdır.
- hayata ve diğer canlara duyduğumuz saygının sınandığı sınavdır!!

saat 17:20 itibariyle sonucunun açıklandığı ve kursun derslerine hiç gitmeden meb'in yaptığı sınavdan 80 aldığım test uygulamasıdır. basittir, gereksizdir, boşa strestir.

18 yaşına girince ilk yaptığım iş ehliyet almaktı. zaten evirip çevirip aynı soruları soruyorlar. üstelik tamamen aynı. eski denemeleri defalarca çözdüğüm için çok yüksek bi puanla sınavı geçmiştim.

zamanında absürt derecede kolay ve kısa olan sınavın etkilerini şuan trafikte öküzce kullanan insanlar görebiliyoruz. hatta o zamanlar yazılı sınav daha zormuş, motor özellikle falan. peki ya şimdi? yazılı sınav kek gibi olmuştur. motorun ne olduğunu bilmeden ehliyet veriyolardır resmen artık.

o yüzden olsa gerek, bu sene baya değişiklik yapıp milletin "amına komaktadırlar". direksiyon sınavında arabada ayrıyetten 3 kişi olması yetmiyormuş gibi, bi de sizi dışardan zebani gibi gözlemleyen müfettişler koymuşlardır. rampalarda, park alanlarında, belli başlı bölgelere yerleştirmişlerdir ve en ufak, cidden en ufak hatada sınavınızı bitirir. geçen seneye kadar sınavda birkaç hak verirlerken, şimdi taammül yoktur. dubaya dokunduğun, kaldırıma dokunduğun, tek hamlede park ettiremediği, stop ettirdiğin an biter sınav. ister 30 dakika boyunca sorunsuz, harika, kaymak gibi sür, arabayı tam yolun kenarında durdururken o hatalardan birini yaptığın an; tırt...

*

*

bugün çok heyecan yapınca direksiyon sınavından kaldım. meslektaşlarım ne iş yaptığımı sordular. öğretmen olduğumu duyan yanımdaki hanımefendi böyle gereksiz bir şekilde gerildi. bilirsiniz bizim meslekte de egosu yüksek olan çok. ben hariç. dolayısıyla ben de biraz gerildim. herşey güzel giderken o 4 dubanın arasına park etme işini bir beceremedim, kaldırıma pat diye girdim. öğretmen hanım o ukala gülüşüyle; "arkaya" dedi. içime bir şeyler oturdu.

sınav sırasında bayan hoca geldiyse vay halinize.

agzimda sakizla 2.denememde gectigim sinav. tabi cak cik cignememek lazim beni sakinlestirdi en azindan.. su park etme olayi olmasa zor bir sey yok. bu sefer erkek hoca denk geldi hem. kadin hocalarda hep bi afra tafra. allahtan denk gelmedi, yoksa kesin kalirdim gene.